Bir umut da besliyor tabii, belki bu yüksek düzeyde "Suudi çıkarması" derdine bir çare olur...Köymen'in Suudi Arabistan'la ticaretinin öyküsü 1990'a gidiyor, o gün bugündür süren resmi yazışmalar dosyaları doldurmuş. Sondan başlayayım; Köymen'in Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e 8 Mart 2006 tarihli dilekçesinden:"Suudi Arabistan'a yaptığım canlı hayvan ihracatı dolayısıyla bakiye kalan 450 bin dolar alacağımın dava konusu ile ihtilaflı durumuna binaen Riyad Emirliği'nde bu alacağımın karşılığı olan çeklerim tehdit ve darp suretiyle elimden alındı.Söz konusu durumu bütün evrakları ve ispatlarıyla bizzat Kral Abdullah'a iletilmek üzere Türkiye Riyad Büyükelçiliği'ne 17.10.2005 tarihinde müracatım oldu. Ancak şimdiye kadar müspet ya da menfi herhangi bir gelişme olmadı."Türk Büyükelçiliği bu mektuba "Bir avukatı görevlendirin" tavsiyesiyle yanıt veriyor. Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz'in 8-10 Ağustos tarihleri arasında 300 kişilik heyetle Ankara'ya yapacağı ziyareti okuyan işadamı Hakkı Köymen, bu ülkeyle yaptığı ticarette başına gelenleri anlatıyor, belgelerini gösteriyor. Ancak Köymen'in sorunu oldukça derinlere iniyor. "Suudilerle ticaret örneği" oluşturmasını istemem ama, bir olaydır ve kayda girmelidir. O nedenle Köymen'in Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'na verdiği 10 Mart 2006 tarihli mektuba da tanıklık etmek gerekecek:"... Çekler ödenmeyince Riyad mahkemelerinde dava açtım. Abdullah İbrahim Arfaj (Köymen'in iş yaptığı Al-Mahal Joint Co. şirketinin sahibi) aleyhine yakalama kararı çıktı. Bulunduğum otelden Riyad Büyükelçiliği'ne davet edildim. Bu davete icabet ettiğimde 'Sizin hakkınızda bir rapor tutup mecburi 6 ay misafir etmeliyim. Bu firmayla hiçbir ilişkiniz olmadığını, hiçbir alacağınız olmadığını beyan eden evrak imzalayın, çekleri iade edin, otel masraflarınızı da biz ödeyelim, siz ülkenize dönün' şeklinde tehdit edildim. 6 ay mecburi misafirlikten kasıt cezaeviydi. Tehdit üzerine bahsettikleri evrakları imzalayarak ülkeme döndüm....Arfaj, Riyad Emiri'nin müsteşarı olan Halit Arfaj'ın kardeşidir. Halit Arfaj'ın siyasi gücünü kullanarak tehdit edildim ve alacağımı alamadım. Elimden tehdit ile ibraname alındı."Bu iddialara ve Arfaj'ın şirketiyle yapılan ticareti ortaya koyan belgelere rağmen, Suudi makamları Türk Dışişleri'ne "Bu müessesenin (Köymen'in şirketi için) inşaat şirketi olması ve koyun ticareti yapmadıkları ifade edilmiştir" bilgisi geçiyor.Suudi Arabistan topraklarında Köymen'in "hak arama" mücadelesi böyle sürüyor işte... Kâh "tehdit", kâh "uzat babam uzat" yöntemiyle.Türkiye dış ticareti geliştirmeyi hedeflerken, büyükelçiliklerinde vatandaşlarının "hakkına-hukukuna-can güvenliğine" sahip çıkacak bir etki ve güç de ortaya koyabilmeli.Tek mağdur Köymen değil ki... syilmaz@milliyet.com.tr Tehdit ve imza