Vakıfbank, dün Esma Sultan’da “İşte yeni Vakıfbank“ sunumunun yapıldığı görkemli bir tanıtım şovu sundu. Yalnızca “Sabah-atv kredisi“ sorusuna “gündemden kopmama“ gerekçesiyle yanıt verilemeyen basın toplantısı, bankanın yenilikçi yüzünü tanıttı. Vakıfbank’ın yönetim tüm kadrosu, sabah 10.00’da zengin bir kahvaltı büfesiyle gazetecileri karşıladılar.
Ardından sunumun yapılacağı toplantı salonuna geçildi.
Yeni Yüzyıl gazetesi macerasından ünlenerek çıkan manken Ceylan Saner kürsüye Vakıfbank Genel Müdürü Bilal Karaman’ı davet etti.
Karaman üzerinde Vakıfbank’ın eski logosunun bulunduğu örtüyü kürsüden attı ve altından yeni logo çıktı.
Dün ekranlarda dönmeye başlayan reklam filmi gösterildi. Yenilikçilik zihinde başlayıp bitmiyor, epey masraflı.
Kimlik için 15 milyon dolar
Reklam filmini Amerika merkezli ICOM reklam şirketinin Türkiye’deki Temsilcisi “Fikir Merkezi“ hazırlamış.
Kurumsal kimlik değişimini sağlamaya harcanan toplam 15 milyon doların, 8 milyon doları reklam ve tanıtıma, 4.2 milyon doları ATM’lerin ve banka tabelalarının yenilenmesine, 1.5 milyon doları bankanın yeni logo ve kurumsal kimliğini taşıyan kâğıtlara, 1.5 milyon doları da şubelerin tadilatına gitmiş.
Bundan 3 yıl önce başlanılan teknoloji ve altyapı yatırımlarına 2010 yılına kadar 155 milyon dolar harcanacak.
Vakıfbank’taki 30 yıllık meslek yaşamından “gurur” duyduğunu söyleyerek sözlerini tamamlayan Karaman’dan, en temel bankacılık hizmetlerini “yenilikçilik“ projesi olarak dinleyince, “Bundan önce Vakıfbank ne iş yapardı?” diye de sormadan edemiyorsunuz.
Hemen aklıma bankası TMSF’ye geçen Bayındır Holding kredileri geliyor.
Bugün Bayındır’ın sahibi Kamuran Çörtük’ü hatırlayan kaç kişi var bilmiyorum ama, bir zamanlar çok meşhurdu; 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in evindeki aile resminde bile yerini almıştı.
Yılda iki ödeme yapıyor
Sabah ve atv’yi satın alabilmesi için Çalık grubuna açılan, ilk üç yılı anapara ödemesiz, 10 yıl vadeli 325 milyon dolar kredi ile ilgili tek yanıt almadan bu toplantıdan gidecek değilim elbette.
Sohbet ediyoruz, Karaman, “Riskleri çok iyi analiz eden bir ekibimiz var, onlar üzerinde çalıştı. Medyanın geleceğini görerek bu krediyi açtık“ diyor.
Karaman’a bir dedikoduyu da aktarıyorum. “Bana gelen bilgilere göre Sabah ve atv’nin yıllık cirosu, faiz ödemelerini karşılamaya yetmiyor.”
Karaman “Rakamı tam olarak şimdi bilmiyorum ama böyle bir durum söz konusu bile değil. Ayrıca bize 6 ayda bir ödeme yapılıyor. Bu süre içinde de grubun gelirleri bankamız tarafından bloke ediliyor.”
Sermaye artıracak
Diyelim ki kriz oldu ve medya gelirleri tahmin edildiği gibi artmadı. O zaman sadece teminat olarak alınan Sabah ve atv hisseleri yeterli olacak mı?
Karaman’ın bu soruya yanıtı da “Ortaklardan sermaye artırma taahhüdü aldık“ oluyor.
Güzel. Madem, havada karada Çalık bu krediyi hak ediyordu, o zaman niye tek bir özel bankadan Sabah ve atv’ye kredi çıkamadı?
Kullanılan 750 milyon dolar kredi yalnızca iki kamu bankasından geldi. Çalık’a kredi veren öbür kamu bankası da biliyorsunuz Halkbank’tı.
Şu soruyu merak ediyorum, kim yanıt verebilecek hiçbir tahminim yok:
Sabah ve atv’yi satın alan Turkuvaz’ın hissedarı Katar şirketi International Media Company’nin ismini bile ilk gün “yanlış“ açıklayan Çalık, geliri de bankaya emanet ettikten sonra neyi yönetiyor acaba?