Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"T.C. gemi adamlarının eğitim ve belgelendirme işlemlerini, 20.04.1989 tarih ve 3539 sayılı kanun ile taraf olunan STCWye göre yapmaktadır. (Sözleşmenin kanun kuvvetini kazanabilmesi için gerekli olan aşamalar, 29 Eylül 2003te tamamlandı. S.Y.)Uluslararası diğer denizcilik sözleşmeleri gereğince yapılan Liman Devlet Kontrolleri neticesinde, 2002de yürürlüğe giren STCW sözleşmesi hükümleri çerçevesinde, eğitim almadan belgelendirilmiş gemi adamlarının tespiti halinde, gemiler tereddütsüz bağlanabiliyor. Örneğin denizcilik İngilizcesi bilmeyen bir Türk kaptan, (İngilterede İngilizce eğitim verilen STCW kursunu bitiren Türk gemi adamları, Türkiyede neden İngilizce öğrenemiyor? Acaba İngilterede denizcilik fakültesi yok mu? S.Y.) Türk bayraklı geminin yabancı limanlarda tutulmasına sebep oluyor. Uluslararası Denizcilik Örgütüne (IMO) rapor edilen bu tutulma istatistikleri sonucu, ülkelerin tutulma oranına göre "Kara Liste" oluşturuluyor, ülkeler can ve mal emniyeti ve çevre kirliliği açısından "Kara Listede" yer alan gemilere daha sıkı denetimler uyguluyor, yasaklamalara gidiyor.Türkiye, Paris Memorandumuna taraf devletler nezdinde kara listede yer alıyor. Türk bayraklı gemilerin yabancı limanlarda yapılan Liman Devleti kontrollerinde tutulma oranının çok yüksek tutulması, ülkemiz itibarını olumsuz etkilediği gibi, ekonomik sorunlara da sebep veriyor. Türkiyenin gemi adamlarının eğitim ve belgelendirme standartları açısından IMOnun "Beyaz Listesine" ancak 2004te girdiği gerçeği yansıtmıyor. Türkiyenin Beyaz Listeye girdiği, uygulamanın ilk başladığı 2000deki IMO - Deniz Güvenliği Komitesinin 73. toplantısında açıklandı. 20 Mayıs 2004te de 17 ülke ile birlikte Türkiye de Beyaz Listede yerini korudu. (2003e Kara Listedeydi. S.Y.)Müsteşarlığımızca hazırlanan ve STCW sözleşmesi dolayısıyla AB direktifleri ile tam uyumlu olan gemi adamları yönetmeliği ve sözleşmenin amir hükümleri dahilindeki eğitim müfredatları ve programları esas alınarak, uzak yol eğitimi almış gemi adamlarına 3000 gros tonilatonun üzerindeki gemilerde, uzak yol eğitimi almamış gemi adamlarına da 500 - 3000 gros tonilato arasındaki gemilerde sefer alanı kısıtlaması olmaksızın çalışma imkanı sağlandı. Ayrıca, gemi adamlarının daha önceki yönetmelikler çerçevesinde kazanılmış haklarının büyük bölümü korundu ve 3000 gros tonilato sınırı aşılarak hak sahipleri lehinde anılan yönetmelik ile hükümler getirildi.Müsteşarlığımız, 2002de STCW sözleşmesinin yürürlüğe gireceğini dikkate alarak, STCWde yer almayan bir uygulamayı 1997de gerçekleştirdi ve telsiz zabitlerinin 60 günde verilen 480 saatlik bir eğitim sonunda (Tunç Koşarın Ziya Kalkavan Anadolu Denizcilik Meslek Lisesinde aldığı Telsiz Zabitlerinin Vardiya Zabitliğine İntibak Kursu Başarı Belgesinde kurs süresi 17.09. 2001- 14.12.2001 olarak belirtiliyor. S.Y.) sınav ile sınırlı vardiya zabitliğine geçişi sağlandı. 1997ye kadar uygulaması olmayan bir işlemi gerçekleştirerek telsiz personeline çalışma alanı yaratmanın nasıl bir mağduriyete neden olduğu anlaşılamadığı gibi İngilterede eğitim almanın sorunu nasıl çözeceği de anlaşılmıyor. (Mağduriyetleri gidermek için İngiltereden STCW belgesi alan gemi adamları, yabancı gemilerde iş imkanı buluyor; iki ülke arasında STCW sözleşmesi protokolü olmadığından Türkiyede bulamıyorlar. Dünya denizciliğinde 50 bin zabit açığı varken, Türk gemi adamlarından çalışan sayısı bin 200. S.Y.) Kaldı ki, vardiya zabitliğine geçiş yapan telsiz personelinin sahip olduğu belge geçerliliğini koruyor ve bu durumdakiler gemilerde kolay iş buluyorlar."Bu tartışma hukuk alanında sürüyor. Teknik ayrıntılarına burada girmem olanaksız. Ancak Türkiye; Finlandiya, İsveç, Yunanistan, İngiltere, Yeni Zelanda, Ukrayna, Brezilya, Hindistan, Japonya, Filipinler, Azerbaycan, Çin, Arjantin, Güney Kore, Singapur, İsrail ve Bulgaristandaki çözümleri neden göz ardı ediyor, anlayabilmiş değilim. syilmaz@milliyet.com.tr Denizcilik Müsteşarlığı, Deniz Ulaştırma Genel Müdürlüğünün 19 Eylül günü bu sütunlarda yer alan "40 bin gemi zabiti işsiz kaldı" başlıklı yazıma gönderdiği açıklamayı, Doğan Medya İlkeleri gereği yayımlıyorum. Gemi adamları da bu sayede kendileriyle ilgili görüşlere "resmi ağızdan" sahip olabilecekler! Gemi adamları ve Müsteşarlık; eğitim, belgelendirme ve vardiya standartları hakkındaki uluslararası STCW sözleşmesini farklı yorumluyor. İdare, yüksekokul ve fakülte mezunlarına tanınan istihdam olanakları ile alaylılar arasında ayrıma ve Türkiyeye özel düzenlemelere (STCWde 3 çeşit yeterlilik olmasına rağmen, Türkiyede 17 kategori belirleniyor. S.Y.) gidiyor. Müsteşarlık, söz konusu yazımda yer alan iddiaları şöyle yanıtlıyor: