Başbakan Erdoğan’ın, en Özalvari atamasıydı... Öğlen saatlerinde ajanslara düşen “Yatırım ve Destek Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz görevinden ayrıldı” haberiyle dikkatler Ankara’ya odaklandı.
“Doğrudan Başbakan’a bağlı olarak çalışmak üzere” İsviçre’den Türkiye’ye transfer edilen Korkmaz’ın istifası, hükümete yakın kaynaklar için sürpriz olmadı.
Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz mart ayında yaptığı Londra ziyareti, Korkmaz’ın geri dönülmez bir yola girdiğinin işaretlerini veriyordu.
Başbakan’ın Londra’dan döndüğü sırada Korkmaz’ın işini bitirdiğini söyleyenler, ittirmeyle bu sürecin düne kadar ancak uzatılabildiği konusunda hemfikirler.
Erdoğan’ın takdirine vurgu yapıldı
Korkmaz’ın istifasıyla ilgili farklı yorumlar alıyorum, ama önce kendi sözlerini aktarayım:
“Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleri ile getirildiğim bu görevle, Türkiye’nin ilk yatırım ajansını kurma şerefine nail olduğum için mutluyum. Üç yılı kapsayacak bir dönem için getirildiğim bu görevi, 2009 yılında kriz başlayınca ek bir yıl daha sürdürdüm. Ve şimdi bayrağı teslim etme vakti geldi!..”
Bu açıklamadan Korkmaz’ın “görev süresinin” dolduğu gibi bir anlam çıkartılmamalı. Zira Yatırım ve Destek Ajansı Başkanı’nın görev süresini sınırlayan bir sözleşme bulunmuyor.
Korkmaz’ın “bayrağı teslim etmeden” koltuğunu boşaltmasının, uluslararası yatırımcılar için hoş bir sürpriz olduğu söylenemez.
“Başbakan’ın Prensi” olarak anılan Korkmaz’ın söz konusu açıklamada, 2 binin üzerinde projeye müdahil olduğunu ve dünyada 80 bin şirketle temas ettiğini vurgulaması; istifa meselesini bir performans sorunu olarak yorumlamak isteyenlere yanıt niteliği taşıyor.
Yatırımdaki pay düştü
Korkmaz’ın görevden ayrılmasına ilişkin yapılan yorumların başında, “beklenen performansı gösterememesi” geliyor. Ardından da bürokrasinin tepkisini çekmesi ve başta otomotiv sektörü olmak üzere Türkiye’ye getireceğini iddia ettiği milyar dolarlık yatırımların fos çıkması ekleniyor.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının düşmesinin kanıtları UNCTAD’ın yayımladığı “Dünya Yatırım Raporu-2010“ verilerinden çıkıyor.
2009 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırımlar, bir önceki yıla göre yüzde 37 düzeyinde düşerken, Türkiye’de bu oran yüzde 58’lere tırmandı. 2010 yılının ilk 5 ayında da aynı oransal fark sürdü.
En fazla yatırım çeken ülkeler liginde ise Türkiye 2008 yılında 20. sıradayken, 2009 yılında 12 basamak birden geriledi.
Bir başka çarpıcı tablo ise “En fazla uluslararası doğrudan yatırım stoğu olan ülkeler” sıralamasında ortaya çıkıyor.
Türkiye bu tabloda 2005 yılında 28. sırada yer alırken, 77.7 milyar dolar yatırımla 2009 yılında 39. sıraya geriledi.
Aynı yağmur altında Türkiye’nin daha çok ıslandığını gösteren rakamlar, Korkmaz’ın karnesindeki notları düşürdü.
Hollywood filmi sorun oldu
Korkmaz’ın performansından en çok İngiliz yatırımcıların şikâyet etmesini de kayda geçmek isterim.
Korkmaz, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile birlikte Türkiye’ye yatırım yapması için ikna etmeye çalıştığı bilgisayar üretim şirketi HP Foxconn’un, Çorlu’daki Avrupa Serbest Bölgesi’nde yapacağı 200 milyon euro’luk yatırımının cuma günü düzenlenecek temel atma töreninde bulunacak mı, merak ediyorum...
Bu arada Korkmaz’ın, Başbakan’la doğrudan teması da bir süredir kesilmişti ve kendisi Çağlayan’ın makamına yönlendirilmeye başlanmıştı.
Asıl merak ettiğim konu başka. Milyon dolarlık Hollywood yapımı bir Türkiye tanıtım filminden söz ediliyor.
Aynı filmin 10-20 bin dolara hazırlanabileceği bilgisi servis ediliyor...
Korkmaz’ın bu filmi kime hazırlattığını, ortaya çıkan ürünün ne olduğunu bilen de fazla değil.
Ailevi sorunlar ise bir başka spekülasyon alanı. Bu konuya fazlaca girmek istemem ama, malum AK Parti iktidarı böyle şeyleri de kayda geçer.
Velhasıl takdirname ile gelen Korkmaz, tasdikname ile gönderiliyor!