Ekipte; Net Holding'in Onursal Başkanı Besim Tibuk, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ceritoğlu, İcra Kurulu Başkanı Tavit Köletavitoğlu, THY Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı ve Merit Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar ile birlikte yörenin tarihi zenginliklerini davetlilere aktarmak üzere gelen arkeolog Nezih Başgelen de vardı.Yolculuğumuz bir iyi, diğeri kötü iki haberle başladı. Bu haberlerin döviz kuru uygulaması ile hiç ilişkisi yok, tümüyle küçük hayatlarımızda karşılaştığımız büyük olaylar. Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın dostu avukat Münci İnci ağabeyini kaybetmiş, cenazesi için Van'a gidiyordu. Bu üzücü olayın ardından uçakta rastladığım Beyoğlu'nun doğal gıda temsilcisi Zencefil'in sahibi Ferda Erdinç ise amca oğlunun Van'ın Erçiş ilçesindeki düğünü için yola çıkmıştı.Van'a gitmek için nedenlerimiz farklı. Ancak Van'ı solumak sanırım hepimizde benzer etkiler uyandırıyor. Uzaklarda bir yere varmak...Van Gölü'nün kıyısında ilk otel Şahmaran. Araya terör, kriz vs. girince açılışı yapmak 27 Temmuz 2001'e kısmet oluyor. Aksoy'un 200 yatak kapasiteli otelin temelini attığı yıllarda Van'a gelen yabancı turist sayısı yılda 20 bin civarında. Daha da eskilere gidersek, 1970'lerde Van'ın nüfusu 70 bin, yabancı turist sayısı 100 bin. Bu yılın ilk altı ayında ise, Van'a gelen yabancı turist sayısı 5 bin 700. Arkeolog Başgelen açılış öncesi Van ve yöresine ait kalıntıların dia gösterisini sunarken, ortaya öyle bir tablo çıktı ki, yörede henüz böyle bir arşiv yok. Başgelen'in sunumundan etkilenen Vanlı davetliler dertlerini ortaya dökmeye başladılar. Bu hafta sonu Net Holding'e bağlı Merit Oteller Grubu'nun işletmesini üstlendiği Şahmaran Van Oteli'nin açılışına katıldım. 'Van'a sakip çıkın' "Kültür Bakanlığı buradaki kalıntılar ve tarihi eserler için fon ayırmıyor."Vanlılara yanıt aynı zamanda Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı da olan Köletavitoğlu'ndan geldi: "Van'a sahip çıkmanın anahtarı sizin elinizde. Kitlesel düşünüp, yerel uygulamalarda bulunacaksınız. Dünyada krediler, merkezi hükümetlere değil, yerel projelere veriliyor."Köletavitoğlu, turizme dönük genel bilgilendirmesinde de, Akdeniz çanağında deniz, kum, güneş turizminde farklılık olmadığını, yerel özelliklerin avantaj oluşturduğunu da vurguladı.Toplantıya konuşmacı olarak katılan THY Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı, Doğu ve Güneydoğu'ya 1998'de 1 milyon 294 bin, 2000'de ise, 1 milyon 353 bin yolcu taşıdıklarını belirtti. Bolayırlı, ekonomik krizden etkilenen THY'nin 5 havaalanı seferinin iptal edilmesinden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi.Bolayırlı'ya bir ara Ulaştırma eski Bakanı Enis Öksüz'ün THY biletlerine zam yapılmaması yönündeki dayatmasının faturasını sordum. "58 trilyon lira" dedi. Buyurun!.. Peki, Bodrum gibi, Doğu illerine kıyasla daha pahalı uçulan seferlerde THY'nin ne kadar kâr ettiğini sorduğumda ne dedi: "Başa baş." "Van Gölü kirleniyor." THY özelleştirmeye hazır değil THY'nin halen bilet fiyatlarını belirlediği dolar kuru, 1 milyon 275 bin lira seviyesinde.Açılış töreni öncesi düzenlenen bu kısa toplantıya Vanlıların ilgisi yoğundu, törene ise bir kat daha... Otelin havuz başında Van Belediye Başkanı Şahabettin Özarslaner ile de karşılaştık. Başkan HADEP'ten. Belediyenin borçlu olmadığını, bir eksiklerinin de olmadığını söylüyor. Vanlılar pek böyle düşünmüyor. Onlar belediye HADEP'te olduğu için merkezi hükümetten destek alamadıklarını öne sürüyorlar. Özarslaner'in seçim yorumunu da aldım. 2002'den önce bir seçim beklemiyor. Seçim Yasası değişir, baraj da yüzde 10'dan 5'lere düşerse Van'da HADEP'ten başka partiye şans tanımıyor. Bu yaklaşık o saate kadar susan Besim Tibuk'un konuşması için de kapı aralıyor. Tibuk, Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı olmasıyla birlikte, Net Holding ve iş dünyası ile ilişkisini kestiğinden, yalnızca politik kimliği ile yorumlar yapıyor.Tibuk'un ekonomik krize ilişkin yorumu ise, "Program konduğunda belliydi. Televizyonlarda 'Maç 90 dakika' ilanları veren iş dünyası neye güvenip, tam destek verdi" sorusunun içinde saklı. Köletavitoğlu biraz daha somut bir yaklaşımla Şubat 2000'de yapılan bir toplantıda cari işlemler açığının gelecek tehlikeyi haber verdiğini, kayıtlara geçirdiğini vurguluyor.İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi ile de Van'a gelmeden önceki akşam düzenlediği yemekte bu konuyu konuşmuştuk. Kavi, "Söyledik ve sesimizi duyuramadık" diyordu. Ne tesadüf ki, Yasemin Çongar'ın röportajında IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler de, "Krizi Mayıs 2000'de görüp, uyardık" diyor.Bu memleket ortada. Kim sağır, kör, bir bilebilsek. İşte Van. İşte THY. İşte Türkiye... syilmaz@milliyet.com.tr Bu durumda THY kârlı bir işletme olarak, özelleştirmeye hiç de hazır gözükmüyor.