En başta şunu belirtmeliyim ki; ekonomik krizin bir sonucu olarak artan kamu yatırımları gereksinimini hükümetin gözüne sokmaya çalışan Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB), ekonomi yönetiminin eline verdiği liste azalmıyor, artıyor!
Pazartesi akşamı Ankara’da yapılan “Gündem 2009“ konulu akşam yemeğinde ayrıntıları dinledik.
TMB konuk konuşmacı olarak, eli kulağında olan “kabine revizyonunu“ beklemeden, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Nazım Ekren’i davet etmişti.
TMB Başkanı Erdal Eren, Ekren’e, ilgili bakanlar ve bürokratlarla yaptıkları 2008 mesaisinin ve içeriğinin bir dökümünü veriyordu.
Bir tür “ne istedik“, “ne aldık“ toplantısı...
Ekren’in verdiği rakamlar arasında şu karşılaştırmayı yapmak istiyorum:
Hükümet 2009 yılı için, “sosyal koruma yardımları“ başlığı altında 82 milyar TL, ekonomik krizle daha da önemli hale gelen GAP, KOP ve DAP gibi bölgesel yatırım projelerine ise 2013 yılına kadar 12-13 milyar TL kaynak ayırıyor.
AKP, 2009 yılında yatırım yerine, yardıma odaklanıyor.
İnsanın aklına “IMF heyeti bu tabloya mı kredi verecek?” sorusu gelmiyor değil.
Paketler eriyor, işsizlik artıyor
Ekren’e 5’inci paketi takip edecek önlemleri soruyorum, özetle, “Birinci paket eridi, yenileri açıldı” yanıtını veriyor.
2008 yılının ikinci yarısından başlamak üzere sırasıyla; 11.4-15.8- 5.8-2.7-1 milyar TL’lik paket açıldı.
Aynı sürede Türkiye, rekor düzeyde işsizlik ve sanayi üretiminde gerileme oranlarıyla tanıştı. Ekonomik krizle birlikte 5 tane ek paket, 53 tane de tedbir açıkladıklarını söyleyen Ekren, “Son aylarda olumluya gidiş olduğu“ izlenimini paylaşıyor.
İnşaat sektörü TÜİK verilerine göre 2008 yılında yüzde 7.6 oranında küçüldü.
Son 6 yılda yıllık iş hacmini 15 kat artırarak 23.6 milyar dolara yükselten sektöre en büyük destek, Karayolları ve DSİ’den geldi; ödenekler 2.5 kata varan oranda arttı.
TMB yatırımlarda kamu ve özel sektör işbirliğinin artmasını istiyor. Ekren’in buna itirazı yok ancak yaptığı uyarı da önemli: Sabit sermaye stoklarındaki azalmanın tümünü kamunun doldurmasını beklememek lazım.
Ekren “2009 yılı için kamu yatırımı olarak sosyal sorumluluk, altyapı, yol vs. neyi taahhüt etmişsek onu yapacağız“ diye de ekliyor.
Kamu bankaları devrede
TMB Başkanı Eren yaptığı konuşmada “Kamu bankaları, Türk müteahhitlerinin etkin olduğu dış ülkelerde şube açsın, teminat mektubu versinler“ görüşlerini dile getirirken, bulunduğum masada Ziraat ve Halk bankalarının müdürleri oturuyordu.
Ziraat’ın 15 ülkede, 58 şubesi bulunuyormuş.. Halkbank ise müteahhitlere yurtdışı teminat mektubu vermeye başlamış. İlk kez Cezayir’e teminat mektubu veren Halkbank, Türk müteahhitlerinin en çok iş yaptığı ülkelerin başında gelen Libya’nın yanı sıra, Türk Dışişleri’nin Orta Afrika açılımının bir parçası olan Sudan’la da ilgileniyor.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar’ın da toplantıya katılması, teminat mektupları konusunda umutları artırdı.
Toplantının Ankara “ikliminde” geçmesinden cesaret alarak şu yorumu yapabilirim:
Krize rağmen iş dünyası daha fazla siyaset konuşuyor; kısık sesle!
Eğer bu konuda da özet bilgi isterseniz; siyasettin yönünü tarif edeceği için asıl odaklanılan konu AKP’deki kabine revizyonu.