"Ortak Akıl" kitabıyla yarım asırlık sessizliğini yırtan Anadolu Grubu'nun kurucusu Yazıcı, dün gönderdiği anı kitabında, merhum işadamları Sakıp Sabancı başta olmak üzere Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Tevfik Ercan ve Kadir Has'ı anıları arasında özel bir yere koyuyor.Yazıcı, kitabında 61 yıllık eşi Suzan Hanım, çocukları, 57 yıllık ortağı İzzet Özilhan ve Anadolu grubunun başına geçen eski TÜSİAD başkanlarından Tuncay Özilhan'ın da satırlarına yer veriyor. Kamil Yazıcı, Kazaklara da verilmeyen Petkim ihalesiyle ilgili aynı günlerde karşılaştığımızda iki kelimeden fazla konuşmuyordu: Çok para! Petkim ihalesinden girdim yazıya. Çünkü, kitabı okuyunca daha iyi kavradığım bir ortaklık öyküsüyle karşılaştım.Anadolu grubu, bu ihaleye Yıldız Holding (Ülker) ve Aksa ile birlikte girmişti. Kazaklarla yarışmayıp ihaleden erken çekilmişlerdi.Yazıcı, "bira üreterek muhafazakâr kesimi karşısına aldığını düşündüğü" bir zamanda, Ülker'in kurucusu Sabri Ülker ve İslami kesimin en büyük sermaye grubu Topbaş kardeşler ile 1969 yılında Nasaş'ı kurmalarını anlatıyor. Bu birlikteliğe merhum eski İTO Başkanı Nuh Kuşculu'nun aracılık ettiğini belirtiyor. Gerçi Özal'ın bira yasağını getirmesiyle birlikte ekonomik olarak zora giren Yazıcı, Nasaş'ı 1988 yılında ellerinden çıkardı.Yazıcı daha sonra Sabri Ülker'in girişimiyle Polinas ambalaj şirketini kuruyor.Geçen yıl da Ülker'in yönetim kuruluna Kuşçulu'nun oğlu Mahmut Mahir Kuşculu girmişti. Ülker, Topbaş ve Yazıcı 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan "Sevdim" diye söz eden Yazıcı'nın gönlünde taht kuran Demirel olmuş. Erbakan ve Türkeş'le hiç tanışmamış, Yılmaz'a mesafeli durmuş. Liderler turunda Çiller'e yalnızca fotoğraflar bölümünde yer vermiş. Başbakan Erdoğan'ın fotoğraflar dışında kitaptaki yeri, "Ben başbakan olunca, faiz gerçeğini gördüm" cümlesinden ibaret."Turgut Bey'in özel sektörde muvaffak olması mümkün değildi, ona devlet lazımdı" diyen Yazıcı, Sabancı ve Özal'la girdikleri ancak başarısızlıkla sonuçlanan Nissan deneyimini aktarıyor. DPT Müsteşarlığı'ndan gelen Özal'ın Yazıcı, Koçman, Ercan, Sabancı, Kamhi gibi dönemin sanayicilerine öncülük yaptığını da göz ardı etmiyor kitap. 1983'te iktidara gelen Özal'ın, bir yıl sonra birayı "alkollü içecekler" sınıfına sokarak, ruhsat alanlarını kısıtlaması o dönemin Anadolu Grubu'nun zorlu viraja girmesine yol açıyor.1969 yılından beri piyasada olan Efes'le birlikte Yaşar grubunun birası Tuborg'u vuran karara karşı, gazetelerde Atatürk'ün laiklikle ilgili sözlerinin yer aldığı bir ilan çıkarmaları Özal'la ipleri koparıyor.Burada aslında Yazıcı anlatmıyor, ama bildiğimiz bir başka gerçek daha var ki Özal, Yaşar grubunu da Demirel'e yakın olmakla mimlemiş ve ekonomik savaş başlatmıştı.. Birayla gelen darbe 1967'den beri eşi Suzan Hanım'la birlikte yılda iki kez Çek Cumhuriyeti'nin Karlovy Vary kaplıcalarına giden Yazıcı, burada kimi zaman aralarında işadamı Aydın Doğan'ın da yer aldığı arkadaş gruplarıyla birlikte oluyor. Doğan'ın bu kitaptaki en önemli yeri kaplıcadaki fayton gezisinden ibaret değil. Yazıcı, Doğan'dan Alternatif Bank'ı satın almasını şöyle anlatıyor: "Belki hayretler içerisinde kalırsınız; işte o milyonlarca dolarlık banka alışverişini sadece ve sadece 15 dakikada gerçekleştirdik ve iki eski dost, el sıkıştık." 15 dakikada banka aldı Yazıcı, tarihten de bir sayfa açıyor.Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idamından birkaç gün önce Yazıcı, "27 Mayıs ihtilalinin iki numaralı lideri" Orgeneral Fahri Özdilek'i, Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı korumasını istemek üzere ziyarete gittiğinde karşılaştığı manzarayı anlatıyor.Yazıcı, bu ziyaret sırasında İsmet İnönü'nün eve geldiğini ve Özdilek'in yanında 1,5 saat kaldığını, idam kararlarının gerçekleşmemesi için ricada bulunduğunu yazıyor.Türkiye'de tarihsel kıymeti olan olaylar gelişirken, "kim istemiş, niye istemiş" gibi sorulara cevap bulmak o kadar kolay olmuyor! syilmaz@milliyet.com.tr İnönü idamı istemedi