Hatırı sayılır bir kitle sağlığı için en iyi besine, en temiz kozmetiğe, kimyasal içermeyen temizlik ürünlerine ulaşmaya çalışıyor. Ancak son dönemde yapılan bir çalışma, market reyonlarındaki yeri gün geçtikçe genişleyen doğa dostu ürünlerle ilgili pek çoğumuzu düşündürecek nitelikte.
Araştırmaya göre 'yeşil' olarak pazarlanan birçok temizlik ürünü, geleneksel temizlik ürünleriyle aynı miktarda tehlikeli kimyasal madde yayıyor. Temizlik ürünlerinin ne kadar güvenli olduğu konusunda tüketicilere daha iyi düzenlemeler ve daha fazla rehberlik sağlanması gerektiğini söyleyen uzmanların çalışması oldukça ilgi çekici.
Kraliyet Kimya Derneği'nin Environmental Science: Processes & Impact dergisinde yayımlanan araştırma, kokulu temizlik ürünlerinin insanların evlerindeki hava kalitesine potansiyel olarak zararlı olabileceğini ortaya koydu. Temizlik ürünleri, tehlikeli olan veya zararlı ikincil kirleticiler üretmek için kimyasal dönüşümlere uğrayabilen çok çeşitli uçucu organik bileşikler (VOC) yayar. Son yıllarda bunların sağlığımız ve çevremiz için daha iyi olduğu iddiasıyla 'yeşil' temizleyiciler giderek daha popüler hale geldi. Ancak York Üniversitesi'nin araştırması bunun böyle olmadığını savunuyor.
TEKRAR TEKRAR MARUZ KALMAK KANSER SEBEBİ
Çalışmanın bir parçası olarak, araştırmacılar tarafından 10 normal ve 13 yeşil temizleyicinin VOC bileşimi incelendi. Yeşil temizleyiciler genellikle normal temizleyicilerden daha fazla monoterpen yaydı, bu da formaldehit ve peroksiasil nitratlar gibi zararlı ikincil kirletici konsantrasyonlarında kullanımdan sonra artışlara neden oldu. Çalışma, bu ürünlerin koku içeriklerinin uçucu monoterpenlerin kaynağı olduğunu buldu. Bu tür kirleticilerin evdeki seviyeleri arttıkça hassas kişilerde solunum sorunları veya göz, burun, boğaz veya cilt tahrişi gelişebilir. Yüksek formaldehit konsantrasyonlarına tekrar tekrar maruz kalmak bazı durumlarda kansere bile yol açabilir.
Çevre ve Coğrafya Bölümü'nden Çevre Kimyası araştırmacısı Ellen Harding-Smith, "Araştırmamız, temiz yeşil ürünlerin normal ürünlere kıyasla iç mekan hava kalitesi için daha iyi olduğuna dair güçlü bir kanıt olmadığını ortaya koydu. Aslında çok az fark vardı. Birçok tüketici, evlerindeki hava kalitesini bozabilecek ve potansiyel olarak sağlıklarını riske atabilecek bu ürünlerin pazarlanmasıyla yanıltılıyor. Süpermarket raflarındaki birçok ürün için yeşil, temiz anlamına gelmiyor. Üreticilerin bu ürünlerde ne olduğunu çok daha net bir şekilde belirtmeleri ve zararlarını nasıl azaltacaklarını açıkça belirtmeleri gerekiyor. Örneğin, bu temizlik ürünlerini kullanırken sadece pencereleri açmak bile evdeki hava kalitesini çok daha iyi hale getiriyor" diyor.