TOBB'un koltuk satın alması önerisi, 2005 Ocak ayında Pegasus şirketini Esas Holding bünyesine katarak havayolu taşımacılığına başlayan Ali Sabancı ve THY'nin eski Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu ile birlikte yaptığımız bir sohbette geçti. Başlık sanki ev dekorasyonundan söz ediyor gibi oldu ama işin aslı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) havayolu şirketlerine yolcu garantisi vermesi talebiyle ilgili... Ali Sabancı, "Cem Kozlu'ya teşekkür borcum var. Bu sektöre girmeye karar vermeden önce kendisinden görüş aldım, beni doğru yönlendirdi. İyi ki bu işe girmişim" diyerek söze başlıyordu.Kozlu, milletvekilliğinden sonra uzun süre Coca-Cola üst yönetiminde yer aldıysa da, THY'nin gönlündeki yerini kaybetmediğini gözlemliyorduk.Sabancı'nın yakasında taşıdığı Pegasus rozetine ilgi gösterdik. Sabancı da dostlarına ikram etmek üzere taşıdığı rozetleri göstererek, "Takarsanız, cebimde iki tane var, iki kişiye verebilirim" diyordu.Tam bu sırada Kozlu'nun yüzünü hafif bir tebessümle birlikte "çok ayıp olur" ifadesi kaplıyor ve "Ben takamam" diyerek nazikçe rozeti geri çeviriyordu.Bir dönem adı THY ile anılan Kozlu'nun, ikrama yenilip rakip havayolu şirketinin rozetiyle dolaşması nasıl olurdu?Kurumsal bağ ve kimlik bu işte! Bana çok sempatik geldi.Merak ediyorum, orada burada kökleştirilmeye çalışılan bugünün "doldurma" kadroları, yıllar sonra benzer bir durumla karşılaştıklarında aynı tutumu takınabilecekler mi? Kozlu rozeti takmadı Sabancı çok coşkuluydu "Asıl işiniz ne olacak?" diye sordum, "Havayolu" diye karşılık verdi, hiç düşünmeden. Çalışanlara uyguladığı prim sisteminden söz ediyordu. 2005 yılı sonunda, 711 çalışanının yüzde 57'sine vergi öncesi kârın yüzde 10'unu prim olarak dağıtmış.Sabancı, yazın başlayacak Bodrum seferleri nedeniyle ne kadar "aranan" biri olacağının esprisini yaptığı sırada "Geçenlerde Denizli'ye gittim, biri buraya da uçmamızı istedi. '250 kişilik uçakta 5 kişi olursa, ne yapacağız' diye sorunca, cevap veremedi" diyerek önemli bir konuya giriş yapıyordu.Kozlu THY yönetiminde olduğu sıralarda karşılaştığı bir durumu anlattı:"Gittiğimiz illerde işadamları bizden illerine sefer düzenlememizi isterdi. Kendilerine 'Ticaret ve sanayi odaları belirli sayıda koltuğu bir yıl boyunca satın alsın, yolcu garantisi versin' diye öneride bulunurdum."Tabii bu öneriyi uygulayan olmamış. Uçak boş olursa Anadolu'da en sevilen haber budur: Havalimanı istiyoruz!Gelin görün ki, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım sürdürülen popülist siyaseti, "Her ile bir havalimanı açarak 5 milyar dolar harcadılar. Bunların 70 tanesi atıl" sözleriyle yerden yere vurmuştu.Dün de yine ajanslardan bir "havalimanı" haberi geçti.TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu geçen gün ziyaret ettiği Giresun'da, Ordu ile Giresun ili arasına bir havalimanı inşa edilmesini gönülden desteklediğini, iki ilin talebini buluşturan ortak bir havalimanı projesinin iyi bir örnek olacağını anlatıyordu.Şimdi soralım bakalım, TOBB bu bölgeye havalimanı yapmanın gerekliliğine bu kadar inanıyorsa, "koltuk garantisi" istenirse verecek mi?Hisarcıklıoğlu da durumun farkında olmalı ki konuşmasını "Aman ha, devletten bir şey istemeyelim. Devlet bize verdiği her şeyi öbür cebimizden nasıl olsa alacaktır" sözleriyle bitiriyordu. syilmaz@milliyet.com.tr TOBB yine istedi