Doğuş Holding İcra Kurulu Üyesi Semih Yalman ile 'D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali' Sanat Yönetmeni Kemal Küçük ev sahipliği yapıyorlar.Bu yıl ikincisi düzenlenen, Türkiye'nin tek 'klasik müzik festivali' organizasyonu, 25-28 Ağustos günleri arasında Doğuş'un Turgutreis'teki marinasında yapılacak.Yalman, konserden beklentisini anlatıyor: "Biz bize dinleyelim istemiyorum. Taraftarımız çoğalsın, herkese ulaşabilelim."Son üç yıldır Türkiye'nin 81 ilinden gelen yetenekli çocuklardan kurdukları 'Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası' konserler veriyor, 'taraftar' tohumları atıyorlar.Bu durumdan Gürer Aykal çok memnun, "Kadehimi Köy Enstitüleri müzik öğretmeni babam için kaldırıyorum" diyor ve sohbet büyüyor. Ortaköy Feriye'de tadına doyulmaz bir sohbetin içindeyim... Ünleri sınırları aşan sanatçılarımız şef Gürer Aykal, piyanist Gülsin Onay, tenor Hakan Aysev'den 'klasik müzik' konusunu dinliyorum. Aykal, "Arabesk uyuşturucu kadar tehlikeli. İnsan doğasına gider, çoksesli müzik doğamız" vurgusuyla musluğundan gerçekler akan soğuk bir duşun altına sokuyor bizi...Aykal devam ediyor:"Klasik müzikle ilişkimiz, İsmet Paşa'nın gücünün yettiğince sürebildi. Artık Suna Kan - İdil Biret (Meclis kararı ile yurtdışında öğretime gönderilen harika çocuklar) çıkaran bir sistem yok. Bizi kendi müziğimizi yapmamakla eleştirenler oluyor. Onlara Adnan Saygun'un eserlerini dinlemelerini öğütlerim. Anadolu'da yaşayan müziğin özünü kavradı. 1936 yılında Macar etomüzikolog Bela Bartok'un 130 halk ezgisi derlediği geziye katılmıştı."Başka türlü 'Yunus Emre Oratoryosu' nasıl bestelenirdi ki!Bu yıl klasik müzik eserleri veren Ulvi Cemal Erkin'in yılıydı, 2007 ise Saygun'un 100'üncü doğum yıldönümü. Bakalım nasıl anacağız?! Uyuşturucu kadar! Her konserinde bir Saygun eserine yer vermeye çalışan Gülsin Onay, "Yurtdışı konserlerimizde o ülkenin eserini çalmamız için 'talimat' alıyoruz. Biz kendi konserlerimizde kendi eserlerimizi çalmıyoruz" diyerek yakındı.Aykal tamamladı Onay'ın sözlerini: "İstanbul Festivali'nin ilk 7 yılında Türk eseri yoktur!"Masamızda bir anda başlık 'anneler' oldu.Yalman, bir uluslararası konferansta İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres'in kendisine yöneltilen "Yahudi sanatçılar çok güzel çalıyor, bunun nedeni nedir?" sorusuna verdiği yanıtı aktardı:"Annedir... Annelerimiz bizi klasik müzik öğrenmemiz için zorlar, döver. Kızlar 14 yaşında anne oluyor, onlara ulaşacaksın. Ortadoğu'nun yetenekli elleri çoğalacak, o zaman bu eller bomba atmaz..."Aysev destekliyor Peres'in 'anne tezini': "Ortaokul sıralarında müzikten zayıf alırdım, annemin zoruyla opera sanatçısı oldum."Aykal: "Japonya'da keman yoktu, Suzuki firması annelere öğretmeye başladı ve geliştiler."Küçük, Tokyo'da 22, Almanya'da ise 300 senfoni orkestrası olduğunu hatırlattı. İlk konserini 6 yaşında veren Onay ise bizden bir örnekle söze girdi:"Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Türkiye'nin en pahalı (200 milyar lira) ve en iyi piyanosunu kentine getirdi. Ve 60 kişilik kadrolu bir senfoni orkestrası kurdu."Anneler ve çocuklar sizden başlayalım; çoksesli, çok renkli ve ahenkli bir dünyaya...Bu pazar Saygun'un 'İnci'nin kitabı' eserini dinlemeye ne dersiniz... syilmaz@milliyet.com.tr Suzuki modeli