Başbakan Tayyip Erdoğanın 600 kişilik ekiple Rusya Federasyonu çıkarması sırasında, Türkiyede "stratejik ortaklık" zemini yoklayan ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Org. Abizaid, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile İncirlik Üssü pazarlığı yaparken, arkadaşları da Ankara - İstanbul arasında mekik dokuyorlar. Amerikalılar görüştükleri siyasi ve sivil aktörlere Türk - Amerikan ilişkilerinde, Irak tezkeresinin ötesinde "daha derinde" bir sorun olduğu görüşünü iletiyorlar. Çözüm önerisi bekliyorlar...Bu çok önemli gelişmeler, ABDnin Türkiyede AKP ile yol almakta güçlük çektiği izlenimini kuvvetlendiriyor.Amerikalı Savunma Bakanlığı uzmanları, AKPnin tek siyasi güç olması ve muhalefet/muhatap rolünün siyaset zemininden kopması tehlikesine işaret ediyorlar."Ilımlı İslam" modeli olarak tanımladıkları AKP, rotalarından çıkıyor (mu?)Meclise girebilen tek muhalefet partisi CHPde, nereden çıktığı belli olmayan iktidar kavgası da bu görüntüye eklenince, aklımdan geçenleri "komplo teorisi" diyerek geçiştirmekte zorlanıyorum. ABD nabız yokluyor Aslında size bu konuların ayrıntılarını vermek isterdim ama masamdaki mektuplar içinden çıkan bir şiire kilitlendim. Şiirden önce, "şairin" öyküsü...Susan Buffett. 41 milyar dolar servet ile Bill Gatesden sonra dünyanın ikinci büyük zengini Warren Buffettın 29 Temmuz 2004 tarihinde yitirdiği eşi.Bu sütunların okuyucuları Susan Buffett ismine yabancı değil. Geçtiğimiz günlerde Buffettın 4 milyar dolarlık mirasının tümünü bıraktığı Buffett Foundationın (Vakıf), Uluslararası Program Bölümü Başkanlığına Dr. Türkiz Gökgölü transfer ettiklerini yazmıştım.Gökgöl, Susan Buffettın desteği ile "üreme sağlığı ve hakları" alanında, özellikle kırsal kesimde çalışmalar yürütmek üzere Willows Foundationı (Söğüt Vakfı) kurmuştu. Halen merkezi İstanbulda bulunan vakıf, Türkiyede 700 bin kadına ulaşıyor, yılda 2.5 milyon dolar harcıyor.Yeni görevi nedeniyle, ABDde Nebraska eyaletinin en büyük kenti Omahaya yerleşecek olan Gökgöl, dün gönderdiği "Willows Mektubunda" Türkiyeye veda ediyor ve Buffettı anlatıyor:"Yaşamını hizmete adamıştı ve dünyanın en zengin kişilerinde birisi olmasını, Tanrının ona hizmet edebilmek için sağladığı bir araç olarak değerlendirdi yaşamı boyunca..." Gökgölden veda mektubu Susan Buffett, Coca - Colanın, Gilettenin en büyük hissedarı Berkshire Hathaway şirketinin sahibi ve eşi Warren Buffett ile mutlu bir hayat sürmüş müdür? Nelere emek vermiştir, neleri değerli bulmuştur ve neleri amaç edinmiştir? Nasıl yaşamak istemiştir ve nasıl yaşayabilmiştir?Buffettın tek serveti "parası" olsaydı, sıradanlık içinde yüzen "milyarderlerden" ne bir eksik, ne bir fazla değeri olurdu ve bu soruların yanıtlarını merak etmezdim.Warren Buffettın bir özelliği daha var. Şirketinde çalışanlarla yaptığı sözleşmeye "sosyal bir projeye destek vermek için aidat ödeme" zorunluluğu koyuyor. Çalışanlar bağış yapacakları kurumu seçmekte özgürler.Buffett ailesi, ABD seçimlerini alan "şahin" Bushun karşısında, Demokratların adayı Kerryi desteklemişti. Koltuklarının altında savaş haritalarıyla Ankaraya inen Amerikan generallerinin karşısında, bir barış türküsü tutturmanın tam zamanıdır.İşte Susan Buffettın şiiri: "Tanrım, Beni barış ve huzur için aracı kıl. Nefret olan yerde bana sevgi tohumları ektir. Kırgınlık olduğunda af, kuşku olan yerde inanç, çaresizlik karşısında umut, karanlıkta ışık ve üzüntüye neşe getirmeme yardım et. Ey ulu Tanrım, bana kendim için teselli aramaktan çok, teselli arayanlara bunu sağlayabilmem için; sevilmekten çok, sevebilmem için yardım et. Biliyorum ki verebildiğimizce alabilir, bağışlayabildiğimizce bağışlanırız; ve ölümsüz yaşam ancak öldüğümüzde gerçekleşebilir..." syilmaz@milliyet.com.tr Çalışanlarla sözleşme