Bu köşede iki gündür kaleme aldığım ve Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı Alparslan Korkmaz’ın istifasıyla su yüzüne çıkan “yolsuzluk ve usulsüzlük” iddiaları, söylentiden ibaret değildi.
Sayıştay, TYDTA harcamalarında yaptığı inceleme sonucunda, “Hazine’nin zarara uğratıldığı” iddiası ile 05.09.2010 tarih / 37734 sayılı dosya ile soruşturma başlatmıştı.
Sayıştay TYDTA’daki yöneticilerin verdikleri savunmaları yetersiz bulunursa, haklarında yasal işlem başlatılacak.
Korkmaz ile birlikte, soruşturma konusu olan harcamalarda imzası bulunan tüm yöneticiler, şahsi mal varlıkları ile sorumlu tutulacak.
Başbakan’ın “oluru” alındı
Dünkü yazımda, 2009 yılı başlarında Başbakan Erdoğan’a, TYDTA’daki yolsuzlukları ihbar eden bir mektup gönderildiğini belirtmiştim.
Bu ihbar mektubu, işten atılan bir yöneticinin imzasını taşıyordu. Ayrıca TYDTA’da kadro hareketliliği göze çarpıyor; işin başlangıcından (2006 Temmuz) bugüne, neredeyse çalışanların yüzde 80’i ile yola devam edilemediği görülüyordu.
Şu bilgiyi de kayda geçmekte yarar var; TYDTA’da göreve tayinlerde olduğu gibi, görevden alınmalarda da Başbakan’ın bilgisi ve oluruna başvuruluyor.
Başbakan o nedenle kurum içinde olan bitene yabancı değildi.
Sayıştay’ın soruşturma açması bardağı taşıran son damla olmuş, Korkmaz 8 Haziran 2010 günü Başbakan’a çıkarak,
“31 Ağustos’ta görevden ayrılmam için müsaadenizi arz ederim,” demişti.
Söylenenlere göre “makama” eli boş da çıkmayan Korkmaz, kendisinin yerine 3 isim de önermişti.
Savunması istenenler
Gelelim Sayıştay dosyasındaki konulara...
TYDTA’nın Yumak Ajans’a yaptırdığı Türkiye tanıtım filmi de dahil olmak üzere, tüm harcamalar inceleme altına alındı.
Harcamalarda imzası bulunan Korkmaz ile birlikte, İsviçre’den arkadaşı ve TYDTA Başkan Yardımcısı Can Levent Seçkin’den savunma istendi.
Seçkin’i dün yazmıştım, yeniden hatırlatayım: 2008 yılında kurumdan ayrılmış, kendi danışmanlık şirketini ve Hintli ortakla da SAI Global İnşaat Şirketi kurmuştu. Bursa’da işadamı İbrahim Yazıcı ile birlikte alışveriş merkezi yatırımı yapıyor.
Sayıştay, Yenişafak gazetesinin sahibi Albayrak ailesinin avukatlığını da üstlenen Aksan Hukuk Bürosu’nun sahibi Muhammed Aksan ile ilgili harcamalara da dikkat çekiyor.
Kırtasiyeden, personel ücretlerine kadar her kalem harcamayı araştıran Sayıştay’ın işi kolay değil. Bu Ajans, kanundan aldığı yetkilerle mali ve idari özerkliğe sahip ayrı dükalık gibiydi ve butik işler çıkarıyordu!
Mesela müziğini Fahir Atakoğlu’nun yaptığı, 8 ya da 9 ülkede 15 CEO ile yapılan çekimlere yer veren ve 2 milyon dolara mal olduğu iddia edilen 23 dakikalık tanıtım filmi, hangi kriterlerle değerlendirecek?
Abdullah Gül’ün danışmanıydı
Fatura kime çıkacak belli değil ama, Korkmaz’ın yerine geçmesi beklenen adayların kalbi pırpırlanıyor...
Koltuğa en yakın adaylardan bir olarak takdim edildiği için, Ajans’ın Başkan Yardımcısı Hüseyin Aslan’ı biraz daha yakın tanıyalım...
İş adamı Remzi Gür’ün başkanlığını yaptığı sırada, Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası’nın yönetim kurulunda yer almış. London School of Economics’de master yapmış. Eşi Elif Sibel Aslan, Kayseri Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra Erciyes Üniversitesi’nde mikrobiyoloji ve genetik alanında öğrenim görmüş. Eşi ile gittiği Londra’da da Metropolitan Üniversitesi’nde akademik kariyer yapmış. Ajans’ta çalışmak üzere eşi ile birlikte Türkiye’ye dönen Aslan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 1991 yılında RP’den Kayseri milletvekili olarak Meclis’e girdiği dönemde danışmanlığını da üstlenmiş.
Hani futbol camiasında bir söz vardır ya, artık önümüzdeki maçlara bakalım...
Gelişmiş dünyadan neredeyse yarım asır sonra kurabildiğimiz “Yatırım Ajansı”nın başına, umarım dürüst ve yetkin bir isim atanır.