Kolay mı, 52 yıllık koltuk gitti! İstanbul’daki tarım-hayvansal gıda satış işlemlerinin kote edildiği ve Maliye’nin “denetim“ halkalarından birini oluşturan İstanbul Ticaret Borsası’nın (İTB) 1957 yılından beri başkanlığını yürüten Nejat Ekrem Basmacı istifa etti.
Daha dün, “Emr-i hak vaki olana kadar başkanım“ diyen Basmacı’nın, geçtiğimiz mart ayında Ak Parti Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in kardeşi Ümit Kiler’e karşı seçim kazanmasına rağmen, ağzının tadı kaçtı.
Basmacı, ekonomi sayfalarına “İstifa etti”, “İstifası kabul edilmedi” haberleriyle birbiri ardına manşet olmuştu.
Bir kez fitil ateşlenmiş, İTB de kazan kaynamaya başlamıştı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın İTB’de yaptığı incelemeler de herkesi huzursuz ediyordu.
Biri İTO’da, öbürü İTB’de
Benim dikkatimi çeken nokta ise, İTB Meclis Başkanı İslam Ali Kopuz’daki değişim oldu.
Şöyle ki Basmacı Borsa’nın ağustos ayındaki olağan meclis toplantısında “Koltuk sevdalısı değilim“ sözleriyle istifa ettiğini açıkladığı gün, Kopuz kürsüye çıkıp “İstifanızı kabul etmiyorum, görev süreniz bitine kalana yerinizde kalın“ diyor.
Aradan üç-beş ay geçmeden aynı Kopuz, İTB’yi denetleyen müfettişlerin Basmacı’nın dostu olduğunu iddia ediyor ve “Meclis üyelerimiz Atilla Sümer ve Kasım Atılgan hakkında Konya’da yapılan fuar nedeniyle inceleme başlatılması doğru bir hareket değil“ yorumlarını dile getiriyor.
Kopuz adı bu köşeye yabancı sayılmaz. İslam Ali Kopuz’un ağabeyi Çamur Ali Kopuz, İTO seçimlerinde Yalçıntaş’ın karşısında aday olan İbrahim Çağlar’ın listesindeydi.
Kopuz ailesinin sahibi olduğu Elif Et, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Sütlüce’deki mezbahasında kiracı.
Kamuoyu Elif Et’i Başbakan Tayyip Erdoğan’ın muhasebecilik yaptığı şirket olarak da anımsar.
Kopuz ailesi, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nden (İDTM) olaylı şekilde ayrılan Alpaslan Ertekin ile ortak olarak 2008 yılında da Beka’yı kurup inşaata girmişti.
Çamur Ali Kopuz İTO’da yönetime gelemedi ama, kardeş İslam Ali Kopuz İTB’de yerini sağlamlaştırıyor.
Koltuk deviren mahkeme
“52 yıllık koltuğu deviren“ tartışmanın adli boyutuna geçelim. Basmacı bakanlık müfettiş raporlarına dayanarak, İTB Başkan Vekili Atilla Güner ve Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Tarhan’ı mahkemeye verdi.
Raporlara göre Güner, gitmediği iş gezilerinin uçak ve otel paralarını almış, Tarhan’ın ise üyelik için gerekli kanuni sürede sicil kaydını yaptırmamış.
Tarhan “Düzmece raporlar“ diyor.
Basmacı’ya karşı bayrak açan İTB ise “Genel Sekreter“ imzası ile Sanayi Bakanlığı’na “Tarhan’ın Borsamıza ilk kaydının mevzuata uygun şekilde yapıldığı, üyeliğinin devamı gerekir“ ifadelerinin bulunduğu bir dilekçe gönderiyor.
Bu arada Kopuz, ağabeyinin İTO’daki davasını İTB’de de güdüyor ve “Borsa, neden İDTM yönetiminden çekildi?“ diye hesap soruyor. Adres yanlış, çünkü bu karar İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’a ait.
Rahmi Koç’tan teşekkür mektubu
Basmacı’ya da bu arada “Sen istesen ipten adam alırsın“ gazı verilerek, “Güner ve Tarhan lehinde ifade ver“ baskısı gelmeye başlıyor.
Basmacı’yı ikna edemiyorlar. O da çekip gidiyor; 52 yıl sonra!!!
Neticeye bakalım: Basmacı’nın mahkemeye verdiği Güner, perşembe günü yapılacak meclis toplantısında Basmacı’nın koltuğuna oturacak.
“Kavga istemiyoruz. Neler yapabiliriz bunu konuşmalıyız“ diyerek ortamı yatıştırmaya çalışan Kiler’in de rahatsız olduğunu düşünmek mümkün.
Zira kabineden 3 bakan Basmacı’ya “Hizmetlerinizden dolayı teşekkür ederiz“ mesajını geçmişler bile. Yalnız siyasetçiler mi? İş dünyasının duayenlerinden Rahmi Koç da baba dostu Basmacı’ya bir teşekkür mektubu iletmeyi unutmamış.