Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile geçtiğimiz ay Cenevre’ye gittiğimizde, “Türkiye artık 100 milyar dolarlık ihracat liginin üyesi oldu. Bu yıl da ekonomik krize rağmen hedefi tutturmayı umut ediyorum” diyordu; öyle de oldu:
2009 ihracat rakamı 101 milyar 652 milyon dolar olarak açıklandı.
Hemen ekleyelim, dış ticaret açığı da 32 milyar dolara geriledi.
Ekonomistler bu tabloya yüzde 6 düzeyinde yansıyan küçülmeye dikkat çekeceklerdir, ancak ben ihracat hedefine odaklanacağım.

Körfez’de şahlanma beklentisi
Çağlayan 6.5 aylık Devlet Bakanlığı görevinde, yılın son ziyaretini Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapmıştı. Çağlayan’ın bu ziyaretinde, ekonomik krizden etkilenen Dubai’de faaliyet gösteren 55 işadamıyla yaptığı sohbet toplantısına gidelim...
“Toplam ihracatta yüzde 3 olan Afrika ülkelerinin payı yüzde 11’e yükseldi” diye konuya girmiş, Afrika kıtasında açılacak 11 Türk büyükelçiliğini hatırlatmıştı.
2005 yılından beri Körfez ülkelerinde çalışmaların yoğunlaştığını söyleyen Çağlayan, bugüne kadar imzalanan 16 “serbest ticaret anlaşması”na (STA) vurgu yaparak şunları söylüyordu:
“Körfez’de imzalanması için başlatılan serbest ticaret anlaşmalarının 5. tur görüşmesini tamamladık. Anlaşma yaptığımız ülkelerle ticaret kat kat artıyor. Anlaşmayı yaptığımızda Körfez ile ticaret şaha kalkar. Mısır, Ürdün, Fas, Tunus, Şili, Suriye ile STA imzalandı. Libya ile imzalayacağız, Cezayir görüşmelerimiz devam ediyor.”
Önümüzdeki 5 yılda 200 milyar dolar yatırım yapmayı planlayan Cezayir’in üzerinde biraz daha durmak gerekiyor.

Camilerin mimarı Avrupa
Türkiye-Cezayir İş Forumu için ekim ayında bu ülkeye giden Çağlayan, 5 milyar dolara mal olacak Cezayir Camii’ne odaklanmıştı.
5 milyar dolara yapılması planlanan caminin müteahhitliğini, oluşturulacak bir Türk konsorsiyumunun alması için girişimler başlattıklarını anlatıyordu.
2010’de Cezayir Diyanet Başkanlığı’nın yapım ihalesine çıkacağı Cezayir Camii’nin mimari projesini Alman konsorsiyum kazanmıştı.
Açık alanda 80 bin, kapalı alanda ise 40 bin kişinin aynı anda ibadet yapmasına olanak verecek olan, 20 bin hektar alana kurulacak cami, bugün BAE’nin başkenti konumundaki Abu Dabi Emirliği’ndeki, ülkenin kurucusu Şeyh Zayed (1971-2004 yılları arasında ülkeyi yöneten) adına yapılan ve 1 milyar dolara mal olan cami ile Mekke ve Medine’den sonra “dünyanın üçüncü büyük camisi” konumunda bulunuyor.
Şeyh Zayed Camii’ni ziyaret ettik. Bu camiyi de Müslümanlar tasarlamamış. İtalyan tasarımı olan caminin dışında bulunan 98 sütununda yeni yapılan İznik çinileri kullanılmış. Allah’ın 99 adının beyaz altından yazıldığı bu camide, 7 bini içeride olmak üzere, 40 bin kişi aynı anda ibadet yapabiliyor.
Son yıllarda yapılan bu iki cami projesinin tasarımının Avrupa markası olması dikkatimizi çekiyor.

‘Model ortaklık’ ne işe yarayacak?
Gerek müteahhitlik, gerek dış ticarette “Türkiye’nin dış politikası”na paralel olarak yeni ilişkiler ağı örülüyor. Bunun en önemli bacaklarından birinin Afrika olacağı belli. Ancak asıl hedeflerden bir diğeri de Amerika.
ABD ile kurulan “model ortaklık” ekonomiye yansıyacak mı?
İki ülkenin liderlerinin sıcak temaslarına rağmen, Türkiye’nin ABD’ye ihracatı geçen yıl yüzde 50 oranında gerileyerek 2.5 milyar dolara seviyesine inmişti.
Çağlayan’a, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaptığı son Washington temaslarında gündeme gelen “model ortaklık” projesinde gelinen aşamaları soruyorum.
“Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ve benim başında bulunduğum bir çalışma başlatıyoruz. Bugüne kadar tartışma konusu olan ikili ticaret ve yatırım modellerinin dışında (Nitelikli Sanayi Bölgeleri gibi...) yeni bir oluşum planlıyoruz” yanıtını veriyor.
Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 60’ı halen Avrupa ülkeleriyle. Bu pazarlarda Çin ve Hindistan gibi ihracatta maliyet avantajı bulunan iki devle rekabet ediliyor.
2010 yılında ihracattaki artışın, coğrafi eksenin yanı sıra, inovasyonla birlikte ele alınması gerekecek.