Fotoğraftaki sıralama şöyleydi: DYP lideri Mehmet Ağar, CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu...Pazar günkü yazımda,"El ele girdiler, dargın çıktılar" başlığı altında, bu toplantının bilgilerini sizinle paylaştım. Bazı detaylara ve gelişmelere de dikkat çekmek istiyorum... TOBB; delege, üye, milletvekili, bakan ve bürokratlardan oluşan 4 bin 200 kişinin "el ele" fotoğrafının ayakta alkışlanmasını sağladı. Hisarcıklıoğlu ile birlikte bir grup gazeteci kurul öncesi sohbet ediyoruz, her sorumuza yanıt vermiyor, "Yarın göreceksiniz" diyor.Belli ki yarın "beklenenin ötesinde" bir mesaj verilecek!Yarın oluyor, genel kurul salonunda kulisten sahneye bağlanan bir koridor açıldığını öğreniyorum. Bu düzenlemeyle, liderlerin salona girişte konukları selamlamadan yerlerine oturmalarının mümkün olamayacağı fiziki koşullar sağlanıyor. Öte yandan, salon için yapılan fiziki hazırlıkların bir benzeri ETÜ'nün dış cephesine asılan delegelerin Anıtkabir ziyareti fotoğrafında da gerçekleşiyor. Anayasa'nın demokrasi, laiklik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlılıklarını ve kararlılıklarını "el ele" görüntüsünün "teması" haline getirmek isteyen TOBB, bir gecede bu fotoğrafı da kurula yetiştiriyor. 'Yarın göreceksiniz' Hisarcıklıoğlu'nun AT0 Başkanı Sinan Aygün ile Rüzgarlı Sokak'ta başlayıp "kader birliği"ne uzanan yakınlığı, İTO Başkanı ve AKP İstanbul eski İl Yönetim Kurulu üyesi Murat Yalçıntaş ve ekibiyle yok.Pazar günü de "TOBB'un muhalifi İTO" diye yazdım. Tüm başkanların adeta "yatıya" kaldığı kurulda, Yalçıntaş yoktu. Kuruldan bir gün önce Hisarcıklıoğlu'nun hemşerisi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile güvercin uçurttuğu yemeğe, Ankara'da olmalarına karşın İTO delegelerinin yarısı katılmamıştı.Murat Yalçıntaş Amerika'dan aradı ve "Amerika'daki Türk işadamlarının toplantılarına katılmak üzere buradayım. Önceden belirlenmişti... TOBB'un kurulunda olmak isterdim. Arkadaşlarım katıldılar" dedi.Yalçıntaş'a, 17 Mayıs'ta Danıştay'a yapılan silahlı saldırının ardından verdiği ve İTO çevresinin de tepki gösterdiği "Olayı büyütmemeli, başka yerlere çekmemeli. Bu gibi münferit olayları büyütür, başka yerlere çekersek, kendimize zarar veririz. Bu gibi, güvenlikle alakalı olayların büyütülmesi Türkiye içinde ve dışında çok büyük olumsuzluklara sebep olacak, başta turizm olmak üzere tüm sektörler etkilenecek" demecini hatırlattım ve "TOBB ile aranızın bu yüzden açık olma ihtimali var mı?" sorusunu yönelttim. TOBB'un ittifakları Yalçıntaş, "Kullandığım ifadeleri daha özenli seçebilirdim. Maksadını aşmış olabilirim, özür dilerim. Danıştay'a yapılan alçakça saldırının Türkiye'nin huzurunu bozmasına izin verilmemesi gerektiğini söylemek istemiştim. Unutmayalım ki dün de Türkiye sağ-sol, Türk-Kürt, Alevi-Sünni diye kavga ortamlarına çekildi. Bugün dikkatli olmalıyız. Danıştay'a yapılan saldırı tabii ki alçak ve hain bir saldırıdır, başka bir şey düşünmem mümkün değil" dedi.İTO Yönetim Kurulu üyelerinden Ferruh Gök, Yalçıntaş'a gönderdiği mektupta, "Yönetim adına bu açıklamayı yapamazsınız, görüşlerinize de katılmıyorum" demişti. 'Alçak ve hain saldırı' İTO Yönetim Kurulu'nda bu konu uzun saatler tartışılmış, üyelerden kimisi "Başkan haklı" görüşünde ısrar etmişti.İTO üyeleri ancak bu satırlar yoluyla, Yalçıntaş'ın "hatasını kabul etme" noktasında olduğunu öğrenecekler. Çünkü Yalçıntaş, bu yönde bir duyuruya ihtiyaç duymamıştı. Başbakan Erdoğan ve Meclis Bakanı Arınç'ın ardından Yalçıntaş'ın aynı zaman ve yönde yaptığı açıklamalar "bir üçleme" olarak hafızalarda yer aldı.İTO'da bu deneyimin gösterdiği sonuçlar önem taşıyor.Sözlere dikkat, özen gösterilmesinin gerekliliği kadar, laikliğe ve hukuk devletine karşı sıkılan kurşunlar karşısında oluşan toplumsal duyarlılık da "ölçülmüş" oldu!Liderlerin "el ele" görüntüsünün belki de ilk somut yansıması Yalçıntaş'ın özrü diyebiliriz. syilmaz@milliyet.com.tr El elenin sonucu