Enerji Bakanı Hilmi Güler’in Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bugün başlayan “Nabucco Zirvesi“ne hareketinden 15 gün önce, Nabucco Gas Pipeline Genel Müdürü Reinhard Mitschek İstanbul’daydı.
Mitschek, kaynak ve transit ülkelerle yapılan geniş çaplı görüşmeler sonunda, projenin 2010 yılında başlayacak noktaya geldiğini söylüyordu.
Merkezi Viyana’da bulunan “Nabucco Gas Pipeline“ şirketinde her biri yüzde 16.67 oranında hissedar olan Türkiye-Botaş, Almanya-RWE, Avusturya-OMV, Bulgaristan-Bulgargas, Macaristan-MOL ve Romanya-Transgas yanı sıra, Nabucco projesine destek veren AB ve ABD, doğalgaz rezervine sahip Ortadoğu ve Hazar’ın kaynak ülkeleri Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Mısır, Irak ve Gürcistan’ın toplantıya katılması, oluşan yeni “enerji koridoru“ hakkında bir ön bilgi veriyor.
İran ve İsrail yok
Zirveye Rusya ve İran davet edilmedi. Bugüne kadar Nabucco projesi hakkında fikir edinenler, Rusya ve İran’ın toplantıda olmamasının nedenlerini kolaylıkla bulabilirler.
Nabucco, Avrupa’nın enerji arz güvenliğini temel alan bir proje ve bu nedenle Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor.
İran’a gelince, Nabucco, AB’nin olduğu kadar bir ABD projesi de. ABD, İran’a henüz uluslararası stratejik ortaklıklar için “vize“ vermedi!
En esnek proje
Peki bu toplantıda acaba İsrail niçin yok?
İsrail bugüne kadar Nabucco’ya gaz verme potansiyeli olan ülkeler arasında anılmamıştı, kulislerde gündeme geliyor.
Mitschek, “Türkiye’den Avusturya’ya kadar uzanacak 3300 kilometre uzunluğundaki boru hattına ilk kazma nerede vurulacak?“ sorusunu “Erzurum“ diye yanıtlıyordu.
Bakü-Tiflis-Erzurum (Şahdeniz) hattı zaten mevcut. Bu hattın kapasitesi artırılarak Nabucco’nun başlangıç noktası olabilir. Yılda 31 milyar metreküp doğalgaz kapasiteli Nabucco’nun, kaynak çeşitliliğine gitmesi gerekiyor. Mitshcek de sektörde görüştükleri 16 “oyuncu”nun projeye yeşil ışık yaktığını ifade ediyordu.
Nabucco, AB projeleri içinde bir ilki gerçekleştiriyor (Diğer AB projelerinde bu oran yüzde 20’yi geçmiyordu) ve boru hattının yüzde 50 kapasitesini “rekabetçi piyasalar”a açıyor.
Nabucco’nun enerji tekeli oluşturan bir koridor olması engelleniyor.
Nabucco esnek ve rekabetçi bir proje. Tüm ülkeler ve şirketler bu hat üzerinde doğalgaz oyuncusu olabilir.
Gazze’nin doğalgazı
Yalçın Bayer, 25 Ocak tarihli Hürriyet’teki köşesinde “Gazze doğalgazı“ başlıklı bir okur mektubu yayımladı. British Gas’ın Gazze şeridinde çıkardığı doğalgazı anlatan mektubun altında İsmail Tokalak imzası bulunuyordu. Tokalak’ı Bayer’in okuyucuları iyi tanır. Tokalak, yine aynı adreste küresel krizin de habercisi olmuştu. Tokalak İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nden sonra, Londra’da Ortadoğu uzmanlarını yetiştiren School of Oriental and African Studies’da (S.O.A.S) ekonomi eğitimi görmüş bir araştırmacı-girişimci.
Tokalak, Bayrampaşa’da çorap üretip ihraç ediyordu. Geçen yıl fabrikasını kapadı.
İngilizlerle ortak olarak kurduğu tekstil firması “Gülerboy“ artık bir yayınevi!
Gülerboy son olarak Tokalak’ın “Dünyayı Yönetenler ve Sistemleri” kitabını bastı.
Ne rastlantı ki “İyibilgi“ haber sitesi de aynı gün, “Maşallah! Nabucco’ya İsrail’i bağlıyorlar“ diye bir haber veriyor.
İsrail ve Filistin topraklarında çıkan doğalgazı da pazarla buluşturmak gerekecek.
Ben bu habere Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin web sayfasında rastladım.
Ekonomik bir kıymeti vardır sanırım.