Bundan 6 ay önce yapılan olaylı genel kurulda TESEV yönetimi istifa etti, Başkan Can Paker ve 15 arkadaşı istifa etti.TESEVde iplerin gerilmesine neden olan olaylar, sosyal demokrat siyasetin temsilcilerinden Mehmet Kabasakal ve Ziya Müezzinoğlunun yönetimi ele geçirme ataklarından sonra başladı. İkili, Avrupa Birliği uyum yasaları gereğince hazırlanmakta olan "TESEV Vakıf Senedi" düzenlemelerinde finans kaynakları ve işlevler üzerine görüş farklılıkları sergiledi.1961de Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti olarak Nejat Eczacıbaşı tarafından temelleri atılan ve 1994 yılında vakıf haline gelen TESEVde kilidini açma görevi Bülent Eczacıbaşına düştü.Eczacıbaşı, her iki tarafı da uzlaştırmayı denedi bir süre, olmadı.Taraflar uzlaşmaktan yana değildi. Paker ve arkadaşları, yeni bir vakıf hazırlığına da girişmişlerdi.Sonunda Eczacıbaşı seçimini Paker ile birlikte hareket eden ve TESEVi maddi olarak da destekleyen işadamları Feyyaz Berker, İshak Alatonun da içinde olduğu ekipten yana yaptı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu; kimse Türkiyenin en köklü ve etkin bilimsel, sosyal ve siyasal araştırmalar yapan kuruluşu TESEV deki (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) yol ayrımını anlatmıyordu. Zapsu ve Derviş Yönetim kurulu üye sayısı 15ten, 7ye düşecek. Ayrıca "Dışişleri Komisyonu" kurulacak. Komisyon emekli diplomatlardan TESEV Genel Sekreteri Özdem Sanberk, Yalım Eralp, İlter Türkmenin yanı sıra Paker ve Alatondan oluşacak. Ayrıca TESEVe 20 kişilik bir "Danışma Kurulu" ekleniyor.TESEVi maddi olarak da destekleyecek bu 20 kişilik ekibin içinde partili iki isim bulunuyor: CHPden Kemal Derviş, AKPden Cüneyt Zapsu. Dün ekip bir araya geldi ve yeni TESEV yönetim kurulunu belirledi. Önümüzdeki günlerde genel kurula gidecek olan TESEVde Paker yeniden başkanlığa aday olacak, ancak yönetim yapısı değişecek. Büyük siyaset ABD ile ilişkiler, AB lobisi, bölgesel etkinlikler...TESEV; gerek ABDde, gerekse de ABde eşdeğer örgütlerle ortak platformlarda yer alma gayreti içinde olacak. Dünya siyasetine yön veren Amerikan, İngiliz kökenli "uluslararası düşünce kuruluşlarının" toplantılarını Türkiyeye almaya çalışacak.Bölgesel etkinlik temelinde çıkışlara hazırlanan TESEVin elindeki konu da belli: "Demokrasi ve İslam." TESEV başkanlığına yeniden aday olacağını söyleyen Paker, yeni çalışma döneminde yurtdışına ağırlık vereceğinin altını çiziyor. Petrol ve demokrasi Paker demokrasi ile petrol arasındaki bağın güçlü olduğuna işaret ediyor ki, önemli bir saptama.Partilere eşit mesafede ancak etkili olabilecek bir model üzerinde duran Paker, bilimsel araştırmalar ile de kamuoyu oluşumuna önderlik etme iddiasını taşıyor.Yurtiçinde mali ve siyasi uygulamaları gözlem altında tutmayı sürdücekler.Pakerin sivil toplum anlayışında yıllardan beri izlediğim bir çizgiyi vurgulamak isterim: Devlete yakın sivil toplum hakereti olmaz.Adı üzerinde hakerekete niteliğini veren tanımlama "sivil."Devletin kurumlarını veya kişilerini kendilerine yandaş kabul ederek palazlanan ve buralardan aldıkları güçle bırakın sivil olmayı, "halka rağmen" duruşları ile de tepki toplayan sivil toplum kuruluşlarını sayayım mı?Sayamam, halka "ihanet" etmiş olurum! syilmaz@milliyet.com.tr Dünyanın yüzde 75i demokrasi ile yönetiliyor. Bu oran içinde Müslüman devletlerin payı yüzde 28. Müslüman devletlerin de yüzde 70i demokrasi ile yönetiliyor.
