Ada'da Lokmacı kapısı krizi patlak vermişti. Dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat kapının açılması konusunda büyük bir çaba harcıyordu. Rum Yönetimi Lideri 'Mr. No' lakaplı Tasos Papadopulos da açılış için sürekli şartlar koşuyordu. Sınırdaki askerin geçiş sırasında halkla karşı karşıya gelmemesi için bölgeye bir köprü yapılması kararlaştırıldı. Papadopulos, "Köprü kaldırılmazsa kapıyı açmam" diyerek süreci yokuşa sürükledi. Arka planda ise Talat ile askeri kanatla arasında inceden inceye sert tartışmalar yaşanıyordu. Talat, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı ziyaret etmiş, gazetecilerin "Lokmacı konuşuldu mu?" sorusuna "Hayır" cevabını vermişti. Genelkurmay ise Talat'ı, "Konuşuldu" diye yalanlamıştı.
Heyecanlandıran telefon
Bu dönemde Kuzey Kıbrıs'tan "güvenilir kaynaklara" dayandırdığım haberleri yazıyordum. Talat, tartışmalar nedeniyle telefonlara fazla çıkmıyordu. Bir pazar günü telefonum çaldı. Hattın ucundaki kişi, "gençlerin örnek aldığı" Mehmet Ali Birand'ın asistanıydı. "Sefa Bey merhaba müsaitseniz sizi Mehmet Ali Birand Bey'e aktarıyorum" dediğinde, "çok heyecanlanmıştım..." "Sefa ne haber, nasıl gidiyor?" sorusunun ardından, "Cumhurbaşkanı'na (Talat) ulaşmam lazım, telefonlarını açmıyor" dedi. Ben de, Talat'a ulaşabileceği bir numarayı kendisine ilettim. Kısa ama benim için değerli bir konuşmaydı bu. Daha sonra birçok kez konuşma fırsatım oldu kendisi ile. Hayranlıkla haberciliğini izledim ve yazılarını okudum.
Doğrudan ödün vermedi
Ağabeyimiz, üstadımız Mehmet Ali Birand, Kıbrıs konusunda hiç bir zaman "hamaset" düşünceler içinde olmadı. Kürt sorununda olduğu gibi, Kıbrısla ilgili de "objektif ve doğru yorumları" Birand'ın yazılarında gördük her zaman. Türkiye kamuoyuna "doğru" bilgileri veren sayılı yazarlar arasındaydı. Yazılarında, "siyasi veya kişisel düşüncelerini" değil, "gerçekleri" ele aldı. Kimseyi ayırt etmedi. 1. Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'la zaman zaman yıldızları barışmadı. Çok sert tartışmalarına şahit oldum, ancak asla saygı ve doğrudan ödün vermedi.
Satır aralarını okudu
Genel Yayın Yönetmenimiz Derya Sazak'ın, "Cesur gazeteciliğin simgesi" başlıklı yazısında da belirttiği gibi, "Satır arası okumalarıyla" ön plana çıktı her zaman. Talat, Birand için, "Kıbrıs sorununun gerçeklerini Türkiye siyaseti ve aydınına anlatmada büyük rol oynadı" diye tweet attı. Yazıyı tamamlarken Kıbrıslı Türk genç Mehmet Harmancı yaklaştı, "Birand'ı yaz. O, Kıbrıslı Türkler için çok büyük bir gazeteciydi. O'nu çok özleyeceğiz ve arayacağız" diye seslendi. İşte bu nedenlerle ki; Birand, her şartta "çözüm ve barış" için mücadele ettiği için, Kıbrıs Türk halkının kalbinde bir "kahraman" olarak yaşayacak.