Siz ne konuşmak isterseniz isteyin; konu bir yerinden “Anayasa referandumu” ve “Kürt sorunu” tartışmalarına geliyor... Milliyet Business ekibi ile Şanlıurfa-Mardin-Batman ziyaretlerimizde karşımıza çıkan tablo bu durumdan farklı değildi. Özellikle 2009 başlarında ortaya çıkan “kalkınma ajansları hedeflerini” önemsediğimi belirtmek isterim. Devlet Güneydoğu’da iki adımı aynı anda atıyor:
Bir; kurulan kalkınma ajansları vasıtasıyla komşu ülkelerle ekonomik işbirliğini geliştirerek, bir yeni nesil iş dünyası yaratmak. İş dünyasının başlattığı yoldan ilerleyen hükümet vize, gümrük kapısı ve serbest ticaret bölgeleri uygulamaları gibi bürokratik duvarları indiriyor.
Sonuç da alınıyor; başta Suriye ve Irak olmak üzere ikili dış ticaret katlanıyor! İkinci adım ise okul öncesinden başlayarak, lise dönemini de içine alan eğitim seferberliği başlatılarak atılıyor. Urfa Valisi Nuri Okutan’ın eğitim seferberliğinin katkısını kayda geçmek gerekir. Lise düzeyinde oranının artması için “Kız liseleri açılmalı” görüşünden hareket ediyor. Amaç belli: Çocuklarının taş atmasını önleyebilecek bilinç düzeyinde anneler yetiştirmek! BDP’lilerle konuşuyorum; “Çocuklarını sokağa, dağa anneler göndermiyor; devletin haksızlığı ve zalimliği gönderiyor” diyorlar. Sokak gösterileri sırasında öldürülen çocukların yasını, dağa çıkan bir başka çocuk tutuyor! Bütün bu şiddet sarmalı Batı’dan gidenlerde “teröre kilitlenen bir yaşam” algısı yaratsa da; bölgede 30 yıldır olduğu gibi bugün de hayat akıyor; istenilen düzeyde olmasa da yatırımlar oluyor, tarih ve kültür varlıklarına yönelik farkındalık artıyor, eğitimin yaygınlaşması için kamu yöneticileri seferber oluyor.
Limak, Koç, Anadolu
TÜSİAD yönetimi Güneydoğu’da yatırım kararı almadıkları için eleştirilirken, bölgeye yatırım yapanların başında yine aynı derneğin üyeleri geliyor. Bizim Şanlıurfa’da olduğumuz gün Priştina Havaalanı ihalesini alan Limak’ın patronu Nihat Özdemir’in bölgedeki 6 çimento fabrikası ve enerji ile birlikte yatırımlarının toplamı 3 milyar doları buluyor. Kentin yerel yöneticileri, işadamları ve üniversite çevresi ile aynı masa etrafında buluştuğumuzda Okutan’ı dinliyoruz. Okutan “Açılımın ruhu Şanlıurfa’dadır” iddiasını, “Maddi ve manevi değerlere sahip çıkıp, evrensel söylemle, genel ihtiyaçları omuzlamamız gerekiyor” sözleriyle sürdürüyor. Okutan, Şanlıurfa’nın dünyada kültür ve medeniyet merkezi sayılan ve arkeoloji literatüründe “bereket hilali” olarak tanımlanan bölgenin merkezinde olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’de sulanabilir arazinin yüzde 11’ini, 9 il kapsayan GAP’ta ise yüzde 48’lik payla en yüksek sulama alanına sahip olan Şanlıurfa; arpa, fıstık ve mercimek üretiminde birinci sırada yer alıyor; ikinci hamle kabuklu meyve tarımının gelişmesiyle atılıyor.
30 bin dönüm arazide ziraat yapan Koç Topluluğu şirketlerinden Tat önlemini almış, hedeflerini katlıyor. Anadolu grubu; şeftali, vişne suyu üretimi için tarımsal üretim yatırımı yapıyor. Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cav Cav da Şanlıurfa’da bir silo ve buğday fabrikası kuruyor.
Okutan, 4 bin 300 yatak kapasitesi bulunan, Şanlıurfa’ya bir kongre merkezi yatırımının planlandığını anlatırken, özel sektör turizm yatırımları birbirini izliyor. 11 bin 500 yıllık tarihin üzerindeki toprağı üzerinden atan Göbeklitepe ile 4 önemli Amazon kraliçesinin ve Açil’in hayat hikâyesini anlatan mozaikler yapılan kazılarla ortaya çıkıyor. Amerikalılar, Fransızlar gelip geziyorlar... İnanç dünyasında işaret arayanlara söyleyeyim, hepsi Şanlıurfa’da...
Limak yeni fabrika yeri arıyor
2009 yılında 75 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Limak Çimento’nun Güneydoğu’daki fabrikalarının tümü Irak için üretim yapıyor. Bugünlerde de Kuzey Irak’ta çimento yatırımı için fabrika yeri bakıyorlar. Limak Çimento Grubu Başkanı Gültekin Aksuyürek “Bürokrasiyi azaltın, işimizi yapalım” diye sesleniyor.
Önce kadınların eğitimi
Harran Üniversitesi’nin “Teknopark” projesini ayrıca anmak gerekecek; tohumculuk ve damlama sulama gibi modern tarımsal metotlar GAP’ın konusu olmaya başlıyor... İl ve ilçelerde vatandaşlarla yüz yüze yapılan anket çalışmalarında, işsizlikten sonra yüzde 20 ile çözülmesi gereken önemli sorun, eğitim çıkıyor. Bu sonuçtan daha da ilginç olanı, kadınlar eğitim sorununu işsizliğin önüne geçiriyor.
Kosifler’in Anadolu’da sessizce başlattığı “oteller atağının” Şanlıurfa Hilton ayağı bitmek üzere. Mardin’de de Hilton’u açmaya hazırlanan Kosifler, geçtiğimiz aylarda Kütahya Hilton’u açmıştı.
25 kişiden oluşan “Şanlıurfa Yerel Rekabeti Güçlendirme Platformu”nu kurduklarını anlatan Okutan, Başbakan Tayyip Erdoğan’a da sundukları raporda “Jeo-stratejik açıdan çok özel bir konuma sahibiz” cümlesi; “eksen kayması” tartışmasının nasıl da boş ve de nasıl da doldurulması gereken bir fikir olduğunu gösteriyor. Okutan’ın hazırladığı raporun ilk sayfasına yerleşen Türkiye haritasının üzerindeki oklara bakarsak; en uzak kent 1493 km uzaklıktaki Edirne’ye karşılık Tahran 1215 km, Bağdat 821 km, Amman 910 km, Şam 655 km, Rakka ise yalnızca 155 km mesafede bulunuyor. Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı kapsayan Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın Suriye ve Irak için hazırladığı “Ülke Raporları” bölgenin odaklandığı yeni gelişen iş pazarlarını gösteriyor.