Son derece kırılgan görüntüsünün ardında, taşları yerinden sarsan bir karakter yatıyordu. Prenses Diana’yı stil ikonluğuna taşıyan özgün stilini inceliyoruz bugün.
"Stil ikonu", bir gecede kazanılan bir unvan değildir; giyilen kıyafetten, takılan mücevherden, sosyal konumdan önce, stil sahibi bir yaşam tarzıyla, karakterle birlikte, zamanla oluşur. Gerçektir, doğaldır, yaratıcıdır, su gibi akar stil ikonluğu. Diyeceğim şu ki, 25. ölüm yılında, halen Prenses Diana’nın stilini konuşuyorsak, mutlaka bunun bir sebebi vardır. Son derece kırılgan görüntüsünün ardında, taşları yerinden sarsan bir karakter yatıyordu. Diana’yı stil ikonluğuna taşıyan özgün stilini inceliyoruz bugün.
Yerinden oynattığı taşlar
Katı kraliyet kurallarına göre, Prenses’in nişan yüzüğü özel yapım olmalıydı. Ancak Diana, safir-pırlanta nişan yüzüğünü bir kuyumcu kataloğundan seçti. Kraliçe’nin Kral’a itaat edeceği ifadesini içeren evlilik yeminini değiştirtip, “Onu seveceğine, teselli edeceğine, onurlandıracağına, hastalık ve sağlıkta onu koruyacağına” söz verdi. İnsanlarla temas etmek için eldiven giymeyi reddetti, kıyafetlerinde rengârenk seçimler yaptı.
İkonik kısa saç modeli
Diana’nın ikonik kısa saçıyla buluşması, aslında “Prenses” unvanını almadan hemen önce gerçekleşti. Henüz 19 yaşındayken, televizyon yıldızı Joanna Lumley’in “purdy” model saçlarını beğenen Diana, uzun saçlarına ilk makası attırdı. Prenses olduktan sonra, yıl 1991 iken, Vogue çekiminde tanıştığı saç artisti Sam McKnight’a yönelttiği, “İstediğin her şeyi yapabilecek olsaydın, saçıma ne yapardın?” sorusu ise ikonikleşen Diana saç modeli, “pixie”yi ortaya çıkardı. “Diana ile tanıştığım dönem, bir dönüşüm dönemiydi. ‘80’lerin romantik buklelerine veda edip Chanel ve Versace takımlarla uyumlu, daha keskin saçlara merhaba dedik. Odak noktasında olan, güçlü kadın görünümüydü bu,” diye anlatıyor o günleri McKnight.
Diana’nın top 8 mücevheri
Prensesin, kendi düğününde taktığı Spencer Ailesi tacında Garrard Mücevher Evi ustalarının imzası vardı. Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi’nin Prenses’e düğün hediyesi olarak takdim ettiği safir-elmas set, Diana’nın ikonik safir-pırlanta nişan yüzüğüne uyması için tasarlanmıştı. Prenses, safir-elmas setin kolyesini modifiye ettirip hem kolye hem de taç olarak kullandı. Âşık Düğümü Tacı, Tiara Lover’s Knot, Garrard kuyumcuları tarafından, 1914 yılında Kraliçe Mary için tasarlanmıştı. Yine Kraliçe Mary’ye ait olan zümrütlü gerdanlık, Diana tarafından taç olarak da kullanıldı. Prenses’in boşandıktan sonra aldığı dev akuamarin yüzük, ölümü sonrasında Prens Harry’ye miras kaldı. Diana, inciyi, elmas ve safire tercih eden biriydi. Daha az resmiyet içeren etkinliklerde boynuna doladığı inci kolye, imza takılarından biriydi. Prenses’in, John Travolta ile dans ettiği gala gecesinde giydiği kadife elbiseyi ve sonrasında giydiği meşhur intikam elbisesini tamamlayan safir-inci choker, hafızlarımıza gerçek anlamda kazındı.
1981 yılında özel tasarım gelinliğiyle St. Paul Katedrali’nin merdivenlerinden inen Diana, bu ikonik silüetiyle farkında olmadan stil ikonu kabul edilmişti bile. Galler’e ilk ziyaretinde, orayı temsil eden yeşil-kırmızı rengi; Körfez Bölgesi ziyaretinde, orayı temsil eden altın şahinli kıyafeti tercih etmesi boşuna değildi! Giyim tarzıyla, o ana dek esnetilmemiş olan kuralları esnetti, zarif dokunuşlarla kendisine uyarladı. Catherine Walker, Christina Stambolian, Bruce Oldfield, Versace ve Dior içinde izlediğimiz Diana’nın tercihleri her daim beğeni topladı.