Mersin-Akkuya’da kurulması planlanan Türkiye’nin ilk nükleer santral ihalesinde açılan üçüncü zarf, sürece yeni halkalar eklendiğini gösteriyor.
Türkiye bu ihalede “Fiyatı yeterli bulmadım“ deme şansını çok fazla zorladı. Tek firmanın ihaleye girmesinden dolayı, “karşılaştırma imkânı”nın olmadığı bir ortamda zarf açılmış oldu.
Bu konunun neden önemli olduğunu anlatacağım, ancak, önce, yaşanan “fiyat şoku”na değineyim.
Ciner grubunun şirketi Park Enerji ile birlikte ihaleye tek başına giren Rus şirketi JCS Atomstrexpor-Inter Rao, kilovatsaat başına 21.16 sent teklifte bulundu.
Bu teklif enerji çevrelerinde “yüzde 100’lük“ bir sapmaya denk düşüyor. Uzmanlar makul fiyatın “10-12 sent” aralığında olmasını bekliyorlardı.
Rus yetkililerin bundan yaklaşık iki hafta önce Enerji Bakanlığı’na “ekonomik kriz koşullarında fiyat düzeltme” talebinde bulunmasına rağmen, dün zarf açıldı.
Enerji Bakanı Hilmi Güler’in, “ihalenin yeter şartı” yerine gelmeden basın toplantısı yapması da dikkat çekiciydi.
Bu ihaleye; “Yarış olmadı“, “Yasal düzenlemeler tamamlanmadı“, “Rusya’ya olan enerji bağımlılığı arttı“ gibi eleştiriler geldi.
Nükleer atığın bertarafı ve yatırımını kimin yapacağı çok tartışılmadı. Bu konu henüz dünyada çözülmüş değil. (bkz. Yuka Dağı)
Türkiye, Mersin-Akkuyu nükleer santralıyla “nükleer teknolojisi”ne sahip bir ülke konumuna gelmeyecek. “Nükleer teknolojisinde geri kalmayalım“ tezi de bu ihalenin dışında tutuldu.
O zarfı açmasaydınız
Akkuyu ihalesine girmek için şartname alan 13 firmadan 5’i ihale komisyonuna “teşekkür mektubu“ vermekle yetindi, biri teklif sundu.
İhaleye girmeyen firmalar yalnızca ihale komisyonuna teşekkür mektubu yazmadılar, Enerji Bakanlığı’na uyarılar da getirdiler. Onlardan bazı paragraflar:
- İlgili yönetmeliğin 18. ve 19. maddeleri, “teklif edilen birim satış fiyatlarının karşılaştırılması“ ile “en uygun teklif”in seçilmesini belirtiyor.
- Şartnamenin 28.3 maddesinde, “İşbu Şartnamenin 17.2’nci maddesinde açıklanan ‘Değerlendirmeye Esas İndirgenmiş Birim Fiyat’ların en düşüğü, bu yarışmada en uygun fiyat teklifi olarak kabul edilecektir“ ifadesi yer alıyor.
- TETAŞ, ilgili yönetmeliğin 18. ve 19. maddelerine ve şartnamenin 28.3 maddesine göre, gerekçeli kararını hazırlayacak. TETAŞ’ın “olumlu” kararı, Bakanlar Kurulu’na sunulacak. Ancak ihaleye tek teklifin verilmesi yönetmeliğin ve şartnamenin hükümlerine göre uygun teklifin seçilmesine olanak tanımıyor ve mevzuata uygun gerekçeli karar hazırlanamıyor.
- EPDK’nın lisans yönetmeliğinde yer alacak şekilde nükleer santral lisanslamasına ilişkin usul ve esasların henüz hazırlanıyor olması ve 5710 sayılı kanunun 5. madde ve 2. fıkrasında “Ulusal Radyoaktif Atık Hesabı“ (URAH) ve “İşletmeden Çıkarma Hesabı“ (ICH) oluşturulması ve buna ilişkin usul ve esasların yeni hazırlanıyor olması, şartname almış, teklif vermeyen diğer şirketlerin itirazına, yasal yolların kullanılmasına neden olacak.
Nükleer koz
Üçüncü zarfın açılması ve yeni fiyat teklifinin ihale masasına gelmemesiyle süreç en hafif biçimiyle “ertelenmiştir!”
Ne zamana kadar?
Muhtemelen yerel seçimlere kadar! Konsorsiyum ortağı Ciner’in yeni medya projeleri hükümete “propaganda“ araçları üzerindeki gücünü deneme imkânı verebilir.
Ruslar ihaleyi alamazsa mahkemeye gitmezler mi?
Onlara da iş mi yok; “Bizim Çalık“ ile Samsun-Ceyhan projesine hız verebilirler.
Ya ihaleye girmek için para ve zaman harcayan diğer şirketler ne yapar?
En iyimser tahminle, onlar Türkiye’den umutlarını kesip giderler.