Sebat nedir? Yılmak bilmeyen bir çaba içinde olmak, hata yapmaktan korkmamak, mücadeleden yılmamak, cesaretli olmak, kendini yaptığı işe adamak ve elbette bıkıp usanmadan ulaşmak istediği gaye için çalışmak.
“Muvaffakiyet senin, hayat sebat edenin”
Enis B. Koryürek
Geçen günlerde çalışma arkadaşım Belma Barış Kurtel, “Sebat üzerine de bir yazı yazar mısınız?” dedi. “Sebat” sözcüğü çocukluğumdan beri duyduğum ve dikkate almaya çalıştığım bir kelime. Arapçadan dilimize aktarılan ve “Kararlılık, dayanma, devam etme, sabır, kararlarından dönmeme” anlamında kullanılan bir kelime. Ferit Devellioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat’inde ise “Yerinde durma, kımıldamama, sözünden, kararından vazgeçmeme” karşılığı olarak kullanıldığı belirtiliyor. Bence, “Sebat” sözcüğü “Bir kişinin ya da bir şeyin zorlukları karşısında yılmadan, pes etmeden belirlenen hedefe doğru ilerlemektir.” Bir de karşıtı var: Bî-sebât / sebatsız. Geçmişte erkek adı olarak da kullanıldığını biliyoruz: Sebâtî.
Günümüzde insanın yaptığı işte sebat etmesi zaman zaman hata olarak görülüyor. Çoğu insan hercai gönüllü, kısa sürede yaptığı işten sıkılıyor ve onu yarım bırakmakta veya çalıştığı işten ayrılmakta bir sakınca görmüyor. Sanırım bu konuda eğitim sistemimizde bir yanlış var. Test çözme üzerine kurulu, eğitimden çok öğretime ağırlık veren bir sistemin sonuçlarının ülkemize fayda değil zarar verdiği açıkça görülmekte.
Theodore Roosevelt
Çoğu gence “Sebat nedir?” diye sorduğumda hiç akla hayale gelmeyen cevaplar alıyorum. Kelimenin anlamını bilmek bir yana, hiç duymamış gibi “Türkçe mi?” diye soruyorlar. İnternette “Sebat” üzerine araştırma yaparken 17 Ocak 2021 tarihli bir yazıya rastladım. Yazının altında isim olmadığı için yazarının adını bilmiyorum. Theodore Roosevelt’in “Yurttaşlık” isimli ünlü konuşmasının bir paragrafına da yer vermiş.
“Saygınlık gerçekten arenada olan adamındır, yüzü toza, tere ve kana bulanmış olanın; yiğitçe çabalayanın, tekrar tekrar hata yapanın ve yetersiz kalanındır. Çünkü hata ve kusur olmadan çaba da olmaz. Saygınlık başarmak için gerçekten mücadele verenin, büyük şevkleri ve bağlılıkları tanıyanın; kendini değerli amaca adayanın, en iyi ihtimalle sonunda üstün başarının zaferine ereceğini, en kötü ihtimalle başaramayacağını, ama hiç değilse büyük cesaret göstererek başaramayacağını bilenindir.”
Sebat nedir?
Sebat nedir? Yılmak bilmeyen bir çaba içinde olmak, hata yapmaktan korkmamak, mücadeleden yılmamak, cesaretli olmak, kendini yaptığı işe adamak ve elbette bıkıp usanmadan ulaşmak istediği gaye için çalışmak. Sebatkâr insanlara yaptıkları işin zor olduğu söylendiğinde, yaptıkları işi başarmak için ısrarla çalışmaya devam ettikleri, buna karşın o işin kolay olduğu söylendiğinde ise yaptıkları işten kolaylıkla vazgeçebildikleri görülmektedir. Sebatkâr insanın bence en önemli özelliği farklı olmak, herkesin yaptığından farklı şeyler yapmak, yaptığı işle aranılır olmaktır.
Sebatkârlık suç mu?
Günümüzde sebatkâr olmak bazı kişilerce suç gibi görülüyor. İnsanın doğru bildiği konuda direnmesini, doğru bildiğini yapmak için çabalamasını “İnat” olarak değerlendirenler çoğunlukta.
Geçen yıllarda yapmakta olduğum bir projelendirme çalışmasında, bana yardımcı olması, hazırlamakta olduğum projenin daha iyi olması için destek vermesi için seçilen iki meslek büyüğümden biri, bazı kişiler tarafından devlet gücü kullanılarak yapılan önerilere karşı çıkmama hayret etti. Beni inatçı biri olmakla suçladı. Bazı kişilerin mesleki konulardaki sebatını inat olarak yorumlamak ne kadar kolay! Meslek büyüklerimden destek beklerken suçlanmam beni oldukça üzdü, “Ben bu işte yokum” dedim. Ama beni inatçılıkla suçladıkları konunun uygulamasına başlanınca haklı olduğum anlaşıldı, bir yıla yakın zaman kaybettikten sonra projelendirdiğim yapının inşaatı bitti ve kullanıma açıldı. Bekledim ki beni arasın ve “Sen haklıymışsın” desin! Hiç ses seda çıkmadı!
Hüner nedir?
İnsanlara yaptıkları işin zor olduğunu söylemek hüner değildir. Hüner onlara destek vermek, inandıkları işi tamamlamaları için yardımcı olmaktır. Çalışkan olmak, araştırmak, yapılan işin hakkını vermek insanları motive eder. Özellikle çocuk yaşlarda verilen destek onları tüm hayatları boyunca başarılı olmaları için çalışmaya yönlendirir.
İnsan seçtiği meslekte ister büyük arzu duysun isterse kaderin ona açtığı yolda ilerlesin kendini yaptığı işe vermelidir. İşimize âşık olmak, bir anlamda hayatımızı ona adamak, ustalaşmak için uğraşmak gerçekte çok zevkli bir serüvendir. Sebatkâr olmak becerimizi artırır. Becerimiz ne kadar güçlü ise başarı şansımız da o kadar artmaktadır. Bizim güzelim ülkemizde sebatkâr insan sayımız az ve giderek daha da azalıyor. Bu nedenle sebatkâr insanları ayrık otu gibi değerlendirilip, sanki bir an önce yok edilmeleri için çalışılıyor.
Kur’an-ı Kerim’in Ra’d suresinin 24. ayetinde; “Size selâm olsun! Çünkü siz (iyilikte) sebat ettiniz! [diyecekler]” denilmekte. Her ne işte olursa olsun, yaptığı işte sebat eden insanlar her zaman başarılı olmuşlardır ve olmaya devam edeceklerdir.
Sebatkâr olmak zor mudur? Eğer hayattan beklentinizin ne olduğuna karar verirseniz, kendinize açık ve net bir hedef belirlerseniz, sistemli çalışmayı öğrenmişseniz bence kolaydır. Bu arada çevreden gelen olumsuz değerlendirmeler ve sözlere kulaklarınızı tıkamamız gerekir. Mümkün olduğu kadar geniş ve güvenilir bir arkadaş grubu edinmeniz gerekir ki, sizi yakından tanıyan insanlar sebatkâr olmanızın bazı kişilerin düşündüğü gibi bir art niyet taşımadığını anlatabilsinler.
Ek olarak sakın inandığınız ve doğru bildiğiniz yoldan vazgeçmeyin, hedefe ulaşmayı erteleyebilirsiniz, bunu bir ricat değil uygun bir şekilde geri çekilme olarak düşünün. Zamanı geldiğinde hedefe ulaşmak için tekrar harekete geçene kadar bir dinlenme süresi gibi.
“Bir sene önce komşum bana, ‘Elemden gayri bir şey olmadığı için hayattan nefret ediyorum’ demişti. Dün mezarına uğradım. Hayat kabri üzerinde raksediyordu.”
Halil Cibran
Hayat sebat edenler için her zaman yaşanması gereken büyük bir serüvendir.