Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cenevre
Türkiye bundan iki yıl önce ihracatta girilen “100’ler ligi” kategorisine, küresel ekonomik krizin etkisiyle tutunmakta güçlük çekiyor. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan 2008’de 132 milyar dolar olan ihracatın, bu yıl 100 milyar doların altına inmemesi için çaba harcadıklarını söylüyor. Bu çabanın en somut göstergesi önceki gün Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ) 3.5 dakikayla sınırlı olan konuşmasına yerleştirdiği mesajdı.
Çağlayan bu konuşmada “DTÖ’ye katılım, kurallara dayalı çok taraflı ticaret sistemini zenginleştiren bir süreçtir. Kapımızı yeni üyelere açık tutmamız çok önemli. Katılım süreci, en az gelişmiş ülkeler ve gelişme yolundaki ülkeler için gereksiz yük getirmemelidir. Üyeliğin genişlemesi DTÖ’yü gerçek anlamda evrensel bir kurum yapacaktır. Bu nedenle, Türkiye katılım sürecinin kolaylaştırılmasına öncelik verilmesi için DTÖ üyelerine çağrıda bulunuyor” diyor.

‘Katılım Platformu’
Çağlayan ile DTÖ’nün 7. Bakanlar Konferansı’nı izlemek üzere gittiğimiz Cenevre’de İsviçre Büyükelçisi Bozkurt Aran’ın ev sahipliğinde “Dış ticareti masaya yatırdık” diyeceğim kadar uzun saatler bir arada olduk.
Çağlayan, kriz nedeniyle 16 trilyon dolardan, 12 trilyon dolara gerileyen dünya dış ticaretinde; rekabeti az, riski yüksek pazarlara işaret ediyor. Suriye, Irak, Gürcistan, İran ve Mısır ile yapılan dış ticarette artışa dikkat çekiyor.
DTÖ’de Çin, İran, Endonezya ve Brezilya bakanlarıyla yaptığı görüşmeleri aktaran Çağlayan, Çin’den önümüzdeki günlerde çok geniş bir yatırımcı heyetinin Türkiye’ye geleceğini söylüyor.
Çağlayan’ın dış ticaret stratejisi ile DTÖ’nün çalışma alanı örtüşüyor. Çağlayan, DTÖ’ye üye olmayı bekleyen 31 ülke içinde Türkiye’nin yakın ilişkide olduğu 18 ülkeyi “ayrı bir sepete” koyuyor. Çağlayan, “Afganistan, Cezayir, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Bosna, Etopya, İran, Irak, Kazakistan, Lübnan, Libya, Rusya, Sırbistan, Sudan, Suriye, Tacikistan, Özbekistan ve Yemen’in üyeliğini sağlamak için bir ‘Katılım Platformu’ kuralım” önerisini getiriyor.
Yine Türkiye’nin dış politikasının bir uzantısı olarak DTÖ’de “arabuluculuk” ya da “koçluk” olarak yorumlanacak bir model benimsiyor. Bu iddianın bir parçası olarak da iki yıl sonraki DTÖ 8. Bakanlar Konferansı’nın Türkiye’de yapılmasını öneriyor.

Endonezya’ya hatırlattı
Dışişleri Bakanı Ahmut Davutoğlu’nun dış politikada uyguladığı “komşularla sıfır sorun” politikası, dış ticaretin de omurgası haline geliyor. Bu nedenle de Çağlayan göreve gelir gelmez, dış ticaretin çalışma modeli içine Dışişleri Bakanlığı ile koordinasyonu da yerleştiriyor.
Çağlayan “komşularla sıfır sorun” politikasının, en etkili ekonomik teşvik olduğu ifadesini, geçtiğimiz hafta içinde görüştüğüm Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’den de aktarmıştım.
Dış ticarette “sıfır sorun”, kurallı ticaret manasına geliyor. Çağlayan bu konuda Çin ve Endonezya örnekleri üzerinde duruyor. Endonezya’nın Türkiye’ye un ihracatında açtığı antidamping soruşturmasını anlatan Çağlayan, Endonezya Bakanı ve 7. Bakanlar Konferansı’na başkanlık eden Pangestu’ya “DTÖ’nün kurallarını uygulayın” uyarısında bulunuyor.
DTÖ’ye katılan Müslüman ülkelerin bakanlarının, İsviçre’de referanduma sunulan “minare yüksekliği” sorunu (!) karşısında sessiz kalırken, “gümrük duvarlarına” odaklanması da gözden kaçmıyor. Cenevre’de ticaret konuşup, müzik dinledik.
Büyükelçi Aran’ın eşi Zeynep Aran İsviçre’de konserler veren bir piyanist. Türkiye ile de organizasyonlar yapıyor. Zeynep Hanım, DTÖ’nün ruhuna uygun bir finalle bizi uğurladı; Fazıl Say’ın klasik Türk ve Batı müziği enstrümanları eşliğinde yorumladığı “Kâtibim” parçasını dinletti. Batı ve Doğu’nun eşsiz bir sentezi.