Oysa ben ne yapıyorum? SDÇİye kaynak yaratan Say Metalin, Er Ege Demir olarak faaliyete devam ettiği ve buradan sağlanan kaynağın SDÇİye aktarıldığı iddiası üzerinde duruyorum.Say Demirin mazisini araştırıyorum. Say Metal, Vakıfbankın kredi borçlarından dolayı icraya çıkartıp alıcısı çıkmadığı için de kendisinin talip olduğu Ege Metalin işletmecisi. Banka, demir - çelik tesisini işletemeyeceğine karar vermiş ve mülkiyeti kendisine ait olan Ege Metali, eski sahiplerinin kurduğu Say Metal firmasına kiralamış. Eski sahipler Mustafa Ergün ve ortakları birbirine girmişler, ortaklık bitmiş. Tam da bu esnada Say Metalin tabelası ve kayıtlı belgeleri Er Ege Metal olarak değişmiş.Er Ege Metalin Erol Evcil ve arkadaşlarının olduğu demir - çelik camiasının paylaştığı bir bilgi. Emniyet birimlerinin SDÇİ ile Er Ege Metal arasındaki ilişkiyi soruşturduğu sırada, TMSF Yönetim Kurulu üyeliğinden Hasan İncekara istifa ediyor. Bu olayın Evcil soruşturmasıyla ilişkilendirilmesine İncekara itiraz ediyor, "Sağlık nedenlerimden dolayı ayrıldım" diyor.Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener ise İncekaranın "istifasını istediğini" ancak nedenin SDÇİ olmadığını söylüyor.Açıklamaları pazar günü bu sütunlarda yayımlanan İncekara, SDÇİye ekonomiye kazandırmakla övünüyor. Hangi kaynakla sorusunu ise yersiz buluyor. O zaman geri dönelim, örneklere bakalım. Hükümet düşüren bir olayı hatırlatacağım size. Korkmaz Yiğit Türkbank ihalesine 600 milyon dolarla en yüksek teklifi vermişti. Ancak Yiğitin Çakıcıyla ilişkisi belirlenince, "ihaleye fesat karıştırma" gerekçesiyle ihale iptal oldu.İncekaranın aklından gidersek, kimse memlekete banka kazandırılıyor demedi!Türkbank skandalında bir hatırlatma daha yapayım: İhale sürecinde Eyüp Aşık ve Çakıcının "meşhur kasedi" olayın perde arkasını ortaya çıkardı. Evcilden örneklere devam edeyim. Evcil, Türkiye İş Bankasından, firması Eze Zeytine aldığı 100 milyon dolar civarındaki kredi borcunu ödemedi. Banka Eze Zeytine el koydu. Evcil, kendi firmasını İş Bankasının üzerine atarken, Vakıfbankın Ege Metalini takır takır çalıştırabilir mi?İncekaranın BDDKdan, dönemin başkanı Engin Akçakocayla anlaşmazlıktan dolayı ayrıldığını yazmıştım. İncekara, pazar günü yaptığı açıklamada anlaşmazlık olayını "Türk bayrağına sahip çıkma" olarak aktarıyordu. TMSFnin yönetimini yediemine devrettiği, Sivas Demir - Çelik İşletmelerini (SDÇİ), Alaattin Çakıcı ile ilişkisi belirlenen ve Malki cinayetinden 34 ay cezaevinde yatan, BDDKya olan borçları nedeniyle takipte olan Erol Evcilin ayağa kaldırdığını öğrendik ve her şey bitti. Benden istenen olayı aynen böyle görüp sevinmem. İncekaranın iddiasına göre, Güney Korede 2002deki Dünya Kupası maçlarından önce BDDKnın bir toplantısı için oradaymış. Seulde 31 ülkenin bayrağı dalgalanırken, aralarında Türk bayrağının olmamasını eleştirmiş. Bunun üzerine Türk Büyükelçiliği, İncekarayı BDDKya şikâyet etmiş. BDDK da İncekaranın görevden ayrılmasını istemiş!Dönemin Seul Büyükelçisi Tomur Bayer ise olayı şöyle anlatıyor: "Büyükelçilik Başkatibi Serhan Yiğiti arayan biri küfürlü, hakaretamiz sözlerle sarf etmiş. Bunun üzerine Yiğit, kuruma saldırıyı kınayan bir mektup yazdı. Orada muhatap bir şahıs değildi, çünkü o şahıs, açıklamayı grup adına yapmış." Bayer, Türk bayraklarıyla ilgili olarak "Seul yerel yönetimi 31 ülke bayraklarını astırmıştı. Türk bayrağının ölçüleri yanlıştı. Toplatıp, yenilerini yaptırdık ve karşılaşma öncesi astırdık" diyor.Sonuca gelelim: İncekara, SDÇİnin ekonomiye kazandırıldığını iddia ediyor, Evcili görmüyor. BDDKdan ayrılmayı "bayrağa sahip çıkma" diye anlatıyor. syilmaz@milliyet.com.tr Seul kahramanı!