İstanbul’da bir skandal daha! Dün Milliyet’in manşetiydi; kömür ve yardım malzemelerinin gideceği adresleri belirleyen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) mütevelli heyetlerine, İstanbul’daki 39 ilçenin tümünde, hukuka aykırı olmasına rağmen birer AKP’li meclis üyesi atanıyor.
Türkiye’de 900’ün üzerinde il ve ilçede kurulan SYDV’lere, bağlı ilin valisi başkanlık eder...
İstanbul Valisi Muammer Güler’in bu partizanca atamalara sesi çıktı mı, bilgisi var mıydı bilmiyorum.
Ancak şu notu düşmek istiyorum ki, Güler’in “AKP’nin değirmenine“ su taşıdığı izlenimini ikinci kez ediniyorum.
Zihnimde Güler ile ilk soru işareti, Valiliğin başkanlığında oluşturulan “İstanbul Kalkınma Ajansı“ seçimleri sırasında oluşmuştu.
İş dünyası kuruluşları da dahil olmak üzere, 100 civarındaki sivil toplum temsilcisinin ortaya çıkardığı “delege profili“ Valilik tarafından belirlenmiş; sonuç da bu tercihe uygun olarak şekillenmişti.
TÜSİAD yerine MÜSİAD, TÜRKONFED yerine TUSKON İstanbul’un yönetimine girmişti.
TÜBİTAK ile çalışıyor
Vakıflar Meclisi seçimlerini eleştirdiğim (6 Ocak 2009) günkü yazım nedeniyle konuştuğumuz Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Genel Müdürü Aziz Yıldırım ile siyasallaşan yardımları konuşuyorduk.
Yıldırım, “Yardımların kimlere gittiği konusundaki spekülasyonları önlemek için Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun da (TÜBİTAK) içinde olduğu ‘Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı’ başlattık. 2008 yılında başlanılan ve üç yılda tamamlanması öngörülen proje tamamlandığında, sosyal yardımlar daha etkin olarak yapılandırılacak” diyor.
TÜBİTAK tarafından hazırlanan ön fizibilite raporuna göre üç yıllık bütçesi 15 milyon 855 bin TL olarak belirlenen çalışmanın ana hedefi, Türkiye’nin “yoksulluk haritası”nın çıkarılması. Böylelikle:
- Sosyal yardım veren kurumlar arasında etkin eşgüdüm sağlanarak, işlevsel anlamda tek çatı sağlanacak.
- Sosyal yardım yararlanıcılarına ait sağlıklı bir veri tabanı oluşturulacak.
- Sosyal yardım hizmetlerinin sunumunda hane yaklaşımına geçilerek, ulaşılamayan yoksul kesimlere ulaşılacak, ihtiyaç sahibi aileler yakından izlenecek ve ihtiyaçları zamanında karşılanacak.
- Oluşturulacak tek başvuru formu hizmetlerde standardizasyon sağlanacak.
- Sosyal yardım hizmetlerinin sunumunda bilgi teknolojileri kullanılarak zaman ve kaynak tasarrufu sağlanacak, yardıma ulaşım süreci kısalacak.
Muhtaçlık kriteri
SYDVGM’nin diğer bir çalışması olan “Sosyal Yardım Yararlanıcılarının Belirlenmesine Yönelik Puanlama Formülünün Geliştirilmesi Projesi“nden de söz eden Yıldırım, “Her bir sosyal yardım türünden yararlanma kriterleri (muhtaçlık kriteri) oluşturularak, hak sahiplerinin söz konusu kriterler çerçevesinde belirlenmesi hedefleniyor” diyor.
TÜBİTAK ile geliştirilen bu projeye de, 2009 yılı programında 345.000 TL’lik kaynak ayırıldı.
18 ayda uygulamaya geçmesi hedeflenen bu çalışmayla sosyal yardım yararlanıcılarının daha objektif kriterlere göre belirleneceğini söyleyen Yıldırım, haksızlıkların da önüne geçilebileceğini anlatıyor.
SYDVGM tarafından yürütülen ve kamu kaynaklarının daha etkin kullanımını amaçlayan çalışmalara başlamak için, AKP neden bu kadar geç kaldı acaba?
Anladığım şu: AKP martta yapılacak yerel seçimlere kadar oy avcılığı adına denenmiş, denenmemiş ne kadar “rezillik“ varsa hepsini yapacak, ondan sonra da kapısına gelene “Önce yoksulluk haritasını açalım“ diyecek.