Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bölgenin başkenti konumundaki Erbil'de bakanlık binaları, konutlar, yollar, köprüler Türk müteahhit firmaları tarafından inşa ediliyordu.Kuzey Irak ile Türkiye arasındaki ekonomik iş hacmi, petrol ve inşaat sektörü ile birlikte 5 milyar dolara ulaşıyordu. Başta Erbil olmak üzere Süleymaniye, Dohuk ve Zaho illerinde gelişen ekonomi, Türkiye'den 10 binin üzerinde çalışanın istihdamına olanak sağlıyordu.Son 4-5 ayda durum değişti, rüzgâr tersine döndü. Raflardaki Türk menşeli ürünlerin sayısı azaldı, müteahhitlik firmalarının kazandığı ihalelerin sayısı azaldı ve taahhüt işlerinde ödemeler aksamaya başladı, Kuzey Irak'a merkezi hükümetten beklendiği ölçüde kaynak aktarılamadığı için para sıkıntısı ortaya çıktı.Sonuç: Kuzey Irak'taki Türk firmaları ekonomik ilişkileri geri vitese taktı. Kuzey Irak'a mart ayında gitmiştim, büyük marketlerin rafları, pazar tezgahları Türkiye'den giden ürünlerle doluydu. Tuzdan makarnaya, çocuk bezinden deterjana kadar. Merkezi Erbil'de bulunan İşadamları Derneği Başkanı Ahmet Acar "Büyük şirketler işlerini bitirip dönmeye çalışıyor, ticaret ise durma noktasına geldi. Nursoy, Taşyapı, Çevikler gibi inşaat şirketleri taahhütlerini bitirip dönmeye çalışıyorlar" diyor. Taş Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı bu bilgileri doğruluyor. Taş Yapı'nın Erbil'de yüzde 50'si tamamlanmış 70 milyon dolar bedelle bir yol inşaatı sürüyor. Turanlı "Mazottan, demire kadar her türlü girdinin fiyatı 10 kat, 20 kat artıyor. Bürokrasi çok ağır. Bu işimizi bitirip geri dönmeyi düşünüyorum. Uluslararası ilişkiler, finans sistemi ve siyasi otorite boşluğu bu ülkede problem" diyor.Turanlı, Kuzey Irak'tan iş almadan önce askeri ve siyasi otoritelerden onay alarak ihalelere girdiklerini belirtirken, "Ne Irak'a giderken, ne de Türkiye'ye karşı boynumuz bükük olsun istemiyoruz. Ben Kuzey, kırmızı, sarı bilmem Irak ile Türkiye komşu ülkedir, bu iki ülkenin ilişkilerinin gelişmesi kaçınılmaz" vurgusunu da yapıyor. Turanlı: Döneceğiz Kuzey Irak'ta ticaret hayatı da son aylarda rotasını değiştiriyor. Raflarda Türk ürünleri bulunamıyor. Türk ürünleri yerine, Ürdün, Suriye ve Avrupa ülkelerinden gelen malların ağırlığı artıyor. Bu gelişmeye yol açan iki etkenden söz ediliyor. Birincisi, Türk ürünlerinin boykot edilmesi, ikincisi ise Habur Gümrük Kapısı'ndan Kuzey Irak'a sevkiyatın güçleştirilmesi. Raflarda Türk ürünü azalıyor Kuzey Irak Kürt yönetiminin bölgedeki taahhüt işlerini ağırlıkla Türkiye'den Kürt kökenli olmayan işadamlarına verdiğine dikkat çeken İşadamları Derneği Başkanı Ahmet Acar, "Gerek Genelkurmay, gerek CHP tarafından PKK'ya yönelik olarak Kuzey Irak operasyonunun gündeme gelmesiyle birlikte Türkiye ile bölge ekonomik ilişkilerinde gerileme başladı" diyor.Tabii bu arada Kerkük ve Erbil'de terör eylemleri arttı, Kuzey Irak güvenlikli bölge olma iddiasında zaafa uğradı. Artık Erbil'e kefil olacak biri olmadan yabancı alınmıyor.Acar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yurtiçinde ilk gezisini Güneydoğu ve Doğu illerinden başlatmasını "bölgesel politikalara açılım" olarak yorumluyor. Acar, Irak Cumhurbaşkanı ve KYB kurucusu Celal Talabani ile Türkiye'nin resmi ilişkiler kurmasını beklediklerini vurguluyor. Talabani son günlerde PKK'nın terör eylemlerini kınayan demeçler vermişti. 'Ekonomik ilişki geriliyor' Kuzey Irak'ın petrol sahalarından Bin Bavi'de Ağustos 2006'da ilk sondaj çalışmalarına başlayan Türk petrol şirketi Petoil'in Yönetim Kurulu Başkanı Güntekin Köksal, "geri dönüş" sinyallerinin beklenen bir gelişme olduğunu belirtiyor. Petoil'in, Hawler Energy (Erbil Enerji) ile ortak kurduğu A-T Petroleum şirketinin kontratlarını, Kuzey Irak Kürt yönetiminin çıkardığı petrol yasası gereği Kürt yönetimi ile yenilediklerini belirten Köksal, "Petrolün taşınması için Kerkük Yumurtalık boru hattının kullanılması gerekiyor, bu hat için Türkiye ile bir mutabakat sağlanmadığı için de henüz petrol taşınamıyor" diyor.Türkiye, Başkanlığını Mesut Barzani'nin yaptığı Kürdistan Bölge Yönetimi (KBY) ile resmi bir ilişki kurmuyor ve bu nedenle de bölge ile ekonomik ilişkiler kontrata bağlanamıyor. ABD'nin Irak komutanı General Petraeus ve Amerika'nın Irak Büyükelçisi Ryan Croter'ın "Irak'tan hemen asker çekmek felaket olur" ifadelerinin yer aldığı son Irak Raporu'nu da hatırlatan Köksal, şöyle diyor:"Irak tamamıyla karıştı. Amerika'nın Irak'ta sarılacağı tek güvenli bölge olarak Kuzey Irak kaldı. Son olarak merkezi Dallas'ta olan Hunt şirketi Barzani bölgesinde petrol sahası aldı. Kuzey Irak yönetimine Amerika'nın desteği sürüyor." Köksal: Beklenen gelişmeydi Son 6 ayda Kuzey Irak'ın Erbil şehrinde ABD, İngiltere, Rusya, Yunanistan ve Almanya'nın içinde olduğu 10 kadar ülkenin konsolosluk açtığı belirtiliyor. Erbil hükümetinin açtığı ihalelerde Türkiye'nin payı bu ülkelere doğru kayıyor. Henüz konsolosluk binaları yapılmayan ülkelerin elçilik görevlileri Erbil'de otellerde ikamet ediyorlar. Erbil'e 10 ülke konsolosluk açtı Kuzey Irak'ta en son en büyük ihale doğalgaz santralıydı. 400 megavat gücündeki iki doğalgaz santralı ihalesini de İngiliz firmaları aldılar. Bu arada Çin firmasının aldığı Süleymaniye-Dukon karayolu ihalesi iptal edilerek bir Türk firmasına verildi.Kuzey Irak altyapı yatırımları açısından "acil" konumunu koruyor. Savaşın sürdüğü Kerkük yatırımlardan en az pay alan, hatta yatırım yapılamayan harabe kent konumunu koruyor. Kanalizasyon sularının içme sularına karışması nedeniyle bu kentte kolera salgını yaşamı tehdit ediyor. Kolera'nın Süleymaniye'de de kendini gösterdiği belirtiyor. Türk firmaları Süleymaniye'ye aşı yolluyorlar. syilmaz@milliyet.com.tr Son ihale İngilizlere