Sina Koloğlu

‘Asla Vazgeçmem’de İclal, Yiğit’e seslendi: “Yiğit ben o kadın yüzünden (Nur tabii ki!) yedi düvele rezil oldum.” Senaryonun muhteşem cümlesi önünde saygıyla eğiliyorum!

Değişik PKK tarifi

“PKK, IŞİD yalanının rahminde doğmuş bir gulyabanidir” dedi
emekli özel harpçi Abdullah Ağar, Habertürk’te Ece Üner’e... En değişik PKK yorumu!

‘Ölmeyen ünlüler’ listesi vardır. Her daim bir şekilde ‘gündemde’ olmayı başarırlar. Pınar Altuğ o isimlerden biri. Kanal D’de ‘Renkli Sayfalar’a konuk oldu. “Yağmur evde oturuyor, bütün parayı Pınar Altuğ mu kazanıyor?” merak edilen sorulardan biriymiş. “Diyelim ki çalışmıyor, şu an ben çalışıyorum ve para kazanıyorum ne olur? Kadın evde oturup adam sabahlara kadar çalışınca sorun yok.

Ama, adam işini toparlayamayıp evde oturup, kadın çalışınca mı sorun var?” Ünlü olunca göz önünde oluyorlar. Artık özel hayat kalmıyor ülke olarak Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan çiftinin dertleri bizim derdimiz oluyor. Bütün mesele buradan kaynaklanıyor. Milletin ağzı torba değil ki büzesin!

‘Çocuklar Duymasın’ mı geliyor?
Birol Güven aramış Pınar Altuğ’u. “Çocuklar Duymasın yeniden mi çekiliyor?” diye sordu Müge Dağıstanlı. ‘Çocuklar Duymasın’la ilgili Birol çok enteresan bir telefon
açtı. Onun izni olmadan söyleyemem. Benzeri bir şey olabilir” dedi Altuğ. Benim duyduğum Pınar Altuğ’la Tamer Karadağlı’nın içinde yer alacağı bir proje.

Show TV’de ‘Zahide ile Yetiş Hayata’da Prof. Dr. Özer Pala bilgiler verdi. Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı kendisi. “Süt yok, damla damla geliyor” diyen bir izleyiciye öneride bulundu. “Keçi boynuzu ve malt. Eskiden maya olarak kullanılırdı” diye devam ederken ‘sansür’ geldi. Sanırım ‘bira’nın adı geçti! Devamında; “Bunlar çok güzel süt yaparlar. Dereotu, leblebi de öyle” diye bitirdi.
‘Atatürk çocuklara bira içiriyor’ hikayeleri geldi aklımıza birden!
Bakalım hocama ne diyecekler?

YAYIN YASAĞI YAYINDA GELDİ

Diyarbakır’daki polis aracına saldırıyla ilgili özel bilgiler paylaşıyordu Fatih Portakal. Bülten başlayalı iki - üç dakika olmuştu. Bir sessizlik oldu ve Portakal: “Bakın yayın yasağı gelmiş şu anda. Vallahi de bildiğim bir şey değil. Günlerin getirdiği baskı ve kandır. 1 Mayıs Marşı söyler ya aynen o şekilde bir yasak daha geldi. İlk bilgiyi paylaştım. Duyanlar duymayanlara anlatsın” dedi. Gelmese şaşardık!

Ortalama günde üç saat... Toplam 37 genç kız ve erkek olarak ekranda yarışıyor. “Bu bakımlı hallerimizle biz ekranı hak ediyoruz” diyorlar. Spor salonlarının tozunu yutmuşlar. Boy, posla ‘sokak standartının’ üstündeler.
Özel üniversitelerin ‘puan olmasa da olabilir’ bölümleri revaçta. Oyunculuk durumlarında; ‘Akademi sanat’ levhası taşıyan ‘kurslara’ gittikleri görülüyor. ‘Kısmetse Olur’ (Kanal D), ‘Fenomen’ (TV8), en yenisi FOX’ta ‘Gadırop Savaşları’... Ortak niyet; ünlü olmak,
dizide oynamak, reklam yıldızı olmak ve magazin basınında yer almak...
Duyguların tüketiminin yanına ‘elbise, aksesuar, saç modeli hatta dolgu dudaklar ve lens tüketimi de ekleniyor. Kadın tarafında ‘zengin ve ünlü bir eş’ hayallerden biri olarak yerini almış gibi geliyor. Zaman zaman 13 - 14 yaş aralığında davranışlar sergilemekte olup, görünüş itibarıyla ergen’ olmadıkları anlaşılıyor!
Bu vücutların ne kadar büyük bir disiplin içinde elde edildiğini de bir kenara yazmakta fayda var. Emre gibi olmak ya da Cansel’i kıskanmak gençlerin ‘rol modeli’ gereksinimi de karşılamaktadır diye düşünüyorum! Bu arada tüm bu formatların aslı Adnan Hoca’nın kanalında da mevcut altını çizeyim!

‘SURVIVOR’ HAYATIN TA

Habertürk’te, ‘Sportürk’ programında Mehmet Atalay öyle laflar etti ki... Hakemler üzerine konuşuyorlardı. Atalay, Kayserispor örneğinden yola çıkarak, “Kayseri’yi kaç senedir izliyoruz. Cumhurbaşkanı varken (Abdullah Gül’ü kastediyor) iki Kayseri takımı Süper Lig’e çıktı. Biri PTT Ligi’nden düşüyor, öbürü Süper Lig’ten. Konyaspor başbakanımız vardı, yükselişe geçti. Futbolcuların; hocanın hakkını inkar etmiyorum ama bununla alakası var. Önü ardına kadar açılıyor, o takım aleyhine düdük çalınmıyor. Konyaspor’u gelecek sene görelim. Başbakan artık sayın Davutoğlu değil. Başbakan kim olacak bilmiyorum. Göreceksiniz, o ile yürü diyecekler. Yürütecekler.” “Psikolojik olarak diyorsunuz değil mi?” diye sordular. “Tabii kimse müdahale etmiyor, başbakanımız Konyalı diye psikolojiktir, kimse müdahale etmez” diyor Faik Çetiner. Atalay siyasetin ve sporun içinden gelen biri. Bir laf ediyorsa vardır bildiği. Merak ettim acaba Süper Lig’de başka psikolojik olarak
müdahale edilemeyen takımlar var mı?

AÇKEN SEN KİMSİN?
“Açken sen, sen değilsin.” Bir reklamın sloganı. Benim de hoşuma gidiyor. Sanki böyle bir ağırlığı varmış, akıl veriyormuş gibi geliyor. CNN Türk’te ‘Bazı Şeyler’

CNN Türk’te geçtiğimiz cumartesi, hafta sonu haberleri ev ahalisinin dikkatini çekti. Spiker, “Merabalaaar” diye giriş yapıyordu. Semiha Şahin deneyimli bir spiker. Saat 17.00’deki haber girişini böyle yaptı. Saat 18.00’deki haber bülteninde anonsunu “7 Mayıs günlerden cumartesi saatler altıyı gösteriyor, CNN Türk’e hoş geldiniz” şeklinde sundu. “Saatlar 19.00’u gösteriyor, hoş geldiniz CNN Türk ana haber bültenine” diğer bir anonstu. Saat 20.00’deki haber karşılaması Şahin’in “Merabalaaar” şeklindeydi yine. Şu “Merabalaar” olmamış. Hangi saat diliminin haber bülteni veriliyorsa anonsu yapılır, “Hoş geldiniz” diyerek devam edilir.

ÜNİVERSİTE Mİ, BEYAZ ŞOV MU?
Üniversitelerin hafta sonu akın akın gittikleri iki şov programı var; Beyaz ve Okan. Sanırım adam başı 50 liraya götürüyorlar. Geceden yola çıkılıyor. Gençler gündüz
Boğaz turu yapıyorlar. Gecede şova katılıp dönüyorlar. Beyazıt Öztürk son programında sordu: “Hiç böyle üniversiteyi kazansam da, Beyaz Show’a gideyim” diyeniniz oldu mu aranızda?” Bütün eller havada! Bu, “Ben sadece belgesel izlerim” yalanı
gibi bir durum olmuş.

24 TV’de hava durumu sunucumuz Eldebiran Ayan önümüzdeki haftanın hava durumuyla ilgili bilgi verirken: “Marmara Ege ve Batı Karadeniz dışında tüm yurtta hava yağışlı olacak. Hafta ortası da sadece Doğu Anadolu’ya ötelenecek yağış” dedi.
Meteoroloji sözlüğüne baktım bulamadım bu öteleme işini...
TRT Haber’de Halit Sivuk da ev ahalisinin dikkatini çekti: “Göreceğimiz yağışın cinsi” diye defalarca tekrarladı. Yağmur’un cinsi ne olabilirdi?

Aynı evde kovalamaca!

‘Kalbim Yangın Yeri’ dizisi FOX’ta başladı. Malikanede düğün var. Onun dışında bir kovalamaca göze çarpıyor. Volkan, (Kaan Yıldırım) Sevda (Ece Çeşmioğlu) ile evleniyor. Volkan, Sevda’nın ablası Leyla’nın (Hande Soral) peşinde... Öpüyor, sıkıştırıyor filan. Mehmet (Oğuz Peçe) de Leyla’nın peşinde.
Volkan’dan arta kalan zamanda araya bir de yüzük sıkıştırıyor. Gelin Sevda saf saf “Damat nerede?” diye dolaşırken, aa ablasıyla! Bu durumu Mehmet de görüyor. Sonuç, Mehmet’le Sevda, Volkan’la Leyla evlenir. Sonuca ulaşmak için bir 10 bölüm beklemek gerekir!

‘Poyraz Karayel’de, Zülfikar’ın ‘küresel sermaye’ isyanında Afrika vardı. Meltem’in Türkiye’de kalabilmesi için anlaşmalı evlilik yaptığı Tripod’un evine Zülfikar ve Taşkafa ziyarette bulunur. Üst üste bir göz odada kalan Afrikalılar. “Dedem burada insan yaşar mı?” diye sorar Tripod’a. Memleketinde iç savaş vardır, millet birbirini keser. Toprağın altı zengindir, elmas vardır ama üstünde kan gövdeyi götürmektedir. Zülfikar, “Küreselci vampirlerin bu elması bir şekilde indiragandi etmesi lazım. Verecekler çoluk çocuğun eline silahı, vurduracaklar birbirine. Kardeş kardeşi palayla doğrarken toprağın altındaki elması hüüpp çekecekler” dedi.

Bisikletli başbakanlara gönderme!
Basında, Batı’da başbakanların
ne kadar ‘sıradan yaşadıkları’ haberleri sıkça yer alıyor. Ne koruması vardır,
ne limuzini. Bisikletle işten eve, evden işe. Zülfikar bu ‘sadeliğin’ altında yatan
Afrika elmaslarını da es geçmemiş,
“Sonra ne oluyor? Prenseslerin boynuna kolye, konteslerin parmağına yüzük,