65 yıllık köklü geleneği olan Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri bu yıl da sahiplerini buldu. Ödül alanların ortak yönü aileleri, özellikle babaları tarafından desteklenmiş olmalarıydı. Erdoğan Demirören anısına verilen ödül de babaların desteğinin ne kadar önemli olduğunu farklı bir yönüyle ortaya koydu.
Babalar destek verince kızlar başarıyor. Hayatın her alanında olduğu gibi sporda da böyle. Anneler harcı atıyor ama babaların desteği olmadan çok zor. Çoğu baba da engelleyici ne yazık ki. Sporun Oscar’ı sayılan Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödül töreninde yılın kadın sporcusu ödülünü İrem Yaman aldı. Dünya şampiyonu tekvandocu İrem Yaman baba desteğiyle sporda yıldızlaşan bir isim. Babası gibi tekvando sporunu seçmiş. Babası Hasan Yaman antrenörlüğünü yapmış uzun süre. Ancak kendisini ve ablasını bu spora annesi götürüp yazdırmış. Babası kızının gittiği belediye kursundaki antrenmanlarına sürekli uğrarken bir süre sonra kızını kendisi çalıştırmaya başlamış. 9 yaşında başlıyor tekvandoya. Annesinin vesile olması babasının da yanında durmasıyla şampiyonluklar art arda geliyor.
Videolar Youtube’da
İlk milli dünya şampiyonu güreşçimiz, Yasemin Adar’ın da babasının desteğiyle
4000 yıl önce ilk ‘dünya savaşına’ sahne olan Troya, son dönemde devletin ve özel girişimlerin desteklemesiyle hızla ayağa kaldırılıyor. Bazı evleri, antik Troya’nın taşlarıyla inşa edilmiş köyler yenileniyor ve turizme kazandırılıyor. Tanıtımların da hızlanmasıyla Çanakkale yöresine gelen turist sayısının artması hedefleniyor
Günlerden yine bir cumartesi. Ve her cumartesi olduğu gibi, aylardır Paris’i kasıp kavuran Sarı Yelekliler sabahın erken saatlerinden itibaren Charles De Gaulle, Concorde ve Champs-Elysees (Şanzelize) caddesine doğru yürüyor. Eylemlerin 15’incisi olması nedeniyle katılım büyük. Şanzelize ve çevresinde 30 bin insan toplanmış.
Dünyanın en ünlü caddesi Şanzelize’de, bir gazete bayisinin ateşe verilmesine, yağmalama görüntülerine bizzat şahit oluyoruz.
St. Germain tarafında harika bir gezinti yapıp, turist kaynayan kafelerde kahveleri içtikten sonra gazeteci arkadaşlarımla eylemin olduğu bölgeye geliyoruz.
Bu rotayı takip eden bir biz değiliz. Louvre Müzesi’nin bahçesinde yüzlerce turist sanat eserlerine baka baka, selfie çeke Şanzelize’ye doğru yürüyor. Şanzelize’deki eylemlerde şiddet başını almış giderken, 10 dakika mesafedeki St. Germain’de turistler Paris’in
Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri, yakında sahiplerini bulacak. Ödül, sporcular için elbette bir motivasyon kaynağı. Bunun yanında sporun gelişimine, gençlerin sporcuları rol model almasına ve daha sağlıklı bir topluma yolculukta da önemli bir araç...
Yapılan araştırmalar çocukların, gençlerin spora çok az zaman ayırdığını gösteriyor. Oysa spor dediğimiz eylem günün sonunda bireye sağlık kazandırır. UNICEF’in verilerine göre dünyada 5 yaş altı 41 milyon fazla kilolu çocuk var. Bu sayının 2025 yılında 75 milyonu aşması bekleniyor. Obezite ve buna bağlı sağlık sorunlarının çözümünün bir ayağı beslenme ise diğer ayağı spor.
Sosyal fayda
Obezitenin artarak ileri ki yaşlarda şeker, kalp gibi ağır hastalıklara dönüşmemesi için gelişmiş ülkelerde çocuklar küçük yaştan itibaren spora yönlendiriliyor. Hafta sonlarını müsabakalarda geçiriyor. Obezitenin çağın hastalığı haline geldiği günümüzde spor gençlerin hayatında her zamankinden daha önemli. Yapılan araştırmalar her beş çocuktan ancak birinin spor yaptığını gösteriyor. Ancak sorulduğunda her iki çocuktan birisi spor yapmak istiyor. Çocuklar, çoğunlukla yakın çevrelerinde alan olmadığı veya maddi imkânsızlık nedeniyle
istedikleri
Obez bir kuşak yetişiyor. Dünyada kilolu çocuk sayısı 41 milyona ulaşmış durumda. 2025’de obez ve fazla kilolu çocuk sayısının 75 milyonu aşması bekleniyor. Ebeveynlerin, “Evladım brokoli, ıspanak ye, çok faydalı” tavsiyesi çocuklarda karşılık bulmuyor. Babaannelerin sağlıklı, lezzetli yemekleri yeni kuşakta heyecan uyandırmıyor. Her konuda olduğu gibi beslenmede de rol modelleri dinliyorlar... Beko, bu gerçekten yola çıkarak, Barcelona ve UNICEF ile büyük sosyal fayda yaratan şahane bir projeye imza attı.
Avrupa solo beyaz eşya pazarının lideri Beko, geçen yıl Messi’ye brokoli yedirdiği reklamıyla pazardaki bilinirliğini ve pazar payını artırdı. Çocuklara ‘Şampiyonlar Gibi Beslen’ sloganıyla seslenen Beko, şimdi Türk çocukların kalbini de Fenerbahçe Basketbol Takımı’yla kazanacak. Fenerbahçe Beko’nun oyuncuları, koç Zeljko Obradoviç önderliğinde çocukları sebze yemeye özendirecek.
Hedef ‘sosyal fayda’
Grup olarak sosyal fayda yaratabilmek için çok çaba sarf ettiklerini söyleyen Arçelik Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun, son dönemde insanlarda topluma fayda sağlayan markalara yönelim olduğunu, UNICEF tarafından yapılan araştırmaya göre, tüketicilerin 3’te
“Evlilik kadar ayrılığın da hayatın bir parçası olduğunu insanlara anlatmalıyız” diyen AK Parti Milletvekili Özlem Zengin, kadına evlilik için imza attığında hak ve yükümlülüklerinin ne olacağının söylenmesi, yani hukuki çeyiz hazırlığı yapılması gerektiğini söyledi
Tokat tarım ve hayvancılıkta çok önemli bir ilimiz. Son zamanlarda Amasya ve Karadeniz turlarına dahil olmasıyla turizmde de kendine yer arıyor. AK Parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin’in davetiyle gittiğim Tokat’ta, ilk durağımız Ballıca mağarası oldu. AK Parti Grup Başkanı Özlem Zengin, annesi Nimet Hanım ve babası Salih Zengin’in öğretmenlik yaptığı, kendisinin de öğrencisi olduğu Atatürk ortaokulunu ziyaret ederken bir yandan da sorularımı yanıtladı...
‘Birinci listedeyiz’
- Tokat milletvekillisiniz, Anadolu’da kadın olarak siyaset yapmak daha da zor sanırım...
Ben kendi özelimde yıllardır bu işin içindeyim ve belli pratikleri edindim. Ama toplantılara gitmek, gelmek, sahaya çıkmak, etkinliklere katılmak, hepsi ayrı bir fedakârlık istiyor. Siyaset kadınlar için önemli bir mecra. Demek ki siyasette Türkiye iyi bir yol almış. Bu noktada da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinin çok büyük önemi olduğunu düşünüyorum...
-
8 Mart yaklaşıyor. Bugünlerde kadınlara yönelik duyarlılığın arttığını göreceksiniz. Ancak kim, ne kadar samimi? Samimiyetin göstergesi ‘farkına varmak’ ve ‘harekete geçmek’ ise size umut verici haberlerim var
Dünyanın yarısı olan kadınlar, erkek egemen toplumda giderek kendilerine daha fazla alan açsa da genel tablo hala istenilen aşamada değil. Öte yandan bunun farkına varmak, aslında sorunu çözmenin bir numaralı kuralı. Çünkü tedavi için önce teşhis gerekir! İstanbul Modern’deki, “Yaratıcı özne olarak kadın” panelinde Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile karşılaştım... Tarih gibi, sanat tarihinin de yüz yıllardır erkekler tarafından yazıldığına dikkat çeken Eczacıbaşı, “Erkeklerin hikâyeleri, başarıları ve kahramanlıkları anlatıldı. İstisnalar dışında kadınlar hep bu hikâyelerin kıyısında kaldı. Geçmişe kıyasla kadınların toplum içindeki yeri iyileşse de, hala hayal ettiğimiz, hedeflediğimiz, yan yana olmayı umduğumuz noktanın oldukça gerisindeyiz” dedi.
Ayrımcılık şart
Toplumsal cinsiyet eşitliğine ciddi kafa yoran, kız çocuklarını mühendis olmaları için cesaretlendiren iş insanı Ebru Özdemir’den öğrendiğim bir veriyi paylaşayım; Bugünkü şartlarla
İnsan vücudundaki tüm kan hücrelerini tarayarak kanserli hücreyi yakalayan mikroçipin mucidi Prof. Dr. Mehmet Toner, bu yılki Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi oldu
Tıp bilimi, insan kanındaki bilgiyi daha iyi okudukça teşhis, dolayısıyla tedavi edilemeyecek hastalık kalmayacak. En azılı kanser türleri dahi yakından takip edilen, kişiye özel tedavinin uygulanabildiği, kronik hastalık düzeyine indirgenecek.
Ancak insan vücudunda bulunan 30 trilyonu aşkın hücre içerisinde kanserli hücreyi tespit etmek öyle kolay değil. En azından yakın zamana kadar teknoloji buna elvermiyordu.
Bir Türk bilim insanı, saniyede 300 milyon hücreyi inceleyerek kanı tarayan mikroçip teknolojisini buldu.
Tıpta çığır açan buluşun sahibi ise Mehmet Toner...
Vehbi Koç Vakfı tarafından, insanların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumlara, her yıl eğitim ve sağlık alanlarından birine verilen Vehbi Koç Ödülü gecesinde tanıdık kendisini. Ödül, tıp alanında çığır açan çalışmaları ile Prof. Dr. Mehmet Toner’in oldu.
Teşhis hızlandı
Erkek giyim markası Ramsey’i bugün Hasan ve Hüseyin Doğan kardeşlerle, kuzen Remzi Gür’ün kız çocukları yönetiyor. Grubun Markalardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Doğan ile yenilikçi vizyonlarını konuştuk.
Gürmen Group 20 milyon liralık yatırımla Ramsey’i adeta ‘giyilebilir teknoloji’ markası yaptı. Kombin önerisi veren kırışmaz ceketler, ısıtmalı takım elbiseler, hırsızı haber veren pantolonlar koleksiyonlara girdi
Teknoloji artık her yerde... Bu hazır giyimde de böyle. Yeni koleksiyon çıkarmakla iş bitmiyor artık. Tüketici renklerin, kalıpların dışında, malzemede, fonksiyonda da farklılık bekliyor.
Trafik arttıkça, metro kalabalıklaştıkça, plazaların duvarları üstüne üstüne geldikçe hafiflemek istiyor. Beklentilere cevap verip farklılaşmak için teknolojiye sahip olmanız gerekiyor. Teknoloji ile modayı buluşturduğunuzda da tüketici bunun hakkını veriyor. 20 milyon TL yatırım yaparak teknoloji şirketi kuran Gürmen Group buna güzel bir örnek.
Sıfır yerçekimi
Gürmen Group, erkek giyimde Ramsey markasıyla bilinir. Ramsey, ikinci jenerasyonda kadınların elinde yükseliyor.
Önce iki yıllık Ar-Ge çalışması sonucunda geliştirdikleri ve patentine de sahip oldukları Zero Weight üretim tekno