Kaz tüyünün iki kumaşın arasına konulmasıyla ortaya çıkan sıcak tutan şık montlar, soğuk havaların antibiyotiği olarak birçok marka altında satıldı yıllarca.
Ama 2000’lerde İtalya’da ortaya çıkan kayak markası Moncler ortalığı kasıp kavuruyor bugünlerde. Madonna, Rihana üstüne geçirmeden sokağa çıkmıyor neredeyse. İstanbul’da bile insanlar Moncler montu olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrıldı adeta! Avrupa ile kıyaslandığında havanın günlük güneşlik olduğu şehirde yüksek fiyatlarına karşın herkesin bir Moncler’i var artık. Kayak yapsın, yapmasın! Markanın klasik kaz tüyü modelinde fiyat 2 bin 500 TL civarında. Ünlü tasarımcıların elinden çıkma özel koleksiyonlarında ise mont fiyatları 3 bin TL’den başlayıp, 9 bin TL’lere çıkıyor.
Bu fiyatlarına karşın peynir-ekmek gibi satıyor. İstinyepark’taki mağazaları markanın dünyadaki en büyük 5. mağazası. Beymen Nişantaşı’nda da satılıyor. Talep yoğun olunca bir mağaza da Zorlu Center’da açtılar.
Disiplinli izdiham!
Moda dünyasının en cool markalarından biri artık o. Peki nasıl oldu da dağ sporlarına yönelik bir marka bir anda böyle bir fetiş haline geldi. Sanırım cevap tasarımda.
Marka çok akıllı bir strateji izleyerek yakın tarihlere kadar çok spor olan tasarımları şıklaştırdı. Şehirli kadın ve erkeği içine çekti. Ne olduysa ondan sonra oldu.
Bolero da var
Dünyada bir Moncler çılgınlığı başladı. Geçen yıl Paris’e yaptığım bir seyahatte Moncler mağazasının önünde dakikalarca bekleyen Japonları gördüğümde yeni ‘lovemark’ın bu marka olduğunu anlamıştım. Kaz tüyü markalarının en kalitelisi. Sadece malzeme olarak değil tasarım ve uygulama olarak da. Marka sevildiğini görünce ürün yelpazesini öyle bir genişletti ki... Düğüne giderken üstünüze alabileceğiniz şık bolero’lar da yapıyor. Yelek, mont, pelerin, kazak da. Markayı iş kadını Seda Öztarhan Çelik getiriyor Türkiye’ye. Öztarhan, sektörde marka avcısı olarak tanınıyor.
BCBG MAX AZRIA, Berenice ve birkaç yıla kalmaz ‘patlar’ dediği şık ve rahat kadın giyim markası Vince’nin de Türkiye distribütörü.
Sırrı teknolojide
Seda Öztarhan Çelik’e ana işlevi sıcak tutmak olan bir ürünün nasıl bu kadar popülerleştiğini sordum. İnsanların artık rahat ve şık tasarımlar giymek istediği söyleyen Öztarhan’a göre bunun cevabı teknolojide saklı. Öztarhan anlatıyor: “Long season adında bir teknoloji kullanılıyor. Bu sayede bahar ayları için sıkıştırıp çantanıza koyacağınız incelikte montlar, yelekler yapılıyor.”
Kayak montları hala lokomotif ürün. Ancak Thom Browne tarafından tasarlanan Moncler Gamme Blue, Giambattista Valli tasarlanan kadın haute couture koleksiyonu Gamme Rouge çok ilgi görüyor. 1952’de dağ sporlarına yönelik bir marka olarak kuruluyor. 80’lerde Fransa’da epeyce tanınan bir marka oluyor. Ancak sonra gözden düşüyor. 2003’te İtalyan girişimci Remo Ruffini markayı satın alıp tasarımları şıklaştırınca markanın yıldızı parlıyor.