Seyahat Pazarlama Uzmanı Sarp Özkar

Seyahat Pazarlama Uzmanı Sarp Özkar

kesiftutkunu@gmail.com

Tüm Yazıları

Çocukluğumuzda bizlerde güzel izlenimler bırakan masalları ile ünlenmiş Hans Christian Andersen nam-ı diğer Andersen’den masallar, 1805-1875 yılları arasında Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da doğmuş ve yaşamış ünlü masalcı, şair ve yazardır. Bugün Kopenhag’ın simgesi olan Küçük Denizkızı, Andersen’in günümüze armağanıdır. Çocukluğumuzu anımsayarak yüzünüzde küçük bir tebessüm olması adına Andersen’in “Küçük denizkızı” masalını hatırlatmakta fayda görüyorum.

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde…

Haberin Devamı

Bir zamanlar denizlerin derinliklerinde bir şato varmış. Burada kral, büyükannesi ve altı kız birlikte yaşarmış. Bu kızların en küçüğü diğerlerinden çok farklı bir denizkızıymış ve hepsinden de daha güzelmiş.

Büyükanneleri kızlara zaman zaman masallar anlatır, yeryüzü hakkında bilgiler verir ve insanlardan bahsedermiş. Bir gün kızlara yeryüzünü göstereceğine dair söz vermiş ve bu sözünü gerçekleştirmiş. Masala göre beş kız yeryüzünü gezip denizaltındaki şatoya geri dönmüşler. En küçük kız ise yeryüzünde gerçek bir prense aşık olmuş ve şatoya dönmüş. Bu güzel haberi, hemen büyükannesi ile paylaşmış. Büyükanneleri bunu öğrenince büyücüye gidip kızı yolundan döndürmek için uğraş vermiş.

Büyücü denizkızına bacak verecek ama karşılığında kızın sesini tamamen kısacaktı. Denizkızı prensine kavuşmak uğruna bu şartı kabul etmiş ve hemen prensin yanına varmıştı. Prens denizkızının konuşamıyor olduğunu fark edince, sıradan bir arkadaşı gibi davranmaya başlamış. Denizkızı bu duruma çok üzülmüş. Kısa bir süre sonra prens başka biriyle evlenmeye karar vermiş. Denizkızının büyükannesi hemen büyücüye gidip bu konuyu çözmesini istemiş. Büyücü özel bir hançer yapmış, “Hançeri prensin kalbine saplarsan kurtulursun, yapamazsan ölürsün.” demiş. Hançeri alan denizkızı prensin uyuduğu bir saatte kalbine saplamak için yanına yaklaşmış. Ancak o sırada uyanan prens, yoksa bana bir şey mi söyleyecektin demiş. Denizkızı aşkının gücü ile bunu yapamayacağını anlamış ve oradan ümitsizce ayrılmış. Denizkızının kısa bir zaman sonra vücudu değişir ve denizkızı hayata veda eder. İşte bu güzel masalın kahramanı küçük deniz kızı, sembol bir heykel olarak Carlsberg ailesinin Andersen’e olan sevgi ve saygılarına ithafen, 1913 yılında yaptırılmış. Küçük denizkızı heykeli bugün Kopenhag kentinin Langelinie Limanında yer alır. Günümüze kadar olan süreç içerisinde bazı saldırılara maruz kalmış, 1961 yılında tamamen kırmızıya boyanmış, 1964 yılında heykelin kafası koparılmıştır.

Haberin Devamı

Küçük denizkızını gördükten sonra, Danimarka’nın sembolü olmuş Hamlet’in kalesi ve Frederiksborg kalesini gezmek üzere, Helsingor’a gitmekte fayda var. Kopenhag’dan Helsingor’a hareket ettiğinizde Oresund boğazına paralel olarak gidilen güzergahta, yol üzerinde eski balıkçı evleri, yüksek gelir düzeyine sahip ailelerin yaşadıkları birbirinden değişik yapıda yazlık evler Danimarka Rivierası’nın nefes kesici manzaralarına eşlik etmektedir. Helsingor şehri Oresund boğazının en dar noktasına kurulmuş bir şehir olup İsveç ile arası sadece 4 km mesafededir.

Haberin Devamı

Hamlet Kalesi (Kronborg Kalesi)

Danimarka’nın Helsingor kentinde bulunan, Hamlet’in kalesi olarak bilinen Kronborg kalesi 1574-1585 yılları arası yaptırılmıştır. 1629 yılında Pomeranyalı Erik tarafından boğazdan geçen gemileri, korsanları kontrol etmek ve vergi almak amacı ile kullanılmıştır. Yıllar boyunca bu amaç için kullanılan kale defalarca saldırıya uğramıştır. Sheakespeare hiç gelmediği halde ünlü Hamlet eserini bu yapıdan esinlenerek yazmıştır. Sheakespeare’in ölümünün 200.yılı anısına, Hamlet eseri Kronborg kalesinde sahne almıştır. Günümüzde kalenin içerisinde Deniz müzesi yer almaktadır.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Frederiksborg Kalesi

Danimarka’da mutlaka görülmesi gereken, sembol yerlerin başında gelen bir diğer kale de Frederiksborg kalesidir. Kale Danimarka’nın Hillerod kasabasındadır. İlk olarak kral II.Frederik tarafından bir av köşkü olarak 1560 yılında inşa edilmiştir. Geçmiş yüzyıllarda Hillerod bölgesi geniş ormanları ile kraliyet ailesinin av hobisi için kullandığı bir bölgeydi. Danimarka’nın en önemli krallarından IV.Christian, bu binada doğduktan sonra babasının ölümü ile av köşkünü bugünkü haline getirdi. Bina üç bölümden oluşuyor. Kraliyet Şapeli kanadı, Krallar Kanadı ve Kraliçeler Kanadı. Şapel (Slotskirken) yıllar boyunca taç giyme törenlerinin yapıldığı bir alan olarak kullanılmıştır. Muhteşem güzellikteki org almanlar tarafından yaptırılmıştır. Altın ve Gümüş altar dikkat çekici olup, kralın ibadet sırasında halka bütünleşebilecek tarzda yapılmış atların hemen yanında özel güvenlikli bir ibadet odası mevcuttur. Balo salonu sarayın eski ihtişamını sizlere en iyi şekilde hissettirmekte olup, kronolojik sırada birbirlerine simetrik Danimarka kral ve kraliçelerinin tablolarından oluşur. Bahçesi ise Barok tarzda inşa edilmiş olup, yaz ve kış aylarında birbirinden güzel manzaraya sahiptir. Kale doğal bir göl üzerinde bulunan üç ada üzerine inşa edilmiştir.

Danimarka’yı ziyaret edecekseniz, sembol haline gelmiş Andersen’in Küçük Denizkızı heykelini, Hamlet’in kalesi Kronborg kalesini ve av köşkü Frederiksborg kalesini mutlaka ziyaret etmenizi öneriyorum. Keyifli seyahatler...