Ağrı
Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Van uçağına biner binmez yolcular arasında bir dalgalanma oluyor; kimisi yanına kadar gelip imza alıyor, kimisi resim çektiriyor. Nefes almanın bile mücadele alanı olduğu bu topraklara ünlü biri geliyorsa, o gün memlekette tören var demektir.
Yanılmıyorlar; Doğubayazıt’ta müteahhit Erol Üçer’in Milliyet’in “Baba Beni Okula Gönder” kampanyası çerçevesinde yaptırdığı Ali Lütfullah Kız Öğrenci Yurdu’nun yanına, Saran da “sarı-lacivert“ bir spor salonunu yaptırdı. Saran, küçük kızı Lal ve Doğan Gazetecilik İcra Kurulu Başkanı Tijen Mergen ile birlikte açılışa gidiyoruz. Spordan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Saran’ı yalnız bırakmıyor. Dün aynı yolu İbrahim Çeçen’in Ağrı’daki üniversitesinin açılışı için Başbakan Erdoğan yaptı.
O yavruların eli!
Van’dan Doğubayazıt’a giden 3 saatlik yol boyunca; içinde kavruk yüzlü, mühür gözlü bebelerin yaşadığı toprak rengi köylerden geçiyoruz. İsmini coğrafyasından alan Serpmetaş köyü bekliyor bizi. Serpmetaş İlköğretim Okulu’ndaki tek derslik, öğretmen olmağından ancak dün öğrenime başlayabildi.
Yıllar önce bir Alman vakfının desteği ile yapılan üç derslik okul, bina özelliğini çoktan yitirmiş; tabanı çökmüş, duvarları dökülüyor.
Serpmetaş devletin yanında yer almış bir korucu köyü. Her eve devletin maaşı giriyor. Okula giden çocuğa şartlı nakit veriliyor.
Bir emniyet yetkilisi ile konuşuyorum, “Bu bölgede insanların parası var!” diyor. Okulu geziyoruz, kilitli odada gönderilen bilgisayarlar hurdaları bir kenarda duruyor.
Maalesef dün Erdoğan’ın söylediği gibi “O yavruların eli” henüz tuşlara basamadı!
Köyde kendisini ağırlayan komutan, emniyet görevlileri ve muhtarın isteği üzerine Saran, “Okulu Yapalım” diyor.
Hazır yolu düşmüşken adını bile bilmediği Ağrı’nın Patnos ilçesine de bir spor salonu yapmaya söz veriyor.
Baba memeleketi Kırıklakale’ye 5 okul yaptıran Saran, Güneydoğu’da da spor salonlarının sayısını 10’a tamamlamak istiyor.
Saran, “2006-2008 “ arasında üye olduğu TÜSİAD’dan ayrılma gerekçesini açıklarken, “Yalnızca konuşmakla olmaz, buraya gelip el uzatmaları gerekir “ eleştirisi getiriyor.
ABD’den master’lı polis
Önümüzden geçen bir düğün konvoyunda minibüslerden çıkardıkları minik elleriyle barış işareti yapan çocukları da konuşuyoruz aynı emniyet görevlisiyle. Amerika’da master dahil 6 yıllık yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra bölgeye atanan müdür, “Sosyal çalışmalara yöneldik, kadınlara, gençlere ve çocuklarla ulaşmaya çalışıyoruz ” diyerek çalışmalarından örnekler veriyor.