Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecinin ancak şirketlerle sürdürebileceği gerçeği, “Bizans’tan İstanbul’a” sergisinin açılışı için gittiğimiz Paris’te, en az Eyfel Kulesi’nin kırmızı-beyaz ışıkları kadar net yansıyordu.
Sergisinin açılışını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy yapmıştı.
Organizasyona, İKSV ve İstanbul 2010 Avrupa Başkenti Ajansı’nın üstlendiği bürok-ratik işlemler sırasında yaşadığı sıkıntıların gölgesi vuruyordu.
Gül Paris’te basın mensuplarıyla biraraya geldiğinde; Fransa’nın Türkiye’nin AB üyeliğine koyduğu çekincelerin, iki ülke ilişkilerinin bütün alanlarına tahvil edilemeyeceğini vurguluyor, gerginlik söylemlerini bertaraf etmeye çalışıyordu.
Gül’ün bu tavrının nedeni açıktı; sergi açılışı ile aynı tarihlere denk getirilen TOBB ve TÜSİAD’ın, Fransız iş dünyasını örgütü MEDEF ile yaptığı “iş toplantıları” oldukça başarılı geçmişti..
Fransız iş dünyası, gelişmekte olan pazarların başında Türkiye’yi görüyor ve yatırım olanaklarının geliştirilmesi için kolları sıvıyordu.
İki ülke ilişkilerinin kaldıracının, nükleer enerji ve Gaz de France’a Türkiye’nin vereceği Nabucco vizesi olacağı yüksek sesle dile getiriliyordu.

AB akreditasyonu aldı
Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne bağlı İşletme Enstitüsü’nün, genişletilmiş Avrupa ölçeğinde, çokuluslu şirketlerin ve işletme okullarının stratejik ittifakı olan ve CEMS olarak isimlendirilen “Uluslararası Yönetim Yüksek Lisans Programı” na dahil olmasını, devletler dışı yakınlaşmanın bilim dünyasındaki yansıması olarak algılıyorum.
Merkezi Paris’te bulunan CEMS’in onayı ile Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü, 4 kıtadan 28 okul ve aralarında Vodafone, Siemens, BNP Paribas, Procter Gamble gibi çokuluslu 50’den fazla şirketin içinde barındığı programa, 2010-2011 akademik yılında öğrenci kabul etmeye başlıyor.
Enstitünün Direktörü Prof.Dr. Barış Tan “Bölgemizde bu programa dahil edilen tek üniversiteyiz. Önce Avrupa, sonra da bölge lideri bir öğretim kurumu olmaya odaklandık” diyor.
Koç Üniversitesi programa iki de çokuluslu şirket önerecek. Şimdilik bunlardan birinin Türk şirketi olduğunu belirtmekle yetinelim.
Tan, geçen yıl 34 ülkede yalnızca 118 işletme okulunun sahip olduğu “Avrupa Kalite Geliştirme Sistemi Akreditasyonu” (EQUIS ) aldıklarını söylüyor.
Türkiye’den henüz bu akreditasyonu alan tek üniversite olduklarının da altını çiziyor.

Yönetime ahlak ayarı
5 Ekim 2009 tarihli İngiliz The Financial Times gazetesi, CEMS-MIM (Master’s in Management) programını dünyada ilk kez bir numaraya çıkardı. Uluslararası sonuçlara göre her zaman ilk üç arasında yer alan programın, bu yıl birinci sıraya yükselmesinde etkenin, küresel ekonomik krizin nedenselliğine ait bir yorum olduğunu da düşünebiliriz.
Tan, uluslararası vizyona sahip geleceğin sorumlu liderlerinin yetiştirileceği programı anlatırken, “Nasıl bir mezun yetiştirmek istiyorsunuz?” sorusuna, “Kişisel ve sosyal sorumluluk taşıyan, etik değerlere bağlı” yanıtını veriyor.
Bilim dünyası, küresel ekonomik krizin derinleşmesinden beyaz yakalıların zaaflarını muaf tutmuyor.
Bu krizde çok iyi öğrendik ki, yoksullaşan dünyaya biraz daha ahlak, biraz daha vicdan ve biraz daha fazla sorumluluk gerekiyor.