MÖ 400'lü yıllarda yapılan Mausoleion anıt mezarının taşlarının öyküsü...Taşların önemli bir kısmı Bodrum Kalesi'nin ve evlerin yapımında kullanılmış, geriye kalan rölyefli güzel parçalar ise 19. yüzyılda yaptıkları kazı sırasında İngilizler tarafından British Museum'a götürülüyor.Bodrum sevdalısı yazar Cevat Şakir, nam - ı diğer Halikarnas Balıkçısı, bu parçaların kendi doğal atmosferleri yerine Londra'nın sisli, soğuk havasında olmasından büyük üzüntü duyduğundan, bir gün İngiltere Kraliçesi'sine mektup yazıyor. Mektubunda, Londra'daki parçaların Bodrum mavisiyle bütünleştiğini, Londra'da kalmamaları gerektiğini belirtiyor. Kraliçe mektubu müze müdürüne gönderiyor. Birkaç ay sonra müdürden gelen yanıt:"Önerinizi çok ciddiye aldık. Gerçekten de maviyle bütünleştiklerinde değerlendikleri doğru. Bu yüzden müzede sergilendikleri salonu Bodrum mavisine boyadık. İlginize teşekkür ederiz."İngilizler, izleri 5 bin yıla giden Bodrum talanında yalnız değiller... Ne var ki bu yarımada herkesin gözü önünde de birileri el atmayı akıl etti. Tiyatrocu Ali Poyrazoğlu anlattı, daha sonra eve gelince Ericsson ve Turkcell'in ortaklaşa bastırdığı "Halikarnassos'ta Bir Zaman" kitabında da okudum, hikaye çok çarpıcı... 2 bin 900 kişi alıyor Geçtiğimiz hafta sonu Bodrum, antik tiyatronun açılışını yaşadı!Ali Poyrazoğlu 2000 yıl sonra uyanan tiyatroda sahne aldı. Aslında evi tiyatroya bitişik olduğundan sık sık iner bu sütunların arasına çok iyi bildiği Yunanca oyunlardan birkaç bölüm çalışırmış, eskilerde de...Bu kez çok farklı bir sahnede. İzleyenleri var, merdivenleri 10 bin kişiyi ağırlayacak gücünü kaybetmiş ama, 2 bin 900 kişiyi de tarihin içine çekebilmiş. Işığa, sese pek ihtiyacı yoktu Poyrazoğlu'nun; kuvvetli bir rol arkadaşı vardı. Sahneye çağırdı: Ay!Ay gerçekten de sahnenin ortasına indi inecek gibiydi; dolunay zamanıydı, Poyrazoğlu'nun gökyüzüne doğru uzanan eline selam veriyormuydu ne?Poyrazoğlu açılışı yapılan antik eserin bir tiyatro olduğunu beynimize öyle bir çaktı ki, bundan sonra burada kim sahne alırsa alsın; burasının tiyatro olduğunu hatırlamak zorunda kalacak.Turkcell ve Ericsson, antik tiyatroda her yıl 10 gösteri gerçekleştirecekler. İlki açılış gecesi, "Anadolu Ateşi" topluluğunun gösterisi ile başladı. Cuma günü Sezen Aksu konseri ile devam edecekler.Kültür Bakanlığı'na teslim edilen antik tiyatronun Bodrum hayatına katacaklarını merak etmiyor değilim. Bir yanda AKP iktidarı, öbür yanda "Kaldır kolları havaya" kültürünün en yakası açılmadık eğlenceleri... 1998'de Turkcell ve Ericsson Türkiye, Bodrum'un üzerinde otlar biten unutulmuş tarihini, hiç de azımsanmayacak çaba ve maddi imkanla gün yüzüne çıkarmaya başladı."Bodrum Antik Sur Restorasyonu Projesi" kapsamında, Myndos Kapı, Osmanlı Tersanesi ve Tersane Kapısı'ndan sonra "Bodrum Antik Tiyatro" da yapılan kazılar ve restorasyon çalışmalarının bitirilmesiyle Kültür Bakanlığı'na teslim edildi. Karamehmet izleyici Karamehmet gösteri boyunca, davetin başından sonuna kadar hiç yerinden kalkmadı. Evren geldi, gitti, Mumcu konuşma yaptı, geldi - gitti; Anadolu Ateşi tüm tiyatroyu ayağa kaldırdı; Karamehmet yalnızca çoşkulu bir izleyici olmayı seçti.Bankasına el konulan işadamları arasına giren Karamehmet'in yanına gittim, "Siyasetçilere kırgın mısınız, neden Bakan'ı karşımadınız" diye sordum, sustu. Öyle bir sustu ki, nefes almamacasına.Mumcu'ya da sordum, "Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı sizi karşılamadı, yadırganıdınız mı?" Mumcu ve eşi; alınganlık göstermediklerine beni ikna ettiler. syilmaz@milliyet.com.tr Açılışta Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu eşi ile gelmişti, eski cumhurbaşkanlarından Kenan Evren de protokoldeydi. Gerek Mumcu, gerekse de Evren'den önce en ön sırada eşi Şerife Hanım ile yerini alan isim ise Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet'ti.