Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bugün ne yazılabilir ki! Zulmün ve cehaletin karşısında, aklı, barışı ve cesareti temsil eden çağdaş bir önderi, Türkan Saylan’ı kaybettik.
ÇYDD ile düzenlediğimiz “Baba Beni Okula Gönder” kampanyasında birlikte yol aldığımız Saylan’ın bize bıraktığı anılar geçiyor gözümün önünden.
Anadolu’nun birçok yerinde açılan kız yurtları için düzenlenen törenlerde, öğrencilere hiç de alışık olmadıkları mesajları veriyordu:
“Sizi zorla evlendirmelerine izin vermeyin!”
“Kendi kararlarınızı kendiniz verin.”
“Merak edin, soru sorun, araştırın.”
“Çok çalışın, eğitiminizi tamamlayın.”
“Kimsenin size kötülük yapmasına izin vermeyin.”
Saylan yoksunluklar diyarından gelen kızların küçücük yaşamlarına büyük umutlar ekiyordu.
Bu konuşmaları hastalığı nedeniyle çoğu zaman çok güç koşullarda yapıyordu. Nefesi kesilip, dudakları kuruduğunda bir bardak sudan güç alıp, cebindeki tüm kelimeleri oraya bırakmadan dönmüyordu.
Saylan’ın aramızdan ayrılmasıyla yalnızca içimiz yanmıyor, yüzümüz de kızarıyor olmalı.
Nasıl bir şiddet iklimi yarattık ki, eli öpülecek insanlarımızın (Türkiye’nin çağdaş kızlarının) elini kolunu bağlamaya cüret ettiler!
Saylan’ın geride bıraktığı onurlu mücadelesi önünde saygıyla eğiliyorum.

Haberin Devamı

Futbol ve savaş
Toplumu şiddetten arındırmanın bir yolu olmalı.
Cuma günü Fenerbahçe Başkanı ve “10+3 ” sloganıyla yeniden başkan adayı olan Aziz Yıldırım, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde bir basın toplantısı yaptı.
Yıldırım, yönetiminde bulunduğu son 10 yılda 21 milyon dolar olan bütçeyi 232 milyon dolara çıkardığını, Avrupa Para Ligi araştırmasında 111.3 milyon dolar gelirle 19. sıraya yükseldiklerini, 200 milyon dolarlık yatırımın temellerini attığını anlatıyordu.
Ekonomik performansın yanı sıra, sportif başarılar, başarısızlıkları da sıralanıyordu.
Yıldırım taraftarlara da, “Kurumsallık anlayışımız, bugüne kadar sabırlı olmamızı emretti. Ama Fenerbahçe ruhunu geri istediklerini biliyoruz. Gerekeni yapacağız. Savaşan Fenerbahçe ruhunu geri getireceğiz” diye sesleniyordu.
Bu cümleden hareketle, Yıldırım’a, “Dilimizi şiddetten arındırmayı önemsiyorum. Futbol camiasının da bu konuda önemli bir rolü olabilir. Motivasyonu savaş gibi şiddet kavramları üzerinden anlatmamayı dener misiniz?” sorusunu yönelttim.
Spor camiası “eşcinsel hakem” krizinin etkisinden çıkamamış olsa gerek, Yıldırım’ın bu soruya verdiği, “Biz de saha içinde rakiplerimizi öperiz” yanıtını çok eğlenceli buldu.
“Sporda Şiddet Yasası” değişikliği Meclis Genel Kurulu’nda bekliyor. Futbol kulüpleri ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) kamusal alanda şiddeti içeren sembollerle mücadeleyi öne çıkarmayı tartışıyor.
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği’nin (UEFA) Euro-2008’de sahaya “Irkçılığa Karşı Birleşin” sloganıyla indiğini hatırlatayım.
Ne demiş atalarımız? Bükemediğin eli öpeceksin!