Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İç ve dış rekabetin arttığı, karlılığın düştüğü ortamda yatırım nasıl yapılacak?Bu sorunun yanıtı Sendika Başkanı Halit Narinden;"Dahilde işleme rejimi kapsamında ithalata denetim getirilmeli. Son 4 aydır Türkiye hayali ihracat ile çalkalanıyor. Yüzde 18 KDV iadesi sürüyor. KDVnin yüzde 8e düşürülmesi kararı alınmasına rağmen, Ankara bu kararı çıkarmıyor. İthalattan vergi alın. TL değerli olursa yatırım yapılır. Üretimin gücünü bir avuç insana yedirmeyin."Narin, "IMF kararları" savunmasını da gerçekci bulmuyor."IMF lafı masal. İlaç sektöründe KDV düştü. Çünkü bu sektörde 8 - 10 tane güçlü yabancı firma var, kaçak yok. Bazı güçler tekstilde KDVnin düşmesini engelliyor" diyor. Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikasının Marmariste düzenlediği "Ticarette Çin tehdidi" konulu üç günlük seminer, tekstil ve konfeksiyonun patronları ortak bir noktada buluşturdu; Çinden korkmayalım, yatırım yapalım! Narin, ABD ve AB ülkelerinin Çinden yapılan ithalatı düşürdüğüne de dikkat çekiyor. Türkiyede ise perakende sektörüne yayılan Çin mallarının ithalatı son bir yılda katlanarak 2.5 milyar dolara yükseliyor.Marmariste konuşmacılardan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, "Pamuktan ucuz kumaş satılıyor" diyerek üretim gücünün aşınmasına dikkat çekiyor. Sektörde toplam 2 milyon 200 bin çalışanın, 500 bini sigortalı. Sendikalı işçi sayşısı ise 100 bini geçemiyor.1980 sonrası değişmeyen tek yasanın, işçilerin örgütlenme hakkı olduğunu vurguluyor.Çin ile rekabet işçi ücretlerine kilitlenmiş gözüküyor. Yoksulluğun ve işsizliğin arttığı ekonomik koşulların ortaya çıkardığı AKP iktidarının gözden kaçırmayacağı unsur bu olsa gerek.TOBB Tekstil Grubu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, daha çarpıcı bir örnek veriyor. Gaziantepte 1980 öncesi 90 olan sendikalı işyeri sayısı bugün 9a kadar gerilemiş durumda.Konukoğlu, sendikacılara, 4 maaş ikramiyenin kalkması gerektiğini anlatmaya çalışıyor. Nedeni de açık, 80 - 100 milyon liraya çalışan tekstil işçisi; yani işsizlik!Konukoğlu, "Çinden korkmuyorum. Çine gömlek giymesini öğretelim. Hiç bir fabrikamızda ar - ge yok. Biz de son üç yılda yaptık. Terbiyenin "T" sini bilmiyoruz, işin bitiş aşamasına gelindiğinde çalmaya başlıyoruz" diyerek iğneyi sektöre batırıyor. Çinden korkmuyorum İstanbul Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ise konuşmasında "Tekstil gelişmekte olan ülkelerin işidir, ülkeler gelişince, tekstilin yerini yüksek teknoloji alacak" tezine karşı sektörde birlik konusunu vurguluyor.İngiltere ve Fransanın sömürgelerinden pamuk elde ederek, modada hakim olduğunu vurgulayan Konukoğlunun, "Pamuk bizim. Bu yüzden bizi kimse gözden çıkaramaz. Bizde tekstil bitmez. Belki atlet yapmayı bırakırız" sözleri, Okakçıoğlunun kaygılarına cevap oluyor.Narinin otellerinin ev sahipliğinde geleneksel olarak her yıl yapılan bu seminerler, bugüne kadar bakanların gövde gösterisine de tanık olurdu. Bu yıl farklı. Bakanlar Kıbrıs gündemi nedeniyle Ankaraya kilitlenince, ilk kez sendika sivil bir konferans düzenledi. Tek istisna "yoldan geçen" Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezenin uğramasıydı. Engezen, konuşmasında dikkatimi çeken artık AKP klasiği haline gelen özeleştiri ve korkular...Size Ergezenden iki üç cümle aktaracağım, biraz Başbakan Erdoğanı, biraz Enerji Bakanı Hilmi Güleri hatırlatacak."Bir şirket zengin olsun diye siyasi kararlar alındı, korkuyorum. İnsan sağından, solundan kuşatılıyor. Bir delik açmaya çalışıyorlar. Dünya malı ihtirası kanun tanımıyor. Ne camilerde, ne mekteplerde iyi eğitim alabildik. Kollektif akıla ihtiyacımız var."Hayali ihracat, kayıt dışılık, işçilerin sırtına yüklenen rekabet gücü, yolsuzluk kamçıları, çok vahim tartışma konuları. İyileşmenin neresindeyiz, görmek istiyorum. syilmaz@milliyet.com.tr Gözden çıkartamazlar