Hollwood filmlerinde bile bu kurgu zor bulunur

Başkan gitti, kel göründü... Kurulduğu günlerde “Dream Team“ (Hülya Takım) olarak anılan Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alparslan Korkmaz’ın görevinden ayrıcalağını açıklaması ile kurumun aslında kaynayan bir kazan olduğu ortaya çıkıyor. Baştan anlatmalı...
Başbakan Erdoğan, Tüpraş ve Galataport projesi ile ilgilenen Sami Ofer ile Davos’ta yaptığı ikili görüşme Meclis sıralarında gürültü çıkarınca, aylardır çekmecede bekleyen “Türkiye Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı Kuruluş Kanunu” nun çıkması için talimatlar yağdırdı.
Erdoğan böylece, hem Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen gruplara muhatap bir yatırım ajansı oluşturuyor (Ki bütün dünyada böyle), hem de bu ajansı doğrudan kendisine bağlayarak özel sektör ile özel bir ilişki kurmayı formüle ediyordu.
Kanun 21 Haziran 2006’da çıktı, 2006 Temmuz başında da kurum faaliyete geçti...
İdari ve mali özerklik yetkileri ile donatılan Ajans’ın başına, İsviçre doğumlu ve 6 dil bilen Korkmaz gibi heyecanlı, enerjik, bilgili bir başkan transfer edildi.
Korkmaz önceki gün, 31 Ağustos tarihinden itibaren geçerli olmak üzere “görevinden ayrılacağını” duyurması, Ankara çevreleri açısından hiç de sürpriz bir gelişme değildi.

Açıksöz Türkerler’e gitti
Bir süredir Korkmaz’ın başarısız olduğu, Başbakan ile görüş ayrılıkları içine düştüğü söylentileri yayılıyordu. Özellikle de İngiltere’de yapılan bir toplantı sonrasında Ankara’da rahatsızlığın iyice su yüzüne çıktığı biliniyordu.
Zaman gazetesine göre, Kormaz’ın yerine Türk-İngiliz Ticaret Odası eski Başkanı ve Ramsey’in sahibi Remzi Gür’e yakın bir isim olan Ajans’ın Başkan Yardımcısı Hüseyin Aslan geçebilir.
Sizi muallakta bırakmayacak bir başka bilgi vereyim. Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyesi ve Kuveyt Türk Başkan Yardımcısı Abdullah Tivnikli’nin referansı olarak Ajans’a Başkan Yardımcısı olarak atanan Arda Açıksöz, Korkmaz’ın istifasından bir-iki ay önce Ankaralı işadamı Türkerler Grubu’na geçti.
Türkerler de, Gür’ün çok uzağına düşmez; dostlukları aşikârdır.

Ailevi konular...
Ankara’da Korkmaz’ın hanesine ilk büyük çentik, 2009 yılı başlarında atıldı. 2008 yılında Ajans’tan ayrılmak zorunda kalan bir yönetici, Erdoğan’a bir mektup göndererek yolsuzluk ve usulsüzlük ihbarlarında bulundu.
Önceki yazımda da sözün ettiğim “ailevi konular” bu mektubun ana konularından biriydi.
Mektupta, kartvizitine üç ayrı unvanı aynı anda yazdırmayı başaran bir kadın yöneticinin, Korkmaz ile kurduğu yakınlığın kurum içinde “kötü yönetim“ ile birlikte, usulsüzlüklere yol açtığını anlatılıyordu.
Artık bu mektubun etkisi midir bilemem ama, sözü edilen kadın yöneticinin aynı günlerde işine son veriliyor...
Başladığım işi yarım bırakmayı sevmem, 3 Ağustos günü bu köşede “Takdirname ile geldi, tasdikname ile gidiyor” başlığı ile okuduğunuz yazıda ayrıntılara girmeden bir Hollywood yapımı film projesinden söz etmiştim.
Şimdi bu filmin kimin başına çorap ördüğünü de açıklayayım.
Yurt dışındaki yatırımcılara izlettirilmek üzere Yumak Ajans’a 23 dakikalık bir Türkiye tanıtım filmi hazırlatılıyor.
Yumak Ajans, TÜGİAD Elegans dergisinin de imtiyaz sahibi olan Belçika’da öğrenim hayatını tamamlayan Tayfun Yumak’a ait.

Nurdan Erbuğ’un oğlu
Film pahalı bulunuyor ve soruşturma konusu oluyor. Ajans’ın Başkan Yardımcısı ve Korkmaz’ın en yakın mesai arkadaşı Can Levent Seçkin’in bu filmin hesabını vermekte zorlanıyor, kurumdan uzaklaştırılıyor.
Seçkin, İsviçre şirketi Begotex Uluslararası Danışmanlık şirketinin temsilcisiydi, kendi danışmanlık şirketi GBNG’yi kurdu; sonradan öğreniyoruz ki ajanstan ayrıldıktan sonra Hintli ortağı ile SAI Global adıyla bir inşaat firması kurmuş.
Hintli gruba, Ankara ve Yozgat’ta maden sahaları da aldırmış.

Kamuoyunun hafızasını fazla zorlamayacak bir ayrıntıyı da atmayalım: Seçkin, İSKİ skandalının kahramanı Ergun Göknel’in eşi Nurdan Erbuğ’un birinci eşinden oğlu olur.

Magna’da işler karıştı
Türkiye, ajans kurulduğu sırada Avusturya’daki Graz Magna Steyr’ın radarına girmişti. Almanya’da iş deneyimi edinen baş proje koordinatörünün de yatırımı takip etmesiyle, Magna’nın yol haritası belirginleşmişti..
2008 yılında Erdoğan ile Türkiye’ye 400 milyon euro’luk fason otomobil üretimi yatırımı ön gören Manga Steyr Başkanı Ankara’da el sıkıştı.
2008 son çeyreğinde, finans krizi ortaya çıkınca iş durdu, Ajans’ın proje yöneticisi de işten atıldı. Bu sırada aynı koltuğa Metin Cansız oturtuldu. Cansız geçtiğimiz aylarda TPIC Başkanlığı’na atanmıştı.
Korkmaz’ın yerine Cansız’ın geleceği konuşuluyor. 4 dil bilen, yabancı sermaye deneyimi bulunan Cansız’a tanınan şans Aslan’dan daha az değil.
Korkmaz’ın koltuğuna oturacak isimler konusunda yapılan spekülasyonlar bu iki isimle sınırlı değil.
Başbakanlık Özel Kalemi Dr. Serdar Çam ve Türk-Hint İş Konseyi Başkan Vekili ve Arcelor Mittal’in Türkiye Danışmanı Erdal Alkış adı da ilgi görüyor.
Ezcümle şunu söyleyeyim ki; 4 yılda Türkiye’nin en parlak kadro hareketi iddiası ile yola çıkan Ajans’taki personel hareketliliği baş döndürüyor.
Ajans kurulduğundan beri mevcut kadronun yüzde 80’i değişti. Çok oynak bir zeminden söz ediyorum; arasından fay hattı geçiyor!
Neden mi? Onu da yazacağım.