ANKARA
Cumhuriyet Halk Partisi’nin olağanüstü kurultayına, kadınların ve özellikle de 80 öncesi sloganları hatırlatan gençlerin enerjisi damgasını vursa da; “Yeni CHP”nin Parti Meclis’i, yeni sosyal demokrasinin de kodlarını veriyor. Parti Meclisi’nde ilahiyatçı kadrosunu genişletmenin yanı sıra, DP kökenli Bülent Kuşoğlu ve ANAP kökenli Ali Arif Özzeybek gibi sağdan gelen isimlere yer verdi.
Deniz Baykal ekibinde en çok tepki alan CHP milletvekili Nur Sertel’e PM’ye girdiği dakikalarda listeyi yorumlamasını istediğimde “Birbirine karşı isimlere yer verilerek, tepkiler aynı listede nötralize edilmiş” diyor.
Diyarbakır Barosu esi Başkanı Sezgin Tanrıkulu ile DSP’den gelen Parti Meclis’ine gelen 2 milletvekilinden biri olan Hüseyin Pazarcı’nın aynı yönetimde görev yapması kolay olmayacak... Kurultay’ın hiç de sürpriz olmayan sonucu ise Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in en düşük oyu alması...
CHP Kurultaylarının gediklisi bir partili bu durumu eski Genel Sekreter Önder Sav ve Mehmet Sevigen’in deneyimlerine benzetti; “En düşük oyu alırlardı, biri genel sekreter öbürü de genel sekreter yardımcısı olarak görevlerini sürdürürlerdi” diyor.
Din sosyoloğu listeye girdi
Kılıçdaroğlu’nun “kanaat önderleri” ile Swissotel’de yaptığı toplantı sonrasında, içerideki konuşması dışarıda yankılanan Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Muhammed Çakmak, listede yer aldı.
Tekin’e, Swissotel toplantısı sonrasında “İçeride dayak yedik” dedirten din sosyoloğu Çakmak’ın konuşmasında; “Nasıl dinler kendilerini yeniden toplumla buluşturmak için yeni bir dil geliştirme ihtiyacı içindeyse, ÇHP de kendini toplumla barıştıracak yeni bir dil inşa etmelidir. En temel problem budur” sözleri yer alıyordu.
Tanrıkulu ve Mesut Değer PM’de Güneydoğu bloğunu kuvvetlendirdi.
Konuşmasında dış politikaya hiç girmeyen Kılıçdaroğlu’nun, listesine eski Paris Büyükelçisi Osman Korutürk ve eski ABD Büyükelçilerinden Faruk Loğoğlu girdi.
İş dünyası yer aldı
Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Gülseren Onanç ve CHP Bursa eski Belediye Başkanı adaylarından ve Kamil Koç Grubu’nun eski Yönetim Kurulu Başkanı Sena Kaleli, PM’ye girdi.
CHP Genel Başkan Yardımcılarından Hurşit Güneş ile birlikte bundan 6 ay önceki PM’ne de giren Umut Oran ve Faik Öztrak yerlerini korudu. Bu üç isim de ekonomi kesimleri tarafından çok iyi tanınıyor.
Burada Kaleli, Onanç ve Oran’ın, sivil toplum ve meslek kuruluşlarında edindikleri birikimin de altı çizilmeli.
Çalışanın da ödüllendirildiği bir PM ile karşılaştık. Listede milletvekili sayısı düşerken, 6 ay önce Parti Meclis’ine giren gazeteci Melda Onur ve Enver Aysever’in enerjisi, bu kez de delege ile buluştu.
Raporu Ayata hazırlıyor
Kılıçdarıoğlu konuşmasında en çok merak edilen iki kelime kullanılmadı:
“Türban-başörtüsü” ve de “Kürt”...
Kılıçdaroğlu; “Kürt” kelimesi yerine, ekonomik gelişme ve özgürlükler bağlamında ele alınan sorunları, “Güneydoğu” başlığı altında anlatmayı tercih etmişti.
Hurşit Güneş bu durumu “Toplum en önemli sorunu işisizlik ve bunu dile getirdi. Etnik ve dini temelli siyasetin yerine Genel Başkan “Üçüncü Yol” kavramını koyuyor” cümleleri ile savunuyor.
Kurultay’da basına dağıtılan başlıklarda ise yer alan maddelere baktığımızda ise Kılıçdaroğlu’nun verdikleri sözler arasında “Doğu ve Güneydoğu” şöyle yer alıyor:
- GAP projesi bir an önce tamamlanacak, GAP’a ayrılmış kaynaklar amaçları dışında kullanılmayacak.
- Güney Doğu’daki mayınlı araziler mayınlardan arındırılarak, topraksız köylülere verilecek.
- Doğu ve Güney Doğu’daki seçilmiş yatırımlara, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi verilecek.
- Doğu ve Güney Doğu’da işsizlik ve aş sorunu doğrudan yapılacak devlet yatırımları ile çözülecek.
Kılıçdaroğlu Kurultay konuşmasında, “Kürt” demedi ama “Rojin” in yanına “Hakan”ı; “Ferhat ile Şirin” efsanesinin yanına “Mem u Zin” i koyarak, semboller üzerinden “Kürt sorunu” ile ilişki kurmayı tercih etti.
1989’da hazırlanan ve yenilenecek olan “Kürt Raporu” nu Umut Oran, “Güneydoğu Raporu” nu ise Sencer Ayata hazırlıyor.
Kılıçdaroğlu’ndan bu durumda merhum Sakıp Sabancı’nın yaptığı gibi en iyisi “Güneydoğu Raporu” bekleyelim...
