Avrupa Komisyonunun desteklediği, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) - Girişimci Destekleme Merkezleri (GİDEM); Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve Adıyaman Sanayi Odası ile birlikte valilik ve belediyenin de desteğiyle, Adıyaman Tekstil Eğitim Merkezini (ATEM) geçtiğimiz gün açtı.Mart 2000 tarihli Lizbon toplantısında, AByi dünyanın en dinamik ve rekabetçi ekonomisi haline getirmek amacıyla, 10 yıllık bir stratejik plan benimseyen Avrupa Konseyi, Adıyamandaki açılışa, Şanlıurfada yine GAP - GİDEM Projesi çerçevesinde Kadın Girişimciliğini Destekleme Merkezini de ekledi.2001 tarihinde Hazine Müsteşarlığı, GAP İdaresi ve AB arasında imzalanan finansman anlaşmasıyla yürürlüğe giren GAP Bölgesel Kalkınma Programı, 2002 yılından itibaren 5 yıllık bir uygulama dönemini kapsıyor. "Kültürel Varlıklar", "Tarımsal Kalkınma" ve "Girişimcilik" programının toplam finansman tutarı 47 milyon euro ve tamamı hibe!Başbakanlık iznine bağlı, 500 milyon euroluk proje desteği ise beklemede. Bölgede görüştüğüm BM ve AB yetkililerinin ortak söylemi, "Avrupa Komisyonuna proje hazırlama bilgisinden yoksunuz."Bu konuda da GAP - GİDEMin desteği sürmesine rağmen...Adıyaman, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfada süren GAP - GİDEM Girişimci Destek Merkezleri Proje Koordinatörü Meral Sayın, 2 milyon euroluk dilimi hibe olmak üzere, toplam 7.5 milyon euroluk destek programı yürüttüklerini belirtiyor. Aslında 1997 - 2002 yılları arasında UNDP ile yürütülen GAP - GİDEM çalışması sonlanmıştı, yeni süreçte aynı başlık altında Avrupa Komisyonuyla yola devam kararı aldılar.Bugüne kadar işletmelere sağladıkları desteklerle çalışma bölgesine toplam 8 milyon euroluk katkı sağladıklarını belirten Sayın, AB denetleme ekibi tarafından da kendilerine not verildiğini belirtiyor.Varılan sonuç çarpıcı. Çünkü sağladıkları katkılar hep artı alırken, "Sürdürülebilirlik" kriterini geçemiyorlar.Neden böylesine etkili ve yararlı projeler sürdürülebilir olamıyor?Sorunun yanıtını çok net aldım. Yerel aktörler ile proje yürütücüleri arasında ortak bir dil gelişmesinin hem bürokraside hem de iş dünyasında yeni bir yaklaşıma ihtiyaç var. Bu yaklaşımın temelini, "Türkiye gerçekleri" oluşturuyor.Projeleri getirdik, alın kullanın diyerek kalıcılığı sağlamak zor. Sayın da durumun çok farkında ve bu nedenle 5 yıllık görev süresinin bitiminde GAP - GİDEMi bir vakıf çatısı altında sivil topluma teslim etmek istediklerini belirtiyor.Yerelde sahiplenme yaratılmadığında, birileri gelip onlara yol yöntem gösterecek; para kaynaklarını yaratacak, pazarlama kanallarını açacak; ancak çekip gittiklerinde onlar yine eski tas eski hamam yöntemlere geri dönecekler... Avrupanın siyasal malzeme aktörü Güneydoğu, 17 Aralık öncesi neyle ilgileniyor? Bu sorunun peşine takılıp Adıyaman ve Şanlıurfaya gittim. Yoldaşlarım Ankarada görevli Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve AB Komisyonu görevlileri. Adıyamanda 50 eğitmenin eğitildiği ve tekstil sektörüne 100 nitelikli elemanın yetiştirileceği ATEMin açılış töreninde bir de "iş toplantısı" yapıldı. Bu toplantının adı, Ulusal Rekabet Araştırma Kurumunun (URAK) yürüttüğü "Kümelenme Metodolojisi."GAP - GİDEM ile ortak olarak yürütülen URAK projesinin fikir babası Amerikalı Micheal Porter. Porter, Harvard Üniversitesinde öğretim görevlisi. 1998 yılında "Kümelenme Metodolojisini" ortaya attığında, Koç Topluluğu yöneticilerinden Ali Koç da öğrencisi.Koç, 1999 yılında Garanti Bankasıyla birlikte bu projeye öncülük ediyor ve başkanı oluyor. Son bir yıldır bu görevi KOSGEB Başkanı Erkan Gürkan yürütüyor. Projenin başında ise fiilen Koçun danışmanlarından Dr. Melih Bulu bulunuyor. Dr. Bulu Adıyamanda "üretim seferberliği" öneriyor. Bu önerisinde pek de haksız sayılmaz. GAP İdaresinin yaptığı araştırmalara göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiyenin ve Avrupanın 170 milyar dolar yıllık ithalat kapasitesine sahip Ortadoğu pazarına açılıyor.Adıyamanın, Türkiyenin "tekstil üssü" olabileceğini belirtiyor Dr. Bulu. syilmaz@milliyet.com.tr Ali Koç Harvarddan getirdi