‘Hayat Şarkısı’ son dönemin en iyi dizilerinden biri olmaya aday olarak ilerliyor. Son bölüm Mahir (Olgun Toker) dökülen gözyaşının kıymetini seyirciye anlattı. Dizilerimizin ‘ağlama sahneleri’ bol soğanıyla her daim mevcuttur. Kızarmayan bir çift göz yok gibidir. Mahir’in Hülya’ya hayatına dair anlattığı dramın bir sahnesi her şeyi alıp götürdü. “Martin, (kardeşi) adı Martin’di. Ben koydum. Beni görünce hemen gülerdi. Bir gün Martin benimle oynamadı, gülmedi, ağlamadı öldü.”
Bu sahne Toker’in o an Mahir olduğunu ve o acıyı yaşadığını seyirciye katıksız aktardı. Abartmıyorum ama sanırım yerli dizi tarihinin en dokunaklı sahnelerinden birine şahit olduk diyebilirim. Bizim dizilerde ağlama ile zırlama arasında çok acayip bir çizgi vardır. Olgun Toker ağladı, zırlamadı!
Kesik yayınlandı
Sahne kesilmiş. Böyle yazmışlar internet ortamında. Hülya ile Kerem’in o ateşli
sahnesi son dönem pek rastlamadığımız duygu yükünü omuzlamıştı. Sözlerin bittiği, insanın en doğal haliyle ifade ettiği son çarenin doruktaki halini bizlere verdi.
“Alice Harikalar Diyarı’nı yapacağız. Beş bin metrekarelik bir alanda bir kaydıraktan aşağı tiyatronun içine düşeceksin. Hem çocuklar hem de büyükler için iki versiyon. Enteresan bir kitaptır. Onu canlandırmak sahneye uyarlamakta manyak bir şey olsa gerek” dedi Okan Bayülgen. Kanal D’de Mesut Yar, ‘Burada Laf Çok’a başladı. Bayülgen açılış konuklarındandı. Mehmet Ali Erbil, Safiye ve Faik, Begüm Kütük, keyifli müzik grubu Necati ve Saykolar diğer konuklardı, burada açıkladı.
İnteraktif tiyatro
Bizde şu sıralar pek revaçta ‘korku odası’ mekanları. Her odada ayrı bir heyecan ve korku yaşanan evler. Bunun oyun hali. ABD’de, Okan bahsetti, ‘Sleep No More’ bir Macbeth uyarlaması. Dört katlı eski bir otelin içinde oynanıyor. Her odasında ayrı bir hikaye, dans ve vücut diliyile anlatılıyor aldığım bilgilere göre. Seyirci istediği hikayeyi ya da oyuncuyu takip ediyor ve oyunu çözmeye çalışıyor. Tiyatroda yer, zaman anlayışı yanı sıra, sahne tasarımını sinemayla bütünleştirerek değiştiren, büyük mekanlarda en küçük ayrıntılara düşünüp seyirciyi de ‘aslında ben de oynuyorum’ hissini veren tiyatro anlayışı.
Okan işte bu işe soyunuyor. “Orada dikine oynanıyor. Ben bunu yatay bir mekanda
‘Kırgın Çiçekler’in dün yayınlanan yeni bölümünde Songül, yüzme yarışlarına katılma hakkı kazanıyor. Havuzda görüntülenmiş.
Yarışmaya katılmak bir yana, tatilde hallice yüzecek kapasitede. Yeri gelmişken dizilerimizin bu sözde yetenekli örneklerine bakalım...
Atletti kaç kere koştu?
‘Güneşi Beklerken’de Zeynep profesyonel atletti. Kaç defa koştu? Benim
bildiğim Hande Doğandemir (Zeynep) iki ay atletizm dersleri aldı. Entrikadan vakit kalmıyordu. Koştuğu sahnelerde, eh işte idare eder durumdaydı. Belirteyim oyuncudan çok, çekim zayıftı. ‘Acı Aşk’da Sezgi Sena Akay’ı Çiçek Pasajı’nda keman çalarken görmüştük. Sadece eline kemanı aldı.
‘Kördüğüm’de, Feyza’nın eski eşi Enver Bey (Mehmet Aslantuğ) piyanonun başına geçti. Müzikle uyumlu el hareketlerini bile yapmak kolay mı?
Derler ya “Bir tane Hollywood filmi izlemediniz mi?” ‘Paramparça’da 67 bölüm bitti, Cansu ata binmeyi öğrendi mi? Birde Atlı Spor Kulübü’nün has elemanı!
NTV Spor, Crystal Palace - M. United İngiltere Federasyon Kupası maçıyla B. Munich - B.Dortmund Almanya Kupası maçlarının yayın haklarını almıştı. Önce Wembley Stadı’nda maç başladı. Maçın ardından Almanya Kupası’yla gecenin devam edeceği duyuruldu. İşte ondan sonrası koptu!
İlk yarım saat gitti
Crystal Palace - M. United maçı uzatmaya gitti. Kamera Berlin Olimpiyat Stadı’na döndüğünde baktık, maçın 27’nci dakikası gelmiş bile. Biraz takıldık Almanya Kupası’na. Ee İngiltere’deki maç bitmemiş. Almanya’daki maçın ilk yarısı böylece kaynadı. Biz Wembley’deki maçı tamamladık. Almanya’da ikinci yarıya başladık. Alt yazıda “Dönüşümlü olarak” yazıyordu. Özetle; İngiltere’deki maçın tamamını, Almanya’daki maçın ikinci yarısını izlemiş olduk. Kaçırdığımıza üzülecek bir maç olmaması NTV Spor’un şansıydı!
Kupa yok, müze boş
Murat Kosova Crystal Palace için,“110 yıllık tarihinde müzesinde hiçbir kupası yok. Müze boş” dedi. Cümle bitti, golü attılar. Kosova, “Şimdi müzenin en güzel
yerine koyacaklar. Zaten başka kupa yok” diye bağırıyordu. Sonra M. United golleri attı. Müze yine boş kalmıştı!
STAR TV İYİ İŞ YAPTI
İnternetin televizyonun pabucunu dama atacağı hep söylenir oldu. Çarpıcı örnek elektronik spor. ‘League of Legends’ video oyunu dünya kupası geçtiğimiz ekim ayında yapıldı, internette 14 milyon seyirci toplamış. Televizyon kanalları yavaş yavaş ‘kıyısından bu işe girmeliyiz’ diye harekete geçmişler. Televizyon programı olarak yeni yeni başladılar. MTV İspanya ‘Gamers’ diye bir projeye başlıyor. Teknik desteği Vodafone veriyor. Bir nevi ‘Biri Bizi Gözetliyor’ formatında video oyunu. Yarışmacılar kuralları ve teknolojiyi öğrenmek için tam dört ay Vodafone oyun evinde eğitim görmüşler. ‘Televizyonun yeni ‘futbolu’ yoksa ‘e - spor’ mu olacak?’ diye tartışmalar başlamış bile. İngiliz BBC3, kendi web sitesinde ‘League of Legends’ yarı finallerini yayınlamış. ABD’de kablodan yayın yapan TBS kanalı her cuma e - sport karşılaşmalarını yayınlamaya başlamış. Bakalım bu işe bizde ilk kim başlayacak?
Dizilerin jeopolitiği
Dominique Moisi IFRI’de (Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) jeopolitik uzmanı. ‘Dizilerin Jeopolitiki’ diye bir kitap yazdı. ‘Game of Thrones’, ‘Homeland’ , ‘Occupies’, ‘Hause of Card’ dizilerinin incelemesi. Kitapla ilgili Le Monde ‘Telerama’da bir yazı çıktı. Bugün
Yaz mevsimi geliyor. Eh ‘yazlık komediler’in de zamanı... Gündelik yaşamın sıkıntıları ve terör pek bir içimizi karartıryor. Televizyonun işi bizi rahatlatmak. Sağ olsunlar, onu da ellerinden geldiğince yapıyorlar. İki ‘komedi’ geliyor FOX’tan. Biri ‘No: 309’ ‘Çilek Kokusu’yla pek bir sevilen Demet Özdemir başrolde. Ona Furkan Palalı eşlik ediyor. Senaryo Aslı Zengin. ‘Romantik komedi’ için hazır bir oyuncu ve senaristle bir sıfır önde başlayalım demişler. Tanıtım filminde ev ahalisi Sumru Yavrucuk’un hallerine pek bir güldü. Kızımızın annesi rolünde... Gençlerimizin ‘reytingini’ arttırmak için çabalayacak ekip de iyi; Sumru Yavrucuk, Sevinç Erbulak, Özlem Tokaslan, Suat Sungur ve Mehmet Cihan Ercan var.
Yine Ege Bölgesi
Ev ahalisi; “Kelimenin sonundaki ‘r’ harfini söylemeyince Egeli olduklarını zannediyorlar” diye çıkıştı. ‘Hayat Sevince Güzel’in tanıtımını izlerken söylendi bunlar. Algı Eke’yi severiz. Şive halini pek beğenmedik. İşini yapacak bir ekip; Öykü Çelik, Uğur Çavuşoğlu, Macit Koper, Sema Atalay, Ali Erkazan, Ali Düşenkalkar, Deniz Baytaş ve Yeliz Akkaya. İyi de bu ‘Ege işleri’ çok. ‘Hanım Köylü’ var, ‘Yeşil Deniz’ var.
Durmak yok diziye devam
Macit Koper’i daha yeni
‘Hayatım Roman’ bir kitap... Ekin Atalar yazmış. ‘Chick lit’ dedikleri türde örnekleri var. (Selindrella)
Peki nedir? 20 - 30 yaşlarda bekar ve çalışan genç kadınlara yönelik yazılan bir edebiyat türü olduğu söyleniyor. Roman kahramanları yine bu yaşlarda olup Manhattan, Londra, New York gibi şehirlerde yaşayıp reklam, halkla ilişkiler gibi sektörlerde yer alırlarmış. ‘Sex and City’ ve ‘Bridget Jones’ en çarpıcı örnekleri olurmuş. Ekin Atalar’ın da başarılı ‘chick lit’ yazarı olduğu belirtiliyor.
Romanı dizi oldu. ‘Kavak Yelleri’nde birlikte çalıştığı Gökhan Horzum’la senaryoyu yazdılar. Nitekim izlerken tüm ‘chick lit’ özellikler dizimizde mevcut. Onlardaki ‘Manhattan’ bizde ‘Mashattan’ (Maslak’taki gökdelen yaşamı!) olmuş.
Hande Doğandemir olmuş
‘Hayatımın Aşkı’nı izlerken uzun zamandır görmediğim çok sevdiğim bir tanıdığı izler gibi oldum Gökçe
karakterinde.
Bunu hissettirmesi “Rolünü iyi yapıyor” dedirtti. Konuşma tarzı, hareketler vallahi bizim tanıdık. İş ve aşktaki sakar hali de pek keyifli veriyor. Berk Hakman (Kaan) benim için gizli starlardan. Burada o saçları görünce oyunculuğu filan bir kenara bıraktım. Fena halde takıldım bu saçlara! Ne oynadığını fark edemedim desem...
Ze
Çok izlenen kanalların haber bültenlerinde sunum önemli. Haberin spikeri kadar o haberi yapan muhabirin de rolü unutulmamalı. Özel televizyonlarda şöyle bir gezinti yaptım. Bazı gözlemlerim;
Muhabiri önde olmayan
Hemen belirteyim biraz ters köşe oldum. Özel televizyonların genel olarak muhabir kadrosunun haberin önüne geçmemek adına sönük kaldığını gördüm. Bu onların değil tabii ki kanalların tercihi.
ATV Ana Haber’de muhabirler araya girip görüntüleri bağlayan cümleler kuruyor. “Haberin önüne geçmeyecek muhabir, bizim tarzımız bu” diyebilirler.
Star TV’nin de durumu aynı diyebilirim. Kanal D, haberlerde “Önce haber” diyor. Muhabir o haberin önünde değil. Unutmayalım, Kanal D haberlerin bir de Mehmet Ali Birand dönemi vardı. Yıldız muhabir devriydi. Bültenin Ankara ayağında Hande Fırat var dikkat çeken...
Show TV neden farklı?
Kanalın bülteni bir nevi yazılı basın ‘3. sayfa’ haberleri gibi... Show TV’de geçtiğimiz pazar gelinlik haberi vardı. Muhabir gelinliği giymiş. “Kadınlar motosiklet ekibi kurmuş, haberi yapan muhabir arkadaşımız, motosikletin üstünde” diye yazmışım geçtiğimiz 26 Nisan’da. Arada bu tarz ‘gösteriler’ oluyor. Mesela Salvo Kohen vardı Show TV’de. Abartılı oluyor da