Dünyanın üçüncü büyük doğalgaz rezervine sahip olan Katar ile 2010 yılından sonra geliştirilmek üzere enerji projelerini takip ettiklerini söyleyen Gül'e, Doha'daki temaslarında Enerji Bakanı Hilmi Güler, Bayındırlık Bakanı Nafiz Özak ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan eşlik ediyor. Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Khalifa'nın davetlisi olarak, Katar'a giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, enerji ve savunma sanayi yatırımlarında işbirliği ile ilgili konulara ağırlık veriyor. Yanı sıra başta inşaat malzemeleri ihracatı olmak üzere Türkiye'nin bu ülkeye ihracatının önünü açacak olan Serbest Ticaret Anlaşması imzalıyor. TOBB'un organizasyonu ile Katar'ın başkenti Doha'ya gelen 200 kadar işadamı Katar'daki iş olanaklarını geliştirmeye çalışıyorlar. Ancak Katar'daki işlere odaklanma olanağı ne kadar oldu derseniz orada bazı soru işaretleri ortaya çıkıyor.Türkiye'den katılanların ilgisinin bakanlara ve Gül'e yoğunlaştığını söyleyenler de az değil.Tabii bunların konuları Katar'daki yatırımlardan çok, Türkiye'deki sorunlarının aşılmasına ilişkin taleplerden oluşuyor.TOBB'un, Katar Emiri'nin verdiği yemeğe katılımı, gelen talep üzerine belirli sayıda işadamı ile sınırlaması bu rahatsızlığı daha da hissedilir kıldı. Emir kalabalık istemedi Katar ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 450 milyon dolar ile 700 milyon dolar arasında ifade ediliyor. Önümüzdeki 10 yılda, her yıl 50 milyar dolarlık yatırım yapması beklenen Katar'da en büyük potansiyeli enerji ve inşaat sektörü taşıyor.Bu nedenle Cumhurbaşkanı Gül'ün de gündemi bu iki konuya odaklandı.Gül, geniş bir işadamı grubu ile Katar'a gitmekle, iş dünyasına "yurtdışında yapacağınız işlerde yanınızdayım" mesajı vermekle kalmadı, bunu bizzat gösterdi de.Katar Emiri Khalifa'ya, toplam 5 milyar dolar yatırımla yapılacak Doha Uluslararası Havalimanı projesinin yaklaşık 3.5 milyar dolarlık bölümünü gerçekleştiren TAV Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın'ı tanıttı. TAV ile övündü Akın, yurt dışında aldıkları ihalelerde Gül'ün katkılarının altını çiziyor.Gül, Katar'da TAV'ın yanı sıra iki büyük projeyi daha Emir'e sundu.Bunlar Doha Uluslararası Havalimanı gibi ihalesi kesinleşmiş ve yapımına başlanmış işler değildi. Uluslararası rakiplerin elinden alınacaktı. İki büyük projeyi sundu Tekfen ve STFA Katar'da TAV'dan sonra en büyük ihaleleri almaya adaydı. Dün akşam Tekfen Flarmoni Orkestrası, heyete bir konser verdi. Tekfen, Katar'da inşa edilen 1 milyar dolarlık Lusoil projesine talip ikinci firma. Bir diğer büyük proje ise STFA'ya ait. STFA Katar'a bundan 5-6 yıl önce gelmiş, 250 milyon dolarlık alt yapı ihalesi almıştı. Kendilerini "limanlar müteahhidi" olarak konumlandıran Doha'nın çakıl limanına talip olan STFA, bunun için açılan 1.3 milyar dolarlık ihalenin peşinde. STFA bu proje için pek de yapmadığı bir şeyi yaptı, devlet gezisine katıldı.Ancak rötarlı olarak. Çünkü benim de aralarında olduğum bir grup sis nedeniyle kapanan Ankara havalimanına inemedi ve Gül'ün Katar'ın uçağını kaçırdı. Büyükelçi Prof. Ahmet Davutoğlu ile birlikte içlerinde Ahmet Çalık'ın da olduğu iş adamları THY'den 38 bin euro'ya özel bir uçak tutarak varabildi. STFA ve Tekfen'i de önerdi Türkiye'de Katar'a varma kiçin verilen bu mücadelenin içinde STFA Yönetim Kurulu Üyeleri Alp Taşkent ve Ali Şentürk de vardı. Ve onlar Katar'a gelmek zorundaydılar.Taşkent, Libya, Suudi Arabistan da dahil Körfez ve Arap yarımadasında STFA'nın toplam 2 milyar dolarlık taahhüt işi olduğunu belirtiyor. Bu arada grup en son borç ödemesini de 30 Aralık 2007'da tamamlamıştı.STFA'nın yeniden dirilişi gibi, Türk müteahhit firmaları Körfez'de, kendilerini ekonomik kriz dalgasından koruyan dalgalı sularda güvenli bir liman bulmuş gibiler. syilmaz@milliyet.com.tr Güvenli liman gibi