Maribor maçını çeviren isimler, Szymanski ve Kent dün 11’de başladı. Teknik Direktör İsmail Kartal bu sayede forma adaletini de göstermiş oldu. İyi oynayanın oynamaya devam edeceği mesajını verdi.
Kadıköy çok coşkulu, kadro kaliteliydi. Bunların neticesinde goller erken geldi.
Henüz 3. dakikada Dzeko ve Tadic farkını gösterdi. Kendi kaptığı topta Tadic ile pas alışverişine giren tecrübeli yıldız, temiz bir vuruşla skoru 1-0 yaptı. Bir diğer önemli isim Szymanski sahneye çıktı 18’de... Çok klas bir ara pasla Dzeko’yu gördü. Boşnak golcü de klas bir şekilde skoru 2-0 yaptı.
Maxim’in 23’teki kırmızı kartı sonrası, sarı-lacivertlerin artık maçı büyük ölçüde bitirdiği düşünüldü.
Fenerbahçe lehine verilen penaltı kararının VAR’dan iptalinden kısa süre sonra, uzatmanın son saniyesinde Gaziantep gol buldu: 2-1.
Kullanılan serbest vuruşta savunma ve kaleci hatasını iyi değerlendiren Arda, takımının soyunma odasına moralli gitmesini sağladı.
Elle mücadeleye sonrası kazanılan penaltıyı Tadic
Futbolda belki de zirve noktasına ulaştı Guardiola... Barcelona’da yaptıklarından sonra oyun olarak bunun bir benzerini Messi gibi bir oyuncu olmadan tekrar edebilmesi çok önemli. Oyunu oynatıyordu ama kupası eksikti. Dün bunu da başardı ve artık zirveye çıktı. Öyle bir oyun oynatıyor ki mekanik bir hale getirdi. Yıllardır yapılan tekrar adeta mükemmelleşmeyi sağladı. City, dünyada kimle oynarsa oynasın maçın favorisi. Böyle bir takım. Hatta en iyi beş takımdan karma yapsan bile yine favori. Özetle dünyanın en iyi futbolunu oynayan takım.
Real Madrid gibi bu turnuvanın sahibini, devini bir önceki turda ne hale getirdiklerini hatırlamak yeterli. Doğal olarak İnter’e karşı da net favoriydi. İnter’in oyun tarzı City’e ters gelebilecek türden. Öyle de oldu. Bir kere sabırlı oynuyorlar. Eski teknik adam Conte döneminde oynanan 3’lü sistemi aynen devam ettiriyor İnzaghi. Bir devamlılık ve ezber söz konusu. Pas oyunu çok önemli İnter için. Pas örgüsüne başladılar mı tehlikeli oluyor. City buna çok izin vermedi. Oyunun
İki takım da hedefleri doğrultusunda kazanmak zorundaydı. Özellikle de Fenerbahçe. Mutlaka temponun artacağı, pozisyonların olacağı bölümler olacaktı. Fenerbahçe ilk yarı uzun süre rahattı.20’de elle oynama sonrası VAR’ın uyarısıyla kazanılan penaltıyı Batshuayi gole çevirdi: 0-1
Ev sahibi ilk atağını 33’te geliştirdi ve savunma arkasına sarktı. Top yan ağlarda kaldı. 39’da Görkem cepheden gördü kaleyi. İrfan Can kurtardı. İlk yarının son dakikalarında artan baskıda İrfan Can yine önemli bir kurtarış yaptı. İlk yarının son bölümü ve ikinci yarının ilk bölümünde oyun anlamında istediği sahaya yansımayınca Jesus’tan üç hamle geldi. Zajc, Crespo ve Osayi oyuna girdi. Oyuna giren isimlerden Zajc maçı koparacak net bir fırsat buldu. Klas hareketlerle sıyrılsa da vuruşunu Ferhat 64’te iyi önledi. Bu kurtarış kırılma anlarından biri oldu. Sezon boyunca savunmada büyük hatalar yapan Fenerbahçe bir başka hataya daha imza attı. Savunma arkasına atılan topta önce Szalai sektirdi. Sonrasında uzaklaştırmayınca Bajic
Fenerbahçe baskılı başladı. Rakibini kendi yarı sahası ve ceza sahası önünden çıkarmamaya çalışıyordu. İkinci topları da baskıyla hemen alıyordu. İstanbulspor savunmada çok kalabalıktı. Çoğu zaman topun arkasında tüm takım Fenerbahçe’yi bekliyordu.İlk 20 dakika sadece tek şut vardı. 4.dakikada Szalai seken topu takip edip gol yapsa da hakem öncesinde faul tespit etti. Köşe vuruşunda önüne düşen topta yine Szalai sahnedeydi 22’de kötü vurdu. Fenerbahçe baskıyı kursa da aradığı boşluğu henüz bulamamıştı. Topu dolaştırdı. Mert Hakan oyunun yönünü değiştirerek savunmanın dengesini bozdu. Emre Mor içeriye sert kesti. Seken topu Arda tamamladı ve 25’te takımını öne geçirdi: 1-0
İstanbulspor rakibinin gücünü biliyordu. Bu yüzden geriye düşse de savunmada boşluk vermemeye ve aynı oyunu oynamaya çalıştı. Yine bekleyen taraftaydı. Hızlı hücum yakalayıp tehlike yaratmak istiyordu. Yediği ikinci golden sonra da bu durum değişmedi. Arda, Mert Hakan’dan aldı. İyi kontrol ve köşeye yaptığı
İlk yarı gole kadar çok düşük tempoda geçti. Hatta ev sahibinin bulduğu golde bile bir pozisyon yoktu. Samet’in kaleciye pası çok kısa kalınca Aleksic baskı ve takipçiliğinin karşılığını aldı ve 30’da takımını öne geçirdi 1-0.Bir dakika sonra kaleci İrfan Can önemli bir şutu da çıkartarak takımını maçın içinde tuttu. Ev sahibinin kullandığı korner sonrası hızlı çıkan sarı-lacivertliler gole çok yaklaştı. İrfan içeride boş durumdaki Rossi’yi gördü. Uruguaylı müsait pozisyonda topu dışarı vurdu. İkinci yarı Oosterwolde, Arda ve Rossi’nin yerine Alioski, Emre ve Pedro oyuna girdi. Bu değişiklikler sonuç vermeyince Mert Hakan Yandaş hamlesi de geldi 63’te. Emre Mor kaptı getirdi topu. İrfan Can 68’de müsait pozisyonda çok kötü kullandı. 70’te ikinci sarıdan Touba oyun dışı kaldı. İrfan Can müthiş bir frikik vurdu. Kaleci Muhammed tam köşeden çıkardı. Son on dakikada Arao’nun yerine Serdar oyuna girdi. Bu sayede Jesus bir kişi fazla oynamanın avantajını kullanmak istedi ve bunda da
Uzun süredir böyle bir ilk yarı izlememiştim. Adeta bir oyuncu ile bir takım arasında geçen 45 dakika oldu. Arda Güler, takımının tüm ataklarını geliştiren, merkezinde olan isim oldu. İstisnasız bulunan tüm pozisyonlarda onun imzası vardı. Kullandığı köşe vuruşlarında iki direk bir de çizgiden çıkartılan top vardı. 44’te ise sahada dev gibi oldu Arda. Alex’i hatırlattığı çalımlarıyla üç kişiyi aynı anda oyundan düşürdü.Burada karşısına ise Ankaragücü adına maçın yıldızı olan kaleci Gökhan çıktı. Konuk ekip Arda’yı durdurabilmek adına tüm ilk yarıyı savunma yaparak geçirmek zorunda kaldı. Bir boşluğun neye sebep olacağını hemen anlamıştı. İkinci yarı iki takımda da değişikler söz konusuydu.Konuk ekip biraz daha maçın içine girebildi. 54’te Diack, 61’de ve 66’da Ali Sowe iki kez fırsat yakaladı. İlk yarının yıldızı Arda’ya takım arkadaşları pek destek olamıyordu. Arda’nın da oyundan çıkması sonrası tehlike azalmıştı konuk ekip adına. Hızlı çıkan Ankaragücü golü
Dizilişin yanısıra kaybedilen son Beşiktaş maçına göre beş oyuncu değişmişti. Önde istediği gibi oynamasa da en azından pozisyon vermiyor ve oyununu oturtmaya çalışıyordu. Hatta 4. dakikada da Samet’in faul gerekçesiyle Arao’nun kafa golü iptal edilmişti. İşte tam bu anlarda geldi ev sahibinin golü. Colley uzaktan vurdu. Altay sektirdiği topa yetişemedi ve pozisyonu takip eden Ozdoyev takımını 24’te öne geçirdi: 1-0.
Altay hem ağır kaldı hem de zeminde ayağı kaydı. Öncesinde Samet’in ağır kaldığı ve Diagne’nin kaptığı bir top vardı.Takım hücumda da ağırdı. Kaleci Batuhan’ın kötü pasında sarı-lacivertlilerden daha hızlı davranan Ricci tehlikeyi hemen önledi. Kan değişikliği gerekiyordu. İki değişiklik yaparak başladı Jesus ikinci yarıya. Geride olan sarı-lacivertliler risk alıyordu. Karagümrük de bunları bekliyordu. Colley savunma arkasına sarktı. 49’da karşı karşıya kaldı, Altay kurtardı. 51’de Zajc’ın müthiş vuruşu ile skor eşitlendi: 1-1 Bu gol sonrası maç daha keyifli hale geldi.
63’te Valencia’nın yerde kaldığı
Farklı tarzda oynayan iki takımın maçıydı.Fenerbahçe’nin önde baskı yapıp, rakibi dengesiz yakalamak üzerine bir ana planı vardı. Beşiktaş ise topa sahip olmaya çalışarak, pas trafiği ile oynamaya yönelik bir felsefesi bulunuyordu.Bunun dışında iki takımda şampiyonluk şansını sürdürmek için kazanmak zorundaydı. Bu nedenle maç birçok hikaye vaadediyordu. Nitekim de öyle oldu. Fenerbahçe ilk yarıda istediği atakları buldu. Baskıyla hataya zorladığı pozisyonlarda hızlı oynadı. 8’de Arda karşı karşıya kaldı. Colley ayakta kaldı ve Arda’yı engelledi.27’de orta sahada kapılan topta Arda tekte oynadı. Valencia karşı karşıya kaldı. Mert önemli bir kurtarış yaptı.38’de Arda çalımlarla ceza sahası içine girdi. Onur ile mücadelesinden penaltı kararı çıktı. Valencia 41’de penaltıyı gole çevirdi 1-0.Altay 45’te Samet’in hatasını telafi etti. Aboubakar’dan topu söktü aldı. İkinci yarı Beşiktaş için daha da zor başladı. Kazanılan topta ilk yarıda olduğu gibi Arda tekte hızlı oynadı.Valencia karşı karşıya