Bir: Turizm yatırımlarında dünyadaki gelişimine uygun "strateji" geliştirilmemesi. Buna örnek, Hırvatistan, İspanya ve Yunanistan'ın Türkiye'ye odaklı rekabet atağına kalkması. Öte yandan Mısır, Tunus, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin turizminin gelişmesi.İki: 2004'te sağlanan yüzde 25 büyümenin 2005 yılında da sürmesiyle kazanılan popülaritenin 2006 yılında rehavete yol açması, tanıtım atağının yapılmaması.Öyle ki, kimi turizmcilerle konuştuğunuz zaman "AKP turizmi istemiyor" yorumunu bile duyabiliyorsunuz.Rusya pazarı, Türk turizminin son yıllarda can simidi. Önemli bir çıkış sağlıyor. Rusya'dan Türkiye'ye yılda 2 milyon turist geliyor. Son 20 yıldır Türkiye'nin birinci müşterisi olan Almanya'dan gelen turist sayısı ise yılda 4 milyon.Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinden Türkiye'ye yılda 450-500 bin turist getiren Odeon Tours'un Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş, "Antalya'da otellerde doluluk oranı yüzde 40'lar civarında" diyerek uyarıyor. Yazın sıcağı arttıkça, turizm sektörünün ateşi de yükseliyor. Turizm yatırımlarını "otel ve arazi tahsisi" olarak gören Turizm Bakanlığı'na yönelik eleştirilerin odağında iki konu yer alıyor. Bektaş, Rusya'dan yapılan tatil programlarında Türkiye'nin birinci sırada olduğunu söylüyor. Ardından İspanya, Yunanistan ve Hırvatistan geliyor. Rakamlara bakalım...Rusya'dan yapılan bir haftalık paket turlarda Yunanistan'ın tam pansiyon kişi başı fiyatı 1500-1600 dolar seviyelerinde. Buna 2 euro'luk şezlong parası gibi kalemler dahil değil.Bir haftalık uçak dahil paket turlarda, İspanya'nın yarım pansiyon kişi başı fiyatı 1300-1400, Hırvatistan'ın 1100-1200, Tunus'un ise 750-800 dolar civarında olurken, Türkiye'nin "her şey dahil" fiyatı ise 650-750 dolar arasında.Hem Rusya devlet adamlarına bile "Antalya, Rusya'nın tatil köyü" dedirtecek kadar ünleneceksin, hem yepyeni 5 yıldızlı oteller yapacaksın, hem de fiyatın bu kadar gerilerde olacak!Turizmi arsa rantı olarak gören "sektörel" uyanıklığa dur demenin zamanı geldi. Kelepir turizm 1992 yılında acente olarak sektöre giren ve 1994 yılında Moskova'da ofis açan Ayhan Bektaş, tur operatörü ve sonunda da otelci oldu. Son iki yıldır Antalya'nın Kemer ve Belek bölgesinde "Otium" markasıyla üç otelin işletmesini aldı. Bektaş, "Yılda 250 milyon ciro yapan ve 2000 çalışanı bulunan grubumuzu turizm endüstrisi içinde konumlandırmak istiyoruz. Tek eksik bacağımız havayolu taşımacılığımız" diyor. Bektaş'ın hedefi, "Odeon'u İMKB'de işlem gören bir endüstriyel şirket yapmak."Türkiye'de borsada işlem gören turizm sektörü şirketleri otellerle sınırlı. Bunların yanı sıra bir de pek de talihli olmayan bir örnek var: Net Turizm.Gerçi Net, son aylarda banka borçlarını ödeme planına bağladı ve Ağaoğlu'yla birlikte Bodrum'daki arsasını yatırıma açtı ama zor bir süreçti.Borsaya açılmanın anlamı, turizmcinin hesabını kitabını iyi yapması demek. Ucuz arsa buldum, betonları da üst üste yığdım, nasıl olsa bir gelen olur mantığının bitmesi demek. Borsaya açılacak Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "tatil arkadaşı" Atasay Kuyumculuk'un sahibi Cihan Kamer, İSO'nun açıkladığı "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Şirketi" sıralamasında geçen yıl 82 basamak birden atlamasını "mucize" olarak tanımlıyor. Hürriyet'ten Sadi Özdemir'in söyleşisinde Kamer, bu büyük sıçramaya rağmen düşük kârlılıktan şikâyet ediyor, "Yüzde 21'lik ÖTV hâlâ devam ediyor ve Türkiye sektörün taş merkezi olma fırsatını kaçırıyor" diyor.İSO'nun açıklamasında önceki yıl 126'ncı sırada olan Goldaş Kuyumculuk da 84'üncü sıraya yükselerek 32 basamak birden atladı. Goldaş Genel Müdürü Sedat Yalınkaya'ya, "Kâr etmeden mi büyüdünüz? ÖTV sizi ayağınızdan aşağıya mı çekiyor?" diye soruyorum.Yalınkaya, "ÖTV'nin etkisi var tabii ama şunu da düşünün ki, bir pırlanta yüzük alan da yüzde 20 vergi ödesin" açıklamasını getiriyor.Öyle ya, ekmekten mi ÖTV alınacak? Elbette ki lüks tüketimden alınacak...Yalınkaya, önümüzdeki 4-5 yılda büyük sanayi kuruluşları içinde yer alan altın şirketlerinin sayısının daha da artacağını vurguluyor."Bundan 10 yıl önce İtalya bizi dikkate bile almıyordu, şimdi Türkiye'deki üretim korkutuyor. Kuyumculuk, tekstilden daha hızlı markalaşıyor. Hem bizim tekstil gibi yalnızca Batı pazarlarına satış kısıtlamamız yok, Doğu'ya da gidebiliyoruz. Nakliye sorunumuz daha az" hatırlatmasını yapıyor Yalınkaya.Rusya'daki mağaza sayısını 30'a, Çin'deki mağaza sayısını 10'a, Türkiye'deki mağaza sayısını ise 60'a çıkarmayı hedefleyen Goldaş'ın, altın borsasındaki işlemlerle birlikte geçen yıl cirosu 2.7 trilyon YTL olmuştu. syilmaz@milliyet.com.tr 'Pırlanta alana ÖTV yük olmaz'