Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

DUBAİ
Aralık ayının ilk günlerinde gündemimizde iki konu vardı: Dubai ekonomik krizi ile İsviçre’deki minare yasağı. Ve biz bu her iki konu için de kritik önemi bulunan Cenevre’deydik.
Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Dünya Ticaret Örgütü Bakanlar Konseyi toplantısı için gittiğimiz Cenevre’de, finans çevreleri Dubai krizine dikkat çekiyordu. Çağlayan Ankara’ya döner dönmez dış ticaret ve taahhüt sektörünü bir araya topladı ve Dubai krizinin Türkiye’ye muhtemel etkilerini görüştü.
Sonuç ürkütücü değildi. Yeni bir yol planı yapmak gerekiyordu. Asıl önemli olan bu krizden sonra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile kurulacak ilişkiler olduğuna karar verildi ve önceki gece Çağlayan, Dubai Emiri Muhammed Şeyh el Maktum’a Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Sizin yanınızdayız” mektubunu götürdü.
Maktum, Başbakanlık’a ait Ata uçağıyla gelen Çağlayan’ı gece saat 23.30 sularında “Siz aileden birisiniz” diyerek, evinde ağırladı. Son iki yıldır, ilk kez Dubai’de bir bakan ağırlayan El Maktum, “İyi günde, kötü günde yanınızdayız” diyen Çağlayan’a “Sıçramayı birlikte yapacağız” vaadinde bulundu.
Maktum, “BAE’nin 7 emirliği bir emirliktir ve bir ülkedir” sözlerinin de altını çizerek petrol zengini Abu Dabi’nin gücünün arkalarında olduğunu hatırlamamızı istedi.
Dubai’de Güney Kore ve Güney Afrikalılar ile birlikte yerel firmaların ağırlıkta olduğu 300 milyar dolarlık taahhüt işinden yüzde 2 civarında pay alan Türk müteahhit sektörünü hatırlatan Çağlayan, Maktum’a “Dubai’den hiçbir firmamız çıkmayacak” diyor, Maktum’dan da şu sözleri duyuyordu:

Firmalar terk etmeyecek
“Gelecekte çok daha büyük işler yapacağız. Sizinle stratejik işbirliği kurmak istiyoruz. Kriz ortamlarında fırsatlar vardır, Türk firmaları bundan en iyi şekilde yararlanacak. Dubai’ye haftada iki sefer yapan THY uçuşlarının sayısının artırılması iyi olur. Turizm konusunda da birlikte yapacak çok işimiz var. İşadamlarınıza şu mesajı verebilirsiniz: “Her türlü altyapı çalışmalarımızı yaptık, sıçramayı birlikte yapacağız. Türk firmalarına fazlasıyla güveniyorum.”

Kriz dış ticareti vurdu
Ekonomik krizde Dubai ile ticaret önemli ölçüde etkilendi. 2009 yılının ilk 10 ayında 2.3 milyar dolar ihracat, 589 milyon dolar da ithalat olmak üzere toplam dış ticaret hacmi 2.9 milyar dolara düştü. Oysa 2008 yılında Türkiye, BAE ile yaptığı dış ticarette 7.3 milyar dolar dış ticaret fazlası vermişti.
Türkiye’nin BAE’ye yaptığı ihracatın yüzde 65’ini kapsayan demir çelik ürünleri dış satışı 2008 yılının ilk 10 ayında 5.1 milyar dolar olurken, 2009’da 775 milyon dolara düştü.
Küresel krizin etkisiyle Abu Dabi biraz daha erken frene basarken, Dubai’de gayrimenkul yatırımları hız kesmiyordu. Türkiye 2008 yılında BAE’ye 7.975 milyar dolar ihracat, 691 milyon dolarlık da ithalat gerçekleştirmişti.
BAE, dünyada 230 milyar dolar ihracatla 21’inci, 176 milyar dolar ithalatla da 25’inci ekonomi konumundaydı. Türk müteahhitlerinin Dubai’de devam eden işlerinin toplamı 3.4 milyar dolar. Bunun 1.7 milyar dolarlık kısmı tamamlandı, 80 milyon dolar alacakları kaldı ki, bu tutar Türk müteahhitlik sektörünün yurtdışında yüklendiği riskler içinde önemsenmeyecek bir tutar.
Dubai’nin 80 milyar dolarlık dış borcunun, 59 milyar doları Dubai World firmasına ait. Borçlarının 29 milyar dolarlık bölümünü yeniden yapılandırarak 30 Mayıs’a ertelemişti.
Ancak Türkiye BAE’ye bir bütün olarak bakmayı tercih ediyor. Türkiye’nin 335 milyar dolarlık dış ticaret hacmine karşılık BAE’nin 400 milyar doları aşan dış ticaret hacmi, Suudi Arabistan ve İran’dan sonra OPEC’in üçüncü büyük petrol üreticisi konumundaki BAE cazibesini koruyor.
Çağlayan dün de Abu Dabi’ye geçti ve buradaki temasları sırasında BAE’nin ilk kadın bakanı ve bugün de kabinedeki iki kadın bakandan biri ve mevkidaşı olan Şeyha Lubna Bint el Kasımi ile görüştü.
BAE’de bugüne kadar Türk firmaları 6.2 milyar dolar taahhüt hizmeti üstlendi ve bunun 4.2 milyar doları devam eden projelerden oluşuyor. 35 Türk müteahhitlik şirketinin BAE’de üstlendiği işlerin 3.4 milyar doları Dubai’de olmakla birlikte, bunun 2.8 milyar dolarlık bölümünün işvereni kamu sektörü olarak görülüyor.

Haberin Devamı

Erdoğan’ın ‘yanınızdayız’ mektubunu götürdü