Kasadolu, TMSF üyelerinin getirdiği paketi içinden çikolata çıkacak ve konuklarına ikram edecek beklentisi ile açıyor. Bir de ne görsün, 'Teşekkür plaketi.'TMSF Başkanı Ahmet Ertürk imzalı plakette şunlar yazıyor:"Batık bankalar nedeniyle kamunun uğradığı zararları telafi etmek ve kamu alacağını tahsil etmek amacıyla yapmış olduğumuz çalışmalara verdiğiniz destek nedeniyle teşekkürlerimizi sunarız."Kasadolu, konuklarına "Benim gibi teşekkür plaketi alan var mı?" diye soruyor. TMSF'den gelen konuklar durumu, "Bize destek verirken, hiçbir menfaat talebiniz yoktu. O nedenle size bu teşekkürü kamu adına borç biliyoruz" sözleriyle açıklamışlar.TMSF Başkanı Ertürk'e aynı soruyu ben de yönelttim, 'Egebank operasyonundaki katkılarından dolayı' Uğur Dündar'ın adını ekledi. İşadamı Doğan Kasadolu, "TMSF'den bir grup arkadaş evime kahve içmeye geldi, ellerinde de tepsi vardı" diyerek anlatmaya başlıyor. Kasadolu, TMSF ile nihayet 'protokol' imzalayan Bank Ekspres'in eski sahibi Korkmaz Yiğit'in 'gizlediği sözleşmeleri' deşifre ediyor ve kamu alacaklarının 'ipotek' altına alınmasını sağlıyor. Yiğit, Fon'a olan 554 milyon 877 bin dolarlık borcunu geliştireceği konut projelerinden sağlayacağı gelirle ödeyeceğini açıklıyor. Yaklaşık iki yıldan beri süren TMSF ile pazarlıkta Yiğit'in en önemli kozu Avcılar Belediyesi'ne bağlı Ispartakule'de 6 milyon metrekare arsa üzerine yapılacak villalardı. Kasadolu da bu arazi üzerinde Yiğit'in sözleşmelerini ve üçüncü şahıslarla olan borç-alacak ilişkilerini belgeleyen bir kitap hazırlamış, TMSF'yi bilgilendirmişti.İstanbul Büyükşehir Belediyesi de Bayındırlık Bakanlığı'nın onayladığı Ispartakule projesini 'imar yoğunluğu' gerekçesiyle dava etmişti. Yiğit'in kitabı Kasadolu'nun 'halkın avukatlığına' soyunma iddiası, Yiğit'in TMSF ile olan 'pazarlığından' ibaret değil. Bakın neler anlatıyor:"1989 yılında açtığım boşanma davası ile hak hukuk arama sürecim başladı. Davanın tümüyle avukata bırakılmaması görektiğini öğrendim."Kasadolu, boşanma davasının devamında hukuk sistemine 'katkı' sağlayan bir karar da aldırıyor.Olay şöyle gelişiyor: Baroya avukatını şikâyet ediyor. Baro, başvurusuna 8 yıl sonra 'Üyemiz haklıdır' cevabı veriyor. Bu kez Kasadolu, Baro yönetimini Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyet ediyor. Savcılık, avukatı soruşturabilmek için Adalet Bakanlığı'ndan izin istiyor. Bakanlık, 'Soruşturamazsın' diyor. Bakanlığın verdiği bu kararlar, yargı yoluna kapalıyken, Kasadolu'nun mahkemeye yaptığı itirazlar sonucunda, artık avukatlara yönelik soruşturma iznine mahkemeler karar verebiliyor.Kasadolu'nun Rotary Kulüpleri ve Banker Kastelli olarak bilinen Abidin Cevher Özden'e açtığı davalar var. Kastelli'nin Saray Cezaevi'nde 4.5 gün hapis yatmasına yol açan Kasadolu, işadamından aldığı daireden doğan tüm haklarını teslim almış. Boşanmayla başladı Kasadoğlu, Amerikan Kongresi'nde Türk dostu olarak bilinen Musevi lobisi temsilcisi Demokrat Parti Milletvekili Tom Lantos'a da Hamas Lideri Meşal'in Ankara'yı ziyaretinden sonra Başbakan Tayyip Erdoğan'a yönelik kulandığı 'tehtidkâr' sözlerini eleştiren bir mektup gönderdi.Kasadolu, Amerikan Büyükelçiliği aracılığıyla Latos'a gönderdiği mektupta, Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya'nın Münih Olimpiyatları sırasında, İsrail Devleti'nin, Filistinli sporcuları öldürmesini konu alan filmi, "Hiçbir ülkede silahlı olayların takdir edilecek tarafı yoktur, mutlaka yanlış yöntemdir. Fakat orada sonradan pazarlık yapabilmek için, güçlü görünmenin bir yolu olarak düşünülmüş olabilir" sözleriyle yorumlamasını da hatırlattı ve "Siz de aynı düşüncede misiniz?" sorusunu yöneltti.ABD'den Hamas ziyareti yanıtını bekleyenlere Kasadolu da katılmış; kuyruk uzun! syilmaz@milliyet.com.tr ABD'ye de mektup