ANKARA
Başbakan ile Kılıçdaroğlu’nun TOBB’daki düellosu, CHP’nin meydanlarda verdiği mesajlara iş dünyasının kayıtsız kalmadığını gösterdi. CHP’nin seçimlere bir aydan kısa bir zaman kala arkasına TOBB rüzgârını aldığını bile söyleyebilirim. Neticede elimizde somut veriler oluştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 66. Genel Kurul’unda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “istikrar ve büyüme”, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “sağlıklı demokrasi ve yoksulluk” mesajlarının seçimin taraftar toplayan çarpışanları olacağının da işaretleri alındı.
1960’lardan beri miting ve toplantı izleyen ekonomi gazeteciliğinin duayeni Dünya gazetesi Yayın Yönetmeni Osman Arolat, toplantı süresince tuttuğu notu paylaşıyor:
Genel kuruldaki konuşmaları sırasında izleyenler tarafından TOBB Genel Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu 27, Kılıçdaroğlu 24, Başbakan Erdoğan ise 20 kez alkış aldı. Ben Arolat kadar sayısal bir değerlendirme yapmayacağım ama sanki miting meydanındalarmış gibi Kılıçdaroğlu’nun sözlerine “ıslıklarla” destek vermeleri ibrenin yönünü de gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun vergilerde, teşviklerde getirdiği öneriler gibi Kobi’lere de “0” faiz vaat etmesi, CHP ile iş dünyası arasındaki mesafeyi kapamaya yönelik çabalar olarak yorumlandı.
Kadrolar görücüye çıktı
Kılıçdaroğlu’na TOBB’un ilgisini ölçen bir başka veri de, bundan önceki genel kurulların aksine delegelerin Başbakan Erdoğan’ın konuşmasıyla birlikte salonu terk etmemeleriydi.
Bundan önceki yıllarda düzenlenen genel kurullarda, CHP eski lideri Deniz Baykal kürsüye çıktığı sırada boş koltuklara sesleniyordu. Erdoğan, konuşmasını yapıp salondan ayrılırken delegeler de peşine takılıp, toplantıyı terk ediyorlardı. Bu kez, salon ile Erdoğan’ın hareketleri arasındaki “eşgüdüm” çözüldü.
CHP ve AK Parti kadrolarının genel kurula katılımının yüksek olması da gözden kaçmadı. TOBB eski başkanlarından ve eski bakanlardan AK Parti milletvekili Ali Çoşkun, Kürşat Tüzmen’in yanı sıra bakanlardan Ali Babacan, Zafer Çağlayan ve Nihat Ergün, parti yönetiminden milletvekilleri Mustafa Elitaş, Salih Kapusuz ve Ahmet İyimaya’nın yer aldığı toplantıda, CHP parti yönetiminden Bihlun Tamaylıgil, Gürsel Tekin, Umut Oran, Gülsün Bilgehan, Emrehan Halıcı ve Faik Öztrak göze çarpıyordu.
Eşi CHP milletvekili adayları arasında olan İSO Başkanı Tanıl Küçük’ün, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını Öztrak ile birlikte izlemesi de dikkat çekiyordu.
Filistin kozu yine masada
Kılıçdaroğlu’nun aldığı alkışlarla, Hisarcıklıoğlu’nun kadın girişimcilere vurgu yapması sırasında ortaya çıkan alkışların tonu arasında paralellik vardı.
TOBB Genel Kurulu öncesinde illerden gelen “başkanlardan” dinlediklerimi de şu başlıklara toplayacağım:
Bu da nereden çıktı?: İkinci dönem AK Parti’ye istikrar için oy verildi, herkes ekonomik büyümenin sürmesini istiyordu. Bu kez AK Parti, Anayasa değişikliği ve Başkanlık rejimi gibi tartışmaları açarak “İşimizi yürütüyorduk, ortalık bulanacak” endişesi etkili oluyor.
Bi dur!: İki dönem üst üste iktidara gelen AK Parti’nin güçlü konumunu “üstünlük” üslubu ile sürdürme tavrı karşısında, “Bi dur!” denilerek, ayar yapılma iradesini ortaya çıkıyor. Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mehmet Bekarlar salonun ruhunu “Kendilerini ifade edebildikleri yerde, seslerini çıkardılar” sözleriyle yorumladı.
Mahalle baskısı: Kayseri’de 47 vakıftan, 41’i cemaat vakfı. Her evde bir hacı bulunuyor. Mahalle baskısı nedeniyle “sessiz seçmen” belirleyici olacak. Erzurum “ötekileştirme” erozyonu yaşıyor. AK Parti’nin Güneydoğu illerinden aldığı destek geri gidiyor. Kimse anketlere takılıp kalmasın, bu seçimlerin şaşıranı AK Parti olabilir. Zira CHP’nin yüzde 28’in üzerinde oy olmasını olasılıklar içinde görenlerin sayısı artıyor.
Demirel de salonda: Erdoğan’ın, “Dün dündür, bugün bugündür” sözünü hatırlatarak Süleyman Demirel’e gönderme yapması, bir dönem DYP’nin arka bahçesi konumunda olan TOBB’daki nokta atışıydı.
Milletvekili adayları: TOBB başkanlarından 15 kişi istifa edip milletvekili adayı oldu. Bunların arasında AK Parti ağırlıkta. Genel Kurul öncesi Ankara’ya gelen delegeler arasında Konya, Gaziantep ve Malatya kulisleri gece boyunca sürdü. Kılıçdaroğlu konuşmasında bu adaylara da sahip çıkarak “Niye seçilemeyen görevine geri dönemiyor?” diye sordu.
Filistin propagandası: Suriye’yi evin içindeki sorun gibi tarif eden Erdoğan, “One Minute” çıkışı ile dış politikada topladığı puanları, bu seçime de taşımak istiyor. Genel Kurul’daki Filistin konuşması, salondan alkış aldı. Siyaset ve iş dünyasının dış politika ilgisi, Hisarcıklıoğlu’nun konuşmasında da yerini buldu.
Kürşad Tüzmen Çağlayan’a ilginç bir cümle sarfetti
- Tüzmen’in aksiyonu: Dış ticaret müsteşarlığından bakanlığa kadar uzanan yolda iş dünyasının yakınında yer alan ve yeniden aday gösterilmeyen Mersin AK Parti Milletvekili Kürşat Tüzmen, kurulun en hareketli siyasetçilerindendi. Zira Tüzmen, Kılıçdaroğlu’nun yolsuzlukları hatırlattığı Mersin mitinginde, “Konuşsunlar” dediği üç bakandan biriydi.
Umut Oran ile birlikte salonda yerini alan Kılıçdaroğlu’na gidip “Sizi memurluğunuzdan tanıyorum”diyerek, düzeltme yapmaya çalışan Tüzmen, birara Erdoğan’ın da yanına oturarak, getirdiği dosyadaki bilgileri paylaştı.
- Kurulun kaset dedikodusu: Zafer Çağlayan’ın yanına gelen Tüzmen’in “Bana gelen mesajı göstersem, donun düşer” dediği duyulmuş. Çağlayan’ın AK Parti’nin Mersin adayı olması dedikoduyu manalı kılıyor. Hakkında kaset iddiası ortaya atılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de Osmaniye adayı olduğunu unutmayalım.