Evet ve maalesef zor. Bu ülkenin SSCB'nin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanmasının ardından 15 yıl gibi bir zaman geçmesine karşılık, devlet politikası oluşabilmiş değil. Türkiye'yi, topraklarının yüzde 4'ü Avrupa'da bulunan, AB'de gözlemci üye statüsü elde etmek için mücadele eden ve petrol devlerinin Hazar havzasındaki gözbebeği Kazakistan ile ekonomik ve sosyal ilişkileri geliştirmeye ikna etmek acaba çok mu zor? Son 10 yılda 50 milyar dolar yabancı sermaye yatırımı çeken Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, ülkesine yaklaşık 1.5 milyar dolarlık doğrudan sermaye yatırımı yapan Türk işadamlarına "sıcak" ilgisini sergilemekten çekinmiyor. Ancak Kazakistan'da yaşayan Türk vatandaşları için Türk işadamları kadar kolay olmuyor.Kazakistan'da şiddete maruz kalan hatta öldürülen Türk vatandaşlarının "hakkı-hukuku" Türk devleti tarafından "korunmuyor!"Konuyu Kazakistan Büyükelçiliği'mizdeki yetkililere açtığımda, "Kaçak işçi sorunundan dolayı Kazak polisinin sokaklarda pasaport soruşturması yaptığını duyduk, başka bir olay da bize gelmedi" diyorlar.Türkiye'den Astana'ya çalışmaya giden biri ve sokaklarda karşılaştığım biri şoför, diğeri kuaför, bir diğeri turizmci ve işadamı ile uzun uzadıya görüştüm.İşadamı, "Biz de bir şehit verdik" diyor. Nedenini sorduğumda, diğer görüştüklerimle benzer açıklamalar yapıyor: "Bireysel olaylar, daha çok da kadın-kız davası."Diğerleri de "Emniyet görevlileri rüşvet istiyor" yakınmalarını dile getirdiler.Kazakistan'a "paralı" olarak giden Türkler ve Türkiye'nin gelişmişlik düzeyi Kazakistan'da "kompleks" oluşturmuş durumda. Bu ülkelere yalnızca Türk yatırımcının gitmesi, iki toplumun kaynaşmasına yetmiyor.Türkiye İktisadi Kalkınma Ajansı (TİKA), sorunun farkına yeni varmış ve Kazak yerleşimlerinde sosyal projeler üretiyor. TC vatandaşları zorda Çukurova Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra Kazakistan'a yerleşen (1992) ve buranın en büyük dağıtım şirketini kuran Kazak-Türk İşadamları Derneği ve Turkuaz Group of Companies'in Başkanı Zeki Pilge, Türkiye'nin Kazakistan ile stratejik işbirliği kurma gereğine işaret ediyor.Pilge, Kazakistan'da petrol satışlarından doğan dış ticaret fazlası ve sermaye birikimine dikkat çekiyor. Kazakistan sermayesinin Türkiye'ye ilgisi turizm alanlarında beliriyor. Bodrum ve Antalya'da otel yatırımları yapıyorlar. Şekerbank'ı aldılar. Krom madenlerine yatırım yaptılar. Doktorluk yerine ticaret Saray Halı Yönetim Kurulu Başkanı Necati Kurmel, geçen hafta Kazakistan'a ziyarete geldi; ne müze ne tesis gezdi. Aldı karpuzlarını tarlalara gitti...Adana ve Kayseri'deki besi çiftliklerinde 15 bin büyükbaş hayvan besleyen Kurmel, Türkiye'de bulamadığı arazileri 2.7 milyon metrekare yüzölçümüne sahip Kazakistan'da kovalıyor.Kurmel, "Türkiye'de hayvan sayım 50 bine çıksın, etin kilosunu 1, 100 bine çıktığında ise 2 milyon ucuzlatırım. Ancak devlete ait tarım arazilerinde çiftlik kurmak için yer kiralamak istiyorum, vermiyorlar" diyor. 'Etin kilosunu ucuzlatırım' Kazakistan'da gayrimenkul yatırımları için de yer arayan Türk işadamlarından biri olan Kurmel'in, "Dünyanın en pahalı et tüketen 4 ülkesinden biri olduk. Besicilik yatırımı 25 günde, halıdaki sermaye ise 20 ayda geri dönüyor. Türkiye'ye tarımı öğretmek zorundayız" sözleri önemli. syilmaz@milliyet.com.tr 'Tarımı öğretmeliyiz'