Cumhurbaşkanı Gül: Yeni bir anayasanın çok zor olduğunu düşünmüyordum. Temel meselelerde ortak görüş olduğu kanaatindeyim. Fakat TBMM böyle karar verdi
MİLLİYET LJUBLJANA
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’de anayasa paketinin hararetli tartışmalara neden olduğu bir sırada “Yeni bir anayasa yapılsaydı daha iyi olurdu” dedi. Terör konusuna da değinen Gül, devletin güç gösterisinde bulunan terör örgütünden daha güçlü olduğunu göstermek zorunda olduğunu kaydetti.
Buna rağmen demokratik açılım çerçevesinde reform sürecinin devam edeceğini söyleyen Gül, başta İsrail ve İran olmak üzere dış konulara da değindi. Gül, Türkiye’nin AB üyeliği fikrini benimsemiş olmasına rağmen “bütün sinerjisini toplayıp buna veremediğini” söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyaret için Slovenya’ya uçarken kendisine refakat eden az sayıdaki gazetecinin sorularını yanıtladı. Anayasa değişikliği paketi konusuna değinen Gül, referandum ile ilgili kararın alındığını ve bundan böyle halkın ne diyeceğine bakmak gerektiğini söyledi.
Görmemek vicdansızlık olur
Ancak bir endişesini de dolaylı olarak gündeme getirirken şöyle konuştu:
“Bu çerçevede referanduma sunulan maddelerle ilgili görüşler mi tartışılacak, iyidir kötüdür diye, yoksa siyasi görüşlerin ve mücadelenin platformu mu olacak bu, bilemiyorum. Bunu göreceğiz.”
Abdullah Gül “Yeni bir anayasa yapılması daha iyi olurdu” diyerek şöyle konuştu:
“Herkesin önyargılarından uzak, parça parça olana kadar, o daha iyi olurdu tabii. Ama olmadı. Aslında çok zor olduğu kanaatinde de değildim. Temel bütün meselelerde ortak görüş olduğu kanaatindeyim. Fakat TBMM böyle karar verdi.”
Son dönemde büyük artış gösteren PKK terörü ile eski günlere dönülüp dönülmediğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Gül, bu görüşte olmadığını vurguladı ve şunları kaydetti:
“İster terör sorunu, ister Güneydoğu sorunu diye tanımlansın, bu Türkiye’nin meselesidir. Hep söylediğim de şu oldu. Türkiye’nin demokratik standartlarının her konuda yükseltilmesi gerekiyor. Bu standartlar topyekün yükseltildiğinde birçok problem, problem olmaktan çıkacak. İki sene, üç sene önceye baktığınızda Türkiye’de çok sayıda tabu yıkılmıştır. Bunları görmemek vicdansızlıktır.”
Gemi giderken uyardım
Terör örgütlerinin kendilerine her zaman bahane aradıklarını kaydeden Gül, bu bahaneler ortadan kalkınca bu örgütlerin ne yapacaklarını şaşırdıklarını vurguladı. Türkiye’nin buna rağmen demokratik standartlarını yükseltmeye kararlı bir şekilde devam edeceğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Ama bunlar yapılırken ‘ben terörden vazgeçmeyeceğim’ derse bir örgüt, silah, bomba kullanırsa, hele dünyada yasaklanmış mayınları kullanırsa, o zaman devletin yapacağı iş ‘ben senden güçlüyüm sana fırsat vermem demek’ olacaktır.”
Buradan dış konulara geçen Cumhurbaşkanı Gül, İsrail ile ilişkilere değinirken, “bu ülkeyle ilişkiler 10 yıl önce iyiydi, sonra bozuldu” iddiasının yanlış olduğunu kaydetti.
Standartları yükseltmek gerekli
AKP hükümeti sırasında İsrail ile yapılan çok sayıdaki üst düzey resmi temasa ve ziyarete işaret eden Gül, Son gerginliğin hükümetin kontrolü dışındaki bir sivil toplum kuruluşu ile ilgili bir şey olduğunu kaydederek şöyle konuştu:
“Türkiye’nin tek gücü aranan insanlar veya silahların girmesini önlemek için limanlarda kontrol etmektir. Ben de gemi giderken uyardım. ‘Bakın ne olacak bu işin sonu’ diye. Ama hiç kimsenin aklına gelmezdi ki uluslararası sularda böyle bir şey olsun.”
İsrail’in Mavi Marmara gemisine müdahale şeklinin izah edilemeyeceğini belirten Gül, “Mafya gemiyi bassa anlarız. El Kaide bir saldırı yapsa anlarsınız” diye konuştu. Oysa bu saldırının bir ülkenin bir ordusu tarafından Akdeniz’in göbeğinde gerçekleştirildiğini vurguladı.
“Türkiye bunu nasıl hazmeder ki” diye konuşan Gül şöyle devam etti:
“Ne yapacağız, bundan vaz mı geçeceğiz. Türkiye’nin bir yanlışı varsa açıkça söyleriz. Ama başka bir ülkenin ordusunun açık denizdeki saldırısını unutacak mıyız? Artık İsrail’e kalmış bir şey bu.”
İran konusuna da değinen Gül, “Biz nükleer silaha sahip bir komşu isteyecek en son ülkeyiz. Hiçbir ülke böyle bir şey istemez” dedi. Gül, Türkiye’nin İran’ın nükleer güce sahip olmasını hoş karşılıyor şeklindeki yorumların da kabul edilemez olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Türkiye’nin tek arzusu orada bir problem var. Problem savaşsız hallolsun. Yoksa bunun bedelini biz de ödeyeceğiz. Böyle bir savaş bütün bölgeyi allak bullak edecek. Onun için Türkiye diğerlerinden daha fazla çaba içinde. Yoksa herhangi birisinin avukatlığını yapmak değil bu.”
Tahran’ı da uyaran Gül, “Ayrıca İran’a söylüyoruz. NPT’ye (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması) taraf isen, bunun hem yararları var, oradan faydalanıyorsun, ama aynı zamanda sorumlulukları var” diye konuştu.
Türkiye’nin eksen kaydırdığına dair tartışmalara da değinen Gül, esas hedefinin AB’ye tam üyelik olduğunu vurguladı. Bu çerçevede bazı sorunlar olduğunu kaydederek, “Bu sorunların çözümünü beklemeden AB standartlarını Türkiye’de geçerli kılmaktır arzumuz” dedi.
Gül şöyle devam etti:
Siyasi polemik olmasın
“Müzakere fasıllarının açılıp kapanması beş dakikalık iştir. Önemli olan halkın lehine olan fasılların içeriğinin yapılmasıdır. Eksen konusuna da değerler üzerinden bakmak lazım. İlişkiler üzerinden değil.”
Türkiye’nin milleti ve kurumlarıyla AB’yi yeterince benimseyip benimsemediğine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Gül şunları söyledi:
“Benimsedik ama bütün sinerjimizi toplayıp buraya veremiyoruz. Parti başkanları ile de konuştum. TBMM’de AB kanunları için ayrı bir yol izlensin diye, öncelik verin diye, bunlar siyasi polemik ve kavga konusu olmasın diye. Ama uygulamaya gelince olamıyor maalesef. Halbuki fasılları fiilen uygulasak Türkiye’nin cazibesini de arttıracağız. ”
Cumhurbaşkanı Gül resmi ziyaret için gittiği Slovenya’ya ayak basmadan önce uçaktaki az sayıdaki gazetecinin sorularını yanıtladı.
Fotoğraf: MUSTAFA DEMİREL-AA