Seyahat Pazarlama Uzmanı Sarp Özkar

Seyahat Pazarlama Uzmanı Sarp Özkar

kesiftutkunu@gmail.com

Tüm Yazıları

Yemek, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Gerek dışarıda bir restaurantta keyifli sofralarda ilginç lezzetleri denemek, gerek romantik ortamlarda yemek veya değişik cafelerde eş-dost arkadaşlarımızla, hoş sohbetle yeme kültürü git gide gelişiyor. Hayatımızın en önemli parçası sadece karın doyurmaktan çıkıp, keyifli bir ritüel haline gelmeye başladı böylelikle.

Bu sadece günlük hayatımızda da değil. Son yıllarda seyahate gidenlerin de, öncelikli tercihleri arasında gidilen ülke veya yörenin lezzetleri araştırılıp, seyahat tercihini ona göre şekillendiren seyahat severlerde ciddi oranda artış var. Seyahatte stresten uzaklaşıp, ruhsal olarak rahatlamak isteyenler, gittikleri yerin kültürünü yakından tanırlarken, kültürün en önemli parçası olan yemek kültürünü de es geçmiyorlar. İşte bu nedenle; tur operatörleri de özel ilgi turu kapsamına giren, gurme turları programlarına artık yer vermeye başlıyorlar.

Haberin Devamı

Gurme turları kapsamında yapılması gereken, seyahat severlere sunulması gereken hizmetlerin başında, yöreye ait lezzetleri sadece yöre halkının en iyi olarak nitelendirdikleri, yeri geldiğinde şehrin en ücra köşesindeki veya arka karanlık bir sokaktaki salaş birkaç masalı bir restaurantta yemek organizasyonları yapılması. Zira pek çoğumuz duyarız, o şehre gidiyorsan bilmem ne restauranta mutlaka git, orada bunu ye! Halbuki o restaurantlar insanların diline dolanmış, zamanla daha çok turistik bir fabrika halini almış, turist markası olmuş yerler olur çoğunlukla. Oysaki yöre halkı oraya asla gitmeyebilir. Sonuçta yemeğinin en iyi yapıldığını düşündüğü yerdir, yöre halkının tercihi… Daha çok butik hizmet, kaliteli, evinde yaptığı gibi, çoğunlukla evde yapılandan bile leziz olan yerlerdir tercih sebebi. Aksi takdirde zaten oturur kendi evlerinde yapıp da yerler öyle değil mi?

Gurme turları kapsamında aslında yapılması gereken sadece en iyi lezzetleri bulmak ve seyahat severe de sunmak değildir. Sonuçta o lezzetleri merak eden kişiler, yedikleri yemek veya tatlının ne şekilde yapıldığı, içine nelerin konduğunu da merak ediyorlardır haliyle. Yapılması gereken şey atölye çalışmalarıdır. Yani yenecek lezzetin, doğru seçilmiş restaurantta, en iyi aşçıbaşısı ile yemeğin sıfırdan nasıl yapıldığı, içine ne miktar, ne malzemeler konulduğunun bilinmesi, üstelik bu yemeği seyahat severin kendi elleri ile yapması esastır. Böylelikle seyahat sever hem yemeği yerinde, olması gerektiği yapacak, hem de bunu yaparken özümsemiş olacağından, ileride evinde yapmak isterse kolaylıkla tatbik edebilecektir. Ayrıca yapacağı yemeğin türüne göre, belki kendi evinde ona benzer yemekleri yaparken, orada kullanılan bir baharatı eklemeyi veya farklı bir yağ ilave etme gibi denemelerle, her zaman denediği lezzetleri bile güzelleştirme şansına sahip olabilecektir.

Haberin Devamı

Sadece gurme turları değil, ülkemiz genelinde ve yurtdışında da birçok lezzet festivalleri yapılmaya başlandı. Bunların hepsi hem yöreleri-yöresel lezzetleri tanıtmak, hem de seyahat severlerin seyahatleri esnasında lokal lezzetleri deneme tutkusu ile yeni turistler kazanmak olarak sıralanabilir.

Haberin Devamı

Bunlardan biri de, 11-13 Nisan’da yapılacak olan Alaçatı Ot Festivali. Ege bölgesinde sıkça hem salatalarda, hem de yemeklerde kullanılan birbirinden ilginç otların birbiriyle yarıştığı, son derece renkli bir festival. Festival boyunca sağlıklı, leziz sebze yemekleri, taptaze salatalar yiyebilir, üstelik hayatınız boyunca yemediğiniz değişik otları yakından tanıma şansına sahip olabilirsiniz. Seyahatiniz esnasında da, festivalin etkisi sebebiyle her merhaba dediğinizle yemek sohbeti yapacak olmanız, her birinden değişik kullanım tarzları tarifler almanız da cabası olacaktır.

Ayrıca yine Alaçatı’da bu yıl ilk defa 06-08 Haziran arasında Ege’nin unutulmuş lezzetlerinin gün ışığına çıkacağı, “Kaybolan lezzetler festivali” yapılacak. Ege bölgesinde birçok köy-kasaba gezilerek teyzelerimize, anneanne-babaannelerimize sorularak onların genç kızlığında yapılan ama artık günümüzde unutulmuş tariflerin gün yüzüne çıkacağı bu festivalde, eski lezzetlerimizi tarihin tozlu sayfalarından çıkarıp, kültürümüzün devam ettirilmesi amaçlanıyor. Türkiye’nin önemli firmaları da festivalin sponsorluğunu üstleniyor.

Böyle gurme turları çok ilgimi çeker, hatta ben de atölye çalışmalarına katılıp yöresel lezzetleri yapmayı öğrenmek isterim diyorsanız, gerek bu festivallere katılabilir, gerekse kısıtlı kontenjanlı olarak seyahat yazarı Bahar Akıncı ile 04-06 Nisan arası İzmir’den hareketle yapılacak ve Prontotour’un organize ettiği Gaziantep gurme turuna katılabilirsiniz. Gaziantep şehrini ve yeme-içme kültürünü gerek yazdığı yazılar, gerekse aylarca edindiği özel deneyimlerle harmanlayarak adeta yöre insanı kadar Gaziantep’e hakim olan Bahar Akıncı farkı ile güzel bir seyahate katılabilirsiniz. (Gaziantep gurme tur programı için tıklayınız.)

Gerçekten de bir şehrin kültürünü tanırken, yemek kültürünü de işin içine katınca seyahatinizin daha anlamlı hale geldiğini hissedeceksiniz. Ve yemek yeme işi, seyahatte kısa zamanda bir tutkunuz halini alacaktır. Şimdi Beyrut’ta humus yemeliydim, Rio de Janeiro’da et restaurantında olmalıydım, Roma’da dondurma, Napoli’de pizza, Alsace bölgesinde dana iliği, Edirne’de ciğer, Antakya’da maklube yemeliydim diye kendi kendinize mırıldanmaya başlayacaksınız.

Gurme turlarına, yepyeni bir tutkuya yol alın.. Bu tutku keyfinize keyif katacak, bundan emin olun…

Keyifli ve leziz seyahatleriniz olsun.

Fotograflar ve Yazı :Sarp Özkar – www.sarpozkar.com