Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eşref Hamamcıoğlu TÜSİAD, DEİK, Yabancı Sermaye Derneği gibi kuruluşlarda aktif bir üye. Türk Fransız Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi de olan Hamamcıoğlu, Türkiyenin en çok zorlandığı ülkelerin başında gelen Fransada sürdürülen AB lobilerinde öne çıkıyor.Başbakan Tayyip Erdoğan ile Fransaya yapılan gezide bir Fransız işadamından not aktarıyor:"Tarkan ile tanınıyorsunuz, dün Zeki Müren ile bilinirdiniz. Ben ise Münir Nurettin Selçuk ile anılmanızı tercih ederdim."Avrupa bize hiç uzak değil.Yasadışı eylemlere giriştiği iddiası ile gözaltına alınan Sedat Bucakın savcılıkta salıverildikten sonra, çıkarılan tutuklama kararı ile her yerde arandığını da biliyorlar, izliyorlar hiç şüphemiz olmasın!Hamamcıoğlu raporun, basında ve hükümet çevrelerinde algılandığı kadar olumlu yaklaşımlar taşımadığını, şartlar öne sürdüğünü vurguluyor; "Biraz fazla sevindik" ifadesini kullanıyor. Fransızların temkinli yaklaşımını Hamamcıoğlunda da görüyoruz. Gerçi Alman ekolünden eski Başbakan Mesut Yılmaz da benzer yorumlar getiriyor.Hamamcıoğlu, "İlerlemeden ziyade, statüko belirleme raporu" tanımını yapıyor.Hamamcıoğlu, ABden özel sektör ve hükümetin beklentilerinin farklılığı üzerinde duruyor. Hükümet imajının Avrupalılaşması peşinde koşarken, özel sektör şeffaflık, esneklik, yapabilirlik iddialarının peşinden gidecek...Yabancı sermaye hukuk meselelerine duyarlı."Kamu ihale yasasında inşaat sektörüne 150 sayfa, hizmet sektörüne ise 10 sayfa ayrılmış. Kamu hizmet satın alma normlarını oluşturmakta güçlük çekiyor" diyor Hamamcıoğlu.Sodexho kamu ile de iş yapıyor. Örneğin İstanbul Deftardarlığına yemek servisi veriyor. Ancak hiçbir ay parasını tam olarak alamıyor. Firma, önceki gün Toyota ile anlaşma yaptı; acaba özel sektör parasını vermese ne olur?Hamamcıoğlu, kamunun yeniden organizasyonunun gerekliliği üzerinde duruyor. Bunun bir yetki, makam, iktidar devri anlamına geldiğini iyi bilen siyasilerin dirençleri veya esnekliği; 17 Aralık sonrası süreci ya uzatacak ya da kısaltacak...Sodexho 1992 yılında Türkiyeye gelmişti. O günden bu güne Hamamcıoğlu görevini sürdürüyor. Yemek servisinde Türkiyede taşeronlaşmış pazarın yüzde 20sini alan Sodexho, her yıl yüzde 20ler civarında büyüyor. Personel sayısı 3 bin 500e çıktı. Her ay 2 milyon euroluk alım yapan Sodexho, ürettiği tüm hizmet alanlarından yılda 100 milyon euro ciro gerçekleştiriyor.Bundan 5 yıl önce Fransanın kararı ile Sodexho dünyada hizmet alanlarını genişleterek toplu yemek servisinin dışına taştı. Kantin işletmeciliğinden arşiv düzenlemesine; turizmde ön büro hizmetleri, peyzaj, güvenlik, ilaçlamadan, binalarda yağmur sızıntılarının önlenmesine kadar geniş bir alana girdi."Her şey dahil" sisteminin yaygın olduğu Akdeniz Bölgesinde hizmet kapasiteleri, 4 bin 500 yatağa ulaştı.Yabancı sermaye sorunlara rağmen Türkiyede büyümeye devam ederken, potansiyelimize sırtını çeviremiyor. O nedenle bundan sonra özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarına daha fazla görev düşüyor. Hamamcıoğlu, bu durumu şöyle özetliyor:"Bir seçim çalışması gibi, Avrupada birebir markaj yapmamız gerekiyor." syilmaz@milliyet.com.tr Fransız kuruluşu Sodexho toplu yemek ve servis şirketinin Genel Müdürü Eşref Hamamcıoğlu ile İlerleme Raporunu konuşuyoruz...