Global piyasalardaki dalgalanmalar yeni kelime oyunlarına yol açıyor. Finansçıların, Akdeniz ülkelerini zıplatan son kriz dalgasının vurduğu Portekiz, İtalya, Yunanistan ve İspanya için Türkçe karşılığı “domuz” olan, “PIGS” kelimesini ürettiğini biliyoruz.
Türkiye’de şirket satın almaları, birleşmeler, stratejik ortaklıklar ve özel sermaye fonu gibi finansal işlemlerde, 1998 yılından beri gerçekleştirdikleri iş hacmiyle birinci sırada yer alan Standart Ünlü’nün İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Mahmut Ünlü BRICAT’e dikkat çekiyor.
Ünlü, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in İngilizce baş harflerinden oluşan BRIC’e Afrika ve Türkiye’nin eklenmesiyle ortaya çıkan “BRICAT” bloğunun, gelişmekte olan pazarlarda yükselen yıldız olduğunu söylüyor.
Ünlü, şubat ayı başında Moskova’da Rusya’nın en büyük finans kuruluşu Troika Dialog tarafından düzenlenen uluslararası finans zirvesi “The Russian Forum-2010”dan edindiği izlenimlerini paylaşıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun düzenlediği Davos toplantısının bir benzerinden söz ediyoruz.
Ünlü, Rusya’nın yatırımcılar için giderek umut olduğunun altını çiziyor. “Rusya Türkiye için iyi bir ortak” diyen Ünlü, “Gelişmekte olan ülkelerin kendi arasında ticaret hacmi artıyor” saptamasını yapıyor.
Krizin kaynağını oluşturan gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerle olan ekonomik entegrasyonunun küresel maliyetinden kaçış yolu aranıyor.
Bizim pek sevdiğimiz “Türkiye’nin ekseni kayıyor” tartışmasına da bu noktada Ünlü’den bir katkı geliyor: Türkiye eksene odaklanıyor!
Nüfus odaklı büyüme
Rusya’dan yeni gelen Ünlü’ye İran, Azerbaycan ve Ermenistan’daki gelişmeleri soruyorum.
Siyasi gelişmeleri tartışmanın dışında bırakan Ünlü, “Azerbaycan ve Ermenistan’ı Türkiye’nin iç pazarı gibi görmek gerekir” tezini ileri sürüyor.
İran için ise daha önemli bir şey söylüyor: “Türkiye’nin kendisi kadar önemli bir ülke. Altyapısı, nüfusu orta sınıfı besliyor. Bunun yanında da sanayisi gelişmemiş ama parası ve enerji kaynakları var.”
Hayallere dalmamak mümkün değil. Amerikan işgalinden kurtulmuş, kendi demokrasisini kurmuş bir Irak ile nükleer tehdit unsuru olmaktan çıkmış ve demokratik hukuk devletini kurumsallaştırmış bir İran’ın, Türkiye’nin stratejik ortağı olduğu bir bölgeyi düşlemek istiyorum.
Ünlü, nüfus olgusunu “orta sınıfın gelişmesi” ile birlikte açıklıyor. Dünyayı biraz da bu pencereden kategorize ediyor. Örneğin Kazakistan doğal kaynaklarının zenginliğine rağmen, yeterli nüfusa sahip olamadığı için kalkınma için gerekli olan mevduat derinliğine ulaşamıyor. Ancak 120 milyonu aşan nüfusu dünya petrol rezervlerinin yüzde 10’nuna sahip olan Nijerya’yı, en hızlı büyüyecek ülkeler liginin başlarına koyuyor.
Başbakan’ın önerdiği gibi, “En az üç çocuk yapalım mı?” sorusunun da yeri geliyor.
Ünlü’nün yanıtı, “Bakabilecek aileler yapmalı” oluyor.
TEKEL işçilerinin deneyimi
Şirket satın almaları, birleşmeler, sermaye piyasaları, gayrimenkul danışmanlığı gibi yatırım bankacılığının tüm faaliyet alanlarını kapsayan kurumsal finansal hizmetleri veren Standart Ünlü, 2010’nun ilk çeyreğinde 500 milyon dolarlık satın alma ve birleşmeye imza atmaya hazırlanıyor.
2007 yılında 9, 2008 yılında 12 şirket satın alma ve birleştirme işlemi gerçekleştirdiklerini söyleyen Ünlü, Havaş’ın finansal danışmanlığını aldıkları 2009’da bu sayıyı yalnızca bir buçuk olarak tanımlayabiliyor. 2010’da halka arz ve şirket satın almalarında hareketlenme beklediklerini söyleyen Ünlü, önceki yıllarda üstlendiği Tüpraş, Petkim, Türk Telekom özelleştirmelerine benzer bir dönem yakalayabilir mi?
TEKEL işçilerinin direnişiyle ortaya çıkan yeni “uyarı panosu” dikkate alınmadan asla!